Kim ne derse desin, dünyanın en tehlikeli düşmanları yaşadığı ülkenin bekasına göz diken ve aynı zamanda o ülkenin vatandaşı olan kişilerdir.

Ve ne yazık ki bu tehlikeli insanların neredeyse hepsi Türkiye´de toplanmış.

Bir tutturmuşlar ´´Tayyip gitsin de ülkeye ne olacaksa olsun.´´

Ya hu bu nasıl bir zihniyettir, nasıl bir ihanettir, nasıl bir satılmışlıktır!

Beğenirsin, beğenmezsin orası senin bileceğin iş ama durum bu denli hainliğe kadar nasıl gelebilir aklım almıyor.
Sonuçta bu kişi 15 senedir her seçimde ülke nüfusunun yarısının oyunu alarak Başbakan da oldu, Cumhurbaşkanı da oldu, başkanlığın da en kuvvetli adayı.

Sen diğer X partiye oy vermişsin Erdoğan´dan da nefret ediyorsun.

Ben seviyorum kardeşim!

Bu ülkenin yarısından çoğu seviyor ve demokratik haklarını kullanarak ülkenin başına Cumhurbaşkanlığı makamına getiriyor.

Sen buna saygı duyacaksın! Saygı duymayı öğreneceksin!

Recep Tayyip Erdoğan 2002 senesinde darbe yaptı, mevcut hükümeti görevden aldı, orduyu da arkasına alarak silah zoruyla Başbakan oldu da bizim mi haberimiz yok?

Bu ülke bir askeri darbeyle yönetimi eline geçiren, bir sağdan bir soldan adam asan Cumhurbaşkanı gördü.
Yine bu ülke ezanı Türkçe okutturan, batının şapkasını giyme zorunluluğu getiren Cumhurbaşkanı gördü.

Bu gözler sırf başörtüsü takıyor diye oğlunun yemin törenine alınmayan anneyi gördü.

Başörtüsü taktığı için mezuniyet töreninden kovulan öğrenciyi gördü.

Başörtülü diye milletin meclisinden kovulan milletvekili gördü.

Bu saydığım olaylara sebep olanlar halkın iradesiyle başa geçen kişiler değil.

Seçimlerin açık oylama usulü ile yapılıp kapalı usülde sayıldığı tek partili sistemlerde ve yahut halkın iradesine karşı darbe yapılarak başa geçen kişiler.

Ama gel gelelim Erdoğan gitsin istemezük...

Bilmeyenler için hatırlatayım; saltanat 1 Kasım 1922´de kaldırıldı.
Erdoğan saltanatla başa gelmediği gibi ondan sonra da kimse saltanatla gelmeyecek.

İstemiyorsan eğer gidersin sandığa, oyunu başkasına verirsin.

Ama sen benim en temel haklarımdan biri olan seçme hakkıma saldırmaya kalkarsan o zaman yanlış yaparsın!

Benim özgür irademle verdiğim oyu sorgulayıp, sağı solu yıkarak ülkeme zarar verirsen bunun bedelini en ağır şekilde ödemeyi göze almışsın demektir.

Gezi olaylarında halay başı olan akıl babalarını hatırlayın neredeler şimdi?

Biri Alman´ın kucağında, diğeri Amerika´nın dizlerinde...

Kaçabilen hainler kaçtı, kaçamayanlar da hapiste...

Erdoğan gitsin de ülkeye ne oluyorsa olsuncuların verdiği zararlar o kadar büyük ki, yaz yaz roman olsun.

Ve hiçbir tarihin görmediği bu büyük ihanet hala şu anda şu günde şu saatte dahi devam etmekte…

Yine hatırlayalım gezi parkı olaylarını.

Hani meselenin 3-5 ağaç olmadığı masum sokak olayları(!)

Bir aya yakın süren olayların ülkeye direkt olarak zararı 2 milyar dolar.

Enflasyon, borsa, yerli ve yabancı yatırımlar derken dolaylı olarak bu hainlerin verdiği zarar 100 milyar TL´yi aşıyor.

Ekmek almaya giden mi ararsınız, duran adam mı ararsınız, kırmızı fularlı terörist mi ararsınız, evinde pijamayla halkı isyana davet eden şarkıcı tiyatrocu milletvekili mi ararsınız, ne ararsanız vardı.

Daha ne oyunlar ne ihanetler, hainliğin kitabı yazıldı 1 aylık sürede

Adam eline kaldırım taşını almış durakları, ATM´leri, dükkânların camlarını kırıyor.

Elinde molotofla polise askere saldırıyor.

Niye yapıyorsun kardeşim hayırdır?

Tayyip´in gitmesi için!

Bu vatan hainliğinde hangi seviye bilen var mı?

Siz Tayyip gitsin de ülke de bitsin diye yemin ettiniz ya, yemin olsun yedirmeyeceğiz size ne Türkiye´yi ne Erdoğan´ı…