Salça üretiminde Türkiye´nin önemli markaları arasında yer alan Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Hollanda´ya bu yıl 600 ton acı biber salçası ihracat etmeyi hedefliyor. Maliyetleri azaltmak için yeni bir ambalaj türü geliştirdiklerini ifade eden Kooperatif Başkanı Ahmet Uğur, ihracat hedeflerini geçen yıla göre bu yıl yüzde 50 arttırdıklarını belirtti.

SALÇA SEZONU ERKEN BAŞLADI

Kooperatifin salça sezonuna dün itibariyle başladığını belirten Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Uğur, “Sezona erken başlamamızın sebebi, elimizde geçen yıldan kalan salça bitmek üzere. Yeni salça yapmak için İzmir´den domates getiriyoruz. 15 gün sonra da kendi yöremizde domateslerden almaya devam edeceğiz. Bu sene domateste pek sıkıntı yok. Aşırı yağış ve hava sıcaklıkları sıkıntı yaşatacak gibi olmuştu ama gerek Karacabey´de gerekse Balıkesir ve İzmir´e kadar şuanda bir problem yok. Ekiminde fazla olmasıyla inşallah bu sene domates sıkıntısı çekmeyeceğiz” dedi.

TÜRKİYE´Yİ DAHA İYİ TEMSİL ETMEYE UĞRAŞIYORUZ

Acı biberle ilgili ihracat çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Uğur, “İNPROBA İşletme Şefi Ali Altındağ bugün kooperatifimize geldi. Ön hazırlıkları gözden geçiriyoruz. İhracat anlamında geçen yıla göre bu yıl yüzde 50 daha fazla ihracat taahhüdümüz var. Bu anlamda yeni makine aldık. Kendi yöremizde de üründen ektirdik. Hazırlıklarımız tamamlanmak üzere. Geçtiğimiz yıl 407 ton acı biber salçası ihracat yapmıştık. Bu bizim için bir gurur vesilesidir. Hollanda´daki firma bizim ürünlerimizden memnun olduğu için bu yıl 600 tona çıkardık. Firma dünyanın değişik yerlerinden Tayland´dan, Endonezya´dan, Macaristan´dan ürün alıyordu. Bizim ürünlerimizden memnun olduğu için bu yıl ağırlığını buraya doğru verdi. Zannediyor ki, önümüzdeki yıllarda miktar daha da artacak. Onun için bizlerde Türkiye´yi daha iyi temsil etmeye uğraşıyoruz” diye konuştu.

YÜKSEK MALİYET NEDENİYLE YENİ PAZAR ARAYAMIYORUZ

Maliyetlerin yüksek olması nedeniyle yeni pazarlara açılamadıklarını belirten Ahmet Uğur, “Türkiye´deki salça fiyatlarının dünya pazarına uygun olmadığını düşünerek, yeni Pazar arayışına girmiyoruz. Döviz kuru Türkiye´de yüksek olursa, salça dışarıya satılabilir. Aksi takdirde bizdeki salça maliyetleri, dünya piyasalarının üzerinde olduğu ve de devletin salça ihracatına teşviki olmamasından dolayı yeni Pazar arayışına giremiyoruz. Domates salçasında da bireysel olarak yurtdışından gelen Türklere satışlarımız var. Bunun dışında yekûn ihracat yapamıyoruz” dedi.

İHRACATA ÖZEL YENİ AMBALAJ

Ambalajla ilgili geçtiğimiz yıllarda sorun yaşadıklarını belirten Uğur, “Maliyetimizi yükseltiyordu. Bir tonluk ambalajını maliyeti 370 liraydı. Bu yıl dövizdeki artışla birlikte 400 lirayı geçti. Biz buna yeni bir alternatif bulduk. Big bag dediğimiz çuvallarla, özel yaptığımız profillerle bir ambalaj türü çıkardık. Bu da yine bir tona yakın ürün alacaktır. Buradaki maliyet hem yarı yarıya düştü hem de geri dönüş sağlandı. Gönderdiğimiz ambalajların geri gelmesi söz konusu. Şimdiki ürünü 25 konteynırla göndereceğiz. Boşaltıldıktan sonra bir konteynırla geri gelecek. Bu yeni ambalaj bizi bugün için yüzde 50 tasarruf ettiriyor. İler ki yıllarda ise sıfıra yakın bir maliyet olacak. Bu anlamda bizim için önemli. Bu uygulamada Türkiye´de nadir uygulanıyor” diye konuştu.

600 TONLUK ANLAŞMAYI YAPTIK

İNPROBA İşletme Şefi Ali Altındağ ise, “Yaklaşık 10 yıl öncesinde aracı firmanın üzerinden acı biber salçası alıyorduk. 3 yıl öncesinde ise direk olarak Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Uğur ile görüşerek Hollanda´da salça ithalatı yapıyoruz. İlk sene geç başladığımız için sezon sonuna denk geldi ve 65 tonluk bir alışveriş söz konusun oldu. Geçtiğimiz sene 400 ton aldık. Şubat ayında geldiğimizde de bu senelik 600 tonluk bir anlaşma yaptık. Kulaca salçasının bizlere göre artısı bir kere rengi diğer aldığımız yerlerden daha iyi. Salçanın acısı da bizim damak tadımıza çok uyuyor. Yaptığımız soslara bu salçaları katkı olarak kullanıyoruz. Diğer aldığımız firmalara nazaran Kulaca Salçasını kaliteli ama firma olarak da bir yere bağlı kalmak istemiyoruz. Alacağımızı dörde bölüyoruz. Tayland´dan, Endonezya´dan, Macaristan´dan ve Türkiye´den. Senelik ihtiyacımızın dörtte birini Türkiye´de alıyoruz. Bunu da inşallah her sene artırmak istiyoruz. Yeni sezonla ilgili ufak tefek eksiklikler vardı. Onun için bugün buraya geldim. Bu sene birde yeni ambalaja geçtik. Önceden bir tonluk plastik konteynırlarla alıyorduk. Şimdi big bag çuvallarla alacağız. Bunu da maliyeti düşürmek için yapıyoruz. Dolardaki yükselişe bağlı olarak maliyetimizde biraz artış var” şeklinde konuştu.

 

Editör: TE Bilişim