Dünya devletlerinin siyasi ilişkileri devletler ara-sı menfaatlere dayanır ve bu menfaatlerin korunması her zaman ilişkilerde ön planda yer alır.

Dünya devletlerinin siyasi ilişkileri devletler ara-sı menfaatlere dayanır ve bu menfaatlerin korunması her zaman ilişkilerde ön planda yer alır. Küre- sel  güçlerin kıskacında olan ülkeler bu menfaatler doğrultusunda yapılan sömürge planları ve siyasi yönlendirmeler ile yönetilir. Dünya siyasetinde yön belirleyici vasfa sahip olan ABD, Bush’la beraber yeni dünya düzeni bağlamında bazı yeniliklere git-me gereğini duymuş, BOP Projesini başlatmıştır. (Büyük Ortadoğu Projesi)ABD’nin ''21. yüzyılda nereye gitmesi gerektiğine ilişkin vizyon BOP  PROJESİ ile   Türkiyenin de  içinde yer aldığı  bu yeniden   şekillendirme   projesi devam  etmektedir.  30 yıldır bu ülkenin başına sarılan PKK  belasında çözüm   bu işi başımıza saran  güçlerin yine talimatları  ve yönlendirmeleri ile   devam etmektedir.  Osmanlının temellerine dinamit koyan bu zihniyet bu gün  siyasi ve ekonomik bağımsızlığını elde etmiş (!) Türkiye Cumhuriyetinin de temellerini dinamitlemeye ve onu şu ve ya bu ad altında parçalamak için elinden geleni yapmaya devam etmektedir.  Çünkü onlar çok iyi biliyorlar ki, bu ülkenin   varlığı ve kalkınması  askeri ve ekonomik bir güç olması  kendilerine zarardan başka bir şey getirmeyecektir.  Artık   Bu millet bu gerçeği görmelidir.Türkiye hükümeti izlemekte olduğu  dış politikalar ve  AB  uyum yasaları  ile  kendini batılı gibi görmeye çalışsa da üzerimizde  oynanan batı destekli  bu oyunlardan uzun yıllardan beri maddi ve manevi olarak  zarar görmekteyiz.  Bu gün aslını inkar eden,  Türklüğünü inkar eden . Tarihine küfrederek batılılara uşaklık yapanlar, batılıları pek memnun etmiş olsalar da  çok şükür bu ülkede hala türküm diyen   Türk milliyetcisiyim,  vatanperverim diyen  bir halk zamanı geldiğinde bu ülkeye  sahip çıkacaktır.

Küreselcilerin  yayılmacı metodunun, toplumlar üzerinde rahat hareket etmesinin önünde tek engel Üniter devlet ve Milliyetciliktir. Batı kendi normlarına uygun bir yönetim  anlayışını  ülkemize enjekte etmek istese de bunda başarılı olduğu söylenemez. Deforme etmeye çalıştığı Üniter devletciliği ülkemizde  bir çok kez farklı zamanlarda denediler yinede başarılı  olamadılar. Özellikle  Varşova paktının  dağılmasından sonra  Rusya’nın devletlerarası siyasette etkinliği  çok azaldı  iki kutuplu dünyada tek kutupluluk hasıl oldu. AB’nin cılız kalan etkinliği, ABD’yi dünya siyasetinde zorlanmadan hareket etmesini sağlamaktadır. Bundan dolayı ABD siyasetinde öncelikli bölgeler olarak bir sıralamaya gitti. Bu sıralamada çıkarlarının  önemine binaen gerçekleştirdiği değişim  ve yeniden yapılandırma operasyonlarında tercihte  Öncelikli bölgeler balkanlardan sonra  orta doğu ve  şimdi  sıra bizde  Orta  Asya  ve Asya   paylaşımda  ön pilana  çıktı .Yukarıda anlatmaya çalıştığım  hedefler doğrultusunda varmak istediğim netice  Üniter bir devletin unsuru olan  bir grubun  dış yönlendirmeler ve fınans desteği ile  yürüttükleri  Operasyonda  terörist örgütün başı  A. Öcalan  ile  Siyasi iradenin  temsilcisi  Sn. T. Erdoğanın Siyasi istikrar ve barış süreci görüşmelerinde ne pahasına olursa olsun adı altında  toplumun her bireyini ilgilendiren  uzlaşma  metninin bu toplumdan saklı tutulması  anlayışı doğru olmamakla beraber  siyasiler  siyaset  adamlığından ziyade  devlet adamlığı  tavrı takınmalıdır. Zira siyasetciler bir sonraki seçimi devlet adamları  ise  ülkenin geleceğini düşünürler.

Konunun   önemine  binean bir anektotu anlatmayı uygun buluyorum. Anne Kurt yavrusuna ders vermek için  yavrusunu  yanına alır bir dağın başına çıkar yavrusuna  ovada  otlamakta olan  koyunları göstererek  bak  der şu aşağıdaki  sürüyü görüyormusun, onlar koyun, etleri pek lezzetlidir der.  Yavru Kurt  koyunları gördüm  ama şu başlarındaki sopalı adam kimdir diye sorar. Anne kurt cevap verir o sürünün çobanıdır. kendini ondan ve elindeki sopadan sakınmalısın  çok can yakıcıdır der. Daha sonra  yavru kurt un  dikkatini  köpek   çeker, Annesine dönerek   koyunlar arsında  bize  benzeyen  nedir diye   sorar , Anne Ah yavrum der  o bizim  başımızın belasıdır zira o bize benzer ama bizden değildir der.  İşte  bu gün  ülkemizde yaşanan   problemler  bize benzedikleri halde   bizden olmayanlar  yüzündendir.