Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmak sünnettir, bu sünnetin bu günler içinde olmasının bir anlamı bir karşılığı vardır.  

Peygamberimiz bu günleri öylesine tercih etmemiştir. Pazartesi günü doğduğu gündür, O zat-ı Ahmed´iye (a.s.) Efendimiz şükür niyetine her pazartesileri oruç tutmuştur. Perşembe orucu dahi Cuma´nın gecesidir. Kim bilir başka ne hikmetler var bilmediğimiz.  Ancak Peygamberimiz yapmış ve tavsiye etmişse biz bunun illa niyesini merak etmeyiz, bildiğimizle iktifa eder, Ol Resulün bu güzel uygulamalarından müstefid olmaya çalışırız, çalışmalıyız.  

İşte birçok müslümanın, bilhassa Türkiye´nin dahi toplu bir şekilde kutladıkları, önemsedikleri günlerden bir gün de Mevlit kandilidir. Sahabelerin bizim bu şekilde icra ettiğimiz hâliyle Mevlit kandilini idrak ettiğine yönelik tarihi bir veri yoktur. Zaten olmasının gereği de yoktur. Sürekli Rasulullah ( a.s.) hemhal olan o şahsiyetler ne zaman ondan ayrı olmuşlar ki, hususi bir gün için onu ansınlar. 

Bilhassa Türkiye´mizde bu uygulama bir âdet olarak yapılmış ve devam ede gelmiştir. Peygamberimizin (a.s.)  hicri olarak doğumu toplu olarak idrak edilmiş, O alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz (as.) o gece daha ziyade salavat ve dualarla anılmaya ve anlatılmaya çalışılmıştır. Bunun ne Kur´an´a ne sünnete zıt bir tarafı yoktur. Bunu yasaklayan bir durum da yoktur. Çünkü kandili idrak etmeyenlerin sorumlu olacağı, ayıplanacağı gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak yapanlar için gayet güzel bir adettir ki, bu güzel adet bu millette karşılık bulmuştur. 

Şimdi “Kutlu Doğum Haftası” bu isimle miladi takvime göre Nisan ayı içine sabitlenerek Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yıllardır programlar yapılmaktadır. 

Bunların yok Fetö´yle bağlantısını kurmak, kimi yerde Bid´at demek kabul edilemez. Fetö bu işi sulandırmak istemiş olabilir, onların tıynetidir zaten bu. Böyle olması bu güzel haftayı yok saymayı gerektiremez.  

Elbette şu âna kadar içerik olarak, kalite olarak ne ölçüde kutlandığı, neler yapıldığı masaya yatırılabilir, yanlışlar varsa ki, var, bunlar bir daha tekrar edilmemesine yönelik dikkat edilmeli ve tedbirler alınmalıdır.  

Yahu bu ülkede insanlar kemal Sunal´ı tanıdığı kadar peygamberini tanımıyor, tuttuğu takımın On birini bildiği kadar Allah´ın Onbir ismini manasıyla bilmiyor. Öyleyken bu tür faaliyetlere karşı gelmenin bir alemi yok.  Bu hafta neye vesile oluyor? “Toplu programlarla Peygamberimizi anlatmaya, anmaya, salavata, hayatından kesitlere”  vesile oluyor mu?  oluyor!  

Öyleyse gayet güzeldir.  

Ve buna bu günlere özellikle karşı gelen bir gruba da sormak lazım. Daha önceleri neredeydiniz?

Bu programları önemsiyor ve içerik olarak daha kaliteli ve gereken güzellikte olmasını bekliyoruz. 

Haydi hep bereber ôl Rasüle bir salavat getirelim.