Dönem dönem hafızasından yararlandığımız değerli büyüğümüz Kemalettin Anıl amcamız bir anısını yazıya dökmüş benimle paylaştı. Ramazan öncesi bir ziyarette yazıyı kendisi bana verdi. Yayınlanması benim fikrimdi kendisinin haberi yayınlandıktan sonra olacak.

Amcamızın kaleminden “1961 yılında İnegöl ve köylerinde büyük bir sel felaketi oldu. İsaören Köyünde sel bir evi yıktı iki kişi vefat etti. Ben Kızılay Başkanı iken Reisi Cumhur Cevdet Sunay´dı. Kızılay Yardımcım Ahmet Aladağ ile Reisi Cumhur´a bu yaranın sarılması için halimizi arz ettik. Reisi Cumhur bize dedi ki İnegöl mümbit bir yerdir bu yarayı siz sarabilirsiniz. Ben de kendisine dedim Sayın Reisi Cumhur Paşam eğer biz bu yarayı sarabilecek olsaydık buraya gelmezdik. Yanında bir albay vardı albaya emir verdi özel kalem müdürünü çağır dedi. Özel kalem müdürüne gerekli yardımın yapılması için talimat verdi. Bir hafta sonra giyecek, yiyecek yardımı geldi. Sonrasında yıkılan evleri tespit ettik 20 Adet ev yapılmasına karar verildi. Yıkılan ev sahiplerine evleri tahsis edildi.” Burada bitiyor amcamızın anısı.

Cemiyet için bir şeyler yapma isteği sizi ülkenin Cumhurbaşkanının kapısına kadar götürebiliyor ya da orada sizi böyle güçlü ve kararlı kılabiliyor. Tabii ki böyle bir çalışma için Cumhurbaşkanının kapısının bu insanlara açık olması da çok güzel. İnanıyorum sizlerde de buna benzer birçok anı vardır. Yaşamış ya da dinlemişsinizdir. İnegöl´ün en büyük zenginliğidir cemiyetçi insanlar. Onlar bir yardım derneğinde, bir spor kulübünde, bir okul aile birliğinde çıkarlar karşınıza. Ya da bir yaşlının kolundan tutup kamudaki bir işini çözmesine yardımcı olurlar.

Kendileri ile birlikte aileleri de fedakarlık yapmak zorunda kalırlar. Kendilerine olduğu gibi eş ve çocuklarına da az zaman ayırabilirler. Birini sonlandırmadan cemiyetteki bir başka sorunun çözümü için çabaladıkları olur. Bir ibadet sorumluluğu içinde görevlerini yerine getirirler. Yalnız tanıdıkları için değildir gayretleri. Hiç bilmedikleri ve kendilerini de hiçbir zaman bilmeyecek insanlara da yardımcı olurlar. İnegöl´ü yaşanılan yer yaptıkları gibi yaşanılmak istenilen yer de yapar onların çabaları. Doğrusu İnegöl´de bu insanları yalnız bırakmaz, kıymetini bilmeye çalışır. Saygılarımla