Yanlıştan dönmek elbette erdemdir. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenler, yaptıkları yanlışlardan dönme, düzeltme gayretinde. Eğer doğruysa; Lübnan vasıtasıyla Esad´a ulaşma gayreti içinde oldukları duyumları var. Lakin bedeli ağır olacak olan bu düzeltme işlerinin faturasını yine Türk Milleti ödeyecek. Artık yanıltıldık, aldatıldık demeyelim.
İktidar olmanın hatırına mı, susuldu, yoksa ekonomik kaygılarla mı ses çıkarılmadı bilmiyoruz. Ama Barzani´nin işi buralara getireceği belliydi. Çünkü yalnız kendi keyfine göre hareket etmiyordu. Onu bu hareketleri yapmaya mecbur eden kuvvetler vardı. En başta ABD, İngiltere ve İsrail gibi bugün Siyonist Hıristiyan dünyanın militanlığına soyunan, ve de İslam Coğrafyasında bulunan yeraltı ve yer üstü zenginliklerinin sömürülmesinde kendilerine hizmet edecek kuklaları arayanlar için Barzani eşi bulunmaz bir adamdı. Barzani ailesi en baştan bu işlere yatkındı. Dedesi Osmanlıya ihanetinden dolayı Musul´da idam edilmişti…
İslam dünyası birlik olmanın ne büyük öneme haiz olduğunu hala anlayamadı. Bunun önemini anlaşılmış olsaydı, Barzani gibileri oralarda barınamazdı. İslam Alemi´nin dağınıklığı, emperyalist emelli devletlere cesaret veriyor. Barzani aklı sıra bölgede Kürt devleti kurmak istiyor. Ama ağa babaları öyle demiyor. Büyük İsrail, Büyük Ermenistan´dan bahsediliyor. Onların projelerinde Barzani´nin hayal ettiği Kürdistan´ın esamesi bile okunmuyor. Barzani sadece atlama taşı.
Peşmerge ve PKK´nın Kerkük ve Sincar´dan kaçması, Barzani´nin bir yenilgisi olarak görülse de, asıl yenilgi ABD´nindir. ABD, Irak merkezi hükümeti ile Türkiye´ye aba altından sopa göstermeye devam edecek, lakin oynadığı oyunlar tutmayacak, bozgunların arkası gelecektir.
ABD´nin bölgedeki hakimiyetinin, çıkarlarının devamı için yeni oyunlara girişmesi kaçınılmaz gibi gözüküyor. Bölge ülkeleri uyanık olmalıdır.
Türkiye bölgede sadece PKK, PYD, YPG, DEAŞ gibi örgütlerle savaşmadığını biliyor. Türkiye bu saatten sonra çok uyanık olmak zorundadır. Aldatıldık, Yanıltıldık, yandık deme hakkımız yoktur. Her ne kadar Nizamül Mülk, “ Yangın çıktıktan sonra tedbir almak ahmakların işidir “ dese de tedbir almaya devam etmeliyiz. Tedbir siyasettir. Doğru tedbir, doğru siyasettir.
Atı alan Üsküdar´ı geçse de, biz her seferinde ve her zeminde bu gayrimeşru referandumu tanımadığımızı belirtmeliyiz. Uşaklığın sınırı yoktur. Barzani geri adım atmalı. İsrail´in ve de deniz aşırı ülkelerin isteklerine boyun eğmemeli. Komşuları ile adam gibi geçinmeyi öğrenmeli.
Bölgede huzur ancak ABD, İngiltere, Rusya, Almanya ve İsrail gibi devletlerin bölgeden elini çekmesine bağlıdır.