Son yıllarda veliler üzerindeki gözlemim hiçte iç açıcı değil aslında. 

Neden mi? Fazla endişelenen, çok kolay yanlış düşünceye kapılan ve her şeyi önceden planlamak ve o planı asla kimsenin bozmasına izin vermeyen müdahil ebeveynlerin sayısı çoğaldı. 

Peki bu kadar müdahaleye hakkı var mı? Ebeveynin. 
Evet var, her ebeveyn büyüme çağında çocuğu izlemek, onu desteklemek ve ihtiyaçlarını gidermek durumundadır. İşte tamda bu süreçte çocuğun değerler eğitiminde katkıda bulunmak adına aile kültürü kazandırmak, doğruyu yanlışı göstermek ve nerde nasıl davranması gerektiği ile ilgili ona yol göstermeye hakkı var. Çünkü bu tür davranış kazanma süreci 13-14 yaşına kadar devam eder. Bu yaşlardan sonra çocuk için bazı şeyler geç sayılabilir. Çocuk bu yaşlardan sonra kendi doğrularıyla hayatına devam eder.

Ancak çocuğa yapılan aşırı müdahale onda özgüven gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir. Ebeveynler yanlış bir hamle yapmadığı; çocuğun eğitim-öğretim yaşamına lüzumsuz bir şey eklemedikleri sürece çocuğun öğrenme ve çalışma yetisini kazanmasını bekleriz. Çok fazla müdahale çocuğa verilen yanlış bir mesajdır! Aslında. “Sen bir şey yapamazsın”; ”senin yerine ben yaparım”; ”sen bir şey düşünemezsin”, ”senin yerine ben düşünürüm” gibi düşünce ve uygulamalar, yanlış bir algıya ve özgüven kaybına neden olmaktadır.

Bu yanlışı ebeveyn; müdahaleci yapısı, geçmiş yaşantısı, çocuktan beklentileri gibi nedenlerden dolayı yapılıyor olabilir. Sorunun temeli aslında kaygıdır. 
Gerçekçi olmayan kaygıdan dolayı çocuğun derslerinde başarılı olamayacağını, gelecekte kötü şeyler yaşayacağını, kendine yetemeyeceğini düşünerek sürekli iç dünyasında bir kaygıyı canlı tutar. Bunu yaparken “ben onun iyiliği için yapıyorum”; ”benim yardımıma ihtiyacı var” gibi düşüncelerle de bu durumu meşrulaştırır. 
Aslında bu davranışın altında yatan neden çocuğun ihtiyaçlarından ziyade anne-babanın kendi ihtiyaçları (yapamadıkları/yaşayamadıkları)dır. Bu kaygı onun çocuğunda kendi çocukluğunu tamir etme uğraşısı ve kendi çocukluğunu yeniden büyütme gayretidir.

Ana kural mümkün olduğu  kadar az müdahaledir. Sorulması gereken soru yapacağım müdahale bana mı,  iyi gelecek çocuğuma mı?, sorusu olmalı. 
Müdahale konusunda kişi kendine engel olamıyorsa tabi ki yapılacak en doğru iş, uzman desteği almaktır..