24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle gazetemizi ziyaret eden AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye´nin hiçbir zaman terörle ve teröristlerle işbirliği yapmadığını ifade eden Şahin, “Türkiye´nin varlığına, birliğine, bütünlüğüne kastedenler, bunda emeli olanlar güçlü, büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından gerekli dersi alacaklardır” dedi.

AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Erhan Bilican´ı makamında ziyaret eden AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle Bilican´a çiçek takdim etti.

TÜRKİYE´DE DÖRDÜNCÜ KUVVET; MEDYA

İnegöl´deki tüm basın mensuplarının 24 Temmuz Basın Bayramını kutladığını ifade eden Hüseyin Şahin, “Türkiye´de üç tane erk vardır, Yasama, Yürütme ve Yargı. Dördüncü kuvvet ise medya olarak adlandırılır. Toplum adına sorgulayan, bilinçlendiren, kamuoyunu oluşturan ve bu konuda siyaset kurumunun da, diğer kurumlarında yaptıklarını topluma haber ve yorum olarak aktaran medya kuruluşlarının bugün Basın Bayramını biz yürekten kutluyoruz. İnegöl´de Yıldırım Gazetesi de 31 yıldır İnegöl´ün büyümesine, gelişmesine, kalkınmasına, İnegöllülük bilinciyle hep beraber toplu bir yürek halinde atmasında çok büyük katkısı var. Bu değerlerin toplamında da 1 milyar 300 milyon doların üzerinde ihracat yapan, 800 milyon dolar civarında ithalat yapan, ekonomiye, istihdam yönünden, vergi ve üretim yönünden büyük değer sağlayan bir ilçe meydana geliyor. Biz bu ilçenin insanı olmaktan, bu ülkenin vatandaşı olmaktan, al bayrağın altında yaşamaktan son derece mutluyuz. Bugüne kadar olduğu gibi bu günden sonrada çalışanlarınızla birlikte medya faaliyetlerinizde başarılar diliyoruz. Zaman zaman basın çalışanlarına da şiddet uygulandığını sizler aracılığıyla duyuyoruz. Bunlarında olmamasını diliyoruz” diye konuştu.

YEPYENİ BİR ANLAYIŞLA KAMPANYA YÜRÜTECEĞİZ

Sandıkların demokrasinin bayramı olduğunu belirten Şahin, “Daha önceden yaptığımız çalışmaların üstünde hemşerilerimizle Bursa´nın 17 ilçesinde, her türlü mecrada çalışırken, dinlenirken, spor yaparken, gezerken bir arada olmaya çalıştık. Ev ziyaretleri, toplantılar yaptık. Yine yapmaya hazırız. Bu konuda AK Parti çok dinamik bir partidir. Eğer bir erken seçim olursa, metotlarımızı değiştirerek, farklı metotlarla seçim kampanyası götüreceğiz. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Bununla ilgili sosyologlardan, sosyal araştırmacılardan, özellikle toplumun nabzını iyi tutan araştırma şirketlerinden destek alıyoruz. Çalışmaya başladık. Çünkü dünya değişti. Hiç gündemimizde olmayan sosyal medya diye bir argüman çıktı. Bu argüman bundan 4 sene önce bu kadar zengin değildi. Bununla ilgili yeni metotlar geliştirmemiz gerekiyor. Belki de bütün mensuplarımızı, il başkanları, ilçe başkanları, mahalle yönetimimizden üyelerimize kadar bilinçlendirecek toplantılar yapmamız gerekiyor. Çünkü ihtiyaç olduğunu artık görüyoruz. Her yıl 1 milyon genç seçmen hüviyetine kavuşuyor. Bunlarla iletişim mekanizmalarını kuracak araştırmalar yapıyoruz. Duygu ve düşünceleri çok farklı bir gençlik. Sosyal medyayla hemhal olmuş bir gençlik. Yaz ayları nedeniyle vatandaşlarımız şuan tatilde veya sılairahimde. Eylül ayıyla birlikte bu konuda bizim farkındalığımızı göreceksiniz. Özellikle kadın seçmenlerin siyasette daha aktif olması için çalışmalar yapacağız. Kendi siyaset anlayışımızla birleştirip yeni bir metodoloji geliştireceğiz. Yepyeni bir anlayışla kampanya yürütmeyi ümit ediyoruz. Şuanda proje üretmeye başladık. Bu anlamda teşkilatlarımızın sosyal medyayı daha iyi kullanmasını sağlayacağız. Belki sosyal medya kullanarak AK Partinin propagandasını teşkilat mensuplarımızın her gün yapmasını isteyeceğiz. Bunları denetleyeceğiz” dedi.

TÜM KOMŞULARIMIZIN NORMALLEŞMESİNİ ARZU EDİYORUZ

Son yaşanan terör hadiselerini de değerlendiren Şahin, “Suruç´taki hadise toplumumuzun huzur ve barışına konulmuş bir dinamittir. Burada iç ve dış mahfiller bu konuda toplumumuzun birlikte hareket etme yeknesak düşünceyi, barış ve huzur ortamını bozmak ve Türkiye´ye yeniden kaotik günlerine döndürmeyle ilgili bir terör hadisesidir. Arkasında IŞİD´de, PKK´da olsa diğer gruplarda olsa biz bunu şiddetle kınıyoruz. Bunun tarafı olmak asla mümkün değil. Böyle bir şeyi tasvip etmek mümkün değil. Hayatını kaybedenlere Allah´tan rahmet diliyoruz. Terör sadece Suruç´ta meydana geldiğinde değil, Charlie Hebdo saldırısında da biz bunu şiddetle kınamıştık. Bunları tarafı olanların insanlık anlayışına, insanların huzur ve barışına ket vurmak istediklerini, Suruç hadisesiyle Türkiye´yi karıştırmak istediklerini görüyoruz. Devletimiz güçlüdür, bu yadsınmaz bir gerçek. Türkiye Cumhuriyeti devleti kurumlarıyla, varlığıyla, siyasetiyle, askeriyle, polisiyle güçlüdür. Çözüm süreci, Doğu´daki baskı politikasından vazgeçerek, normalleşme, demokratikleşme sürecinde devletin yapması gerekenleri yerine getirmesi sürecidir. PKK terör örgütü, terör uyguladığı diye bu demokratikleşme meydana gelmedi. Dünyanın gidişatı ve Türkiye´nin normalleşmesi, insanların bunu talep etmesinden, insanlığın böyle bir şeye ihtiyaç duymasından dolayı gerçekleşti. Çözüm süreciyle demokratikleşme yolunda adımlar atarken, terör örgütünün silah bırakmaktan geri kalması kabul edilebilir bir şey değildir. Eğer siz hala hem Türkiye demokratikleşsin hem insanımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığına ve bu toprağa aidiyeti yükseksin diye uğraşırken, birileri hala elinde silahla demokrasinin kılıcı gibi bu toplumun üzerinde terör estirmeye çalışacaksa, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; ‘Bunun sonucuna herkes katlanır´ ve katlanmak zorunda. Çünkü Türkiye Cumhuriyet Devleti güçlü devlettir. Ama gücünü hiçbir zaman vatandaşının üzerine değil, vatandaşına kastedenler üzerine göstermiştir ve göstermekte de kararlıdır. Nitekim son günlerde silah bırakmayla ilgili daha önce müteaddit defalar beyanlar olmasına rağmen bırakılmadığını, hatta terör örgütünün elebaşlarından birisinin silahlanın beyanıyla beraber toplumu terörize etmek ve militarize etmekle alakalı beyanatları var. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Biz Türkiye´nin normalleşmesini istiyoruz. Sadece Türkiye´nin de değil, tüm komşularımızın normalleşmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.

DAEŞ BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR

Milletvekili Şahin, “IŞİD demek aslında yanlış. Hiçbir terörize grup adına İslam kelimesini koyarak, bizim dinimizi, anlayışımızı terörize etmeye hakkı yok. Bunun adı DAEŞ´tir. Bir terör örgütüdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu konuda kararlılığını göstermiştir ve terör örgütlerine uygulanması gereken baskı ve yaptırımlar DAEŞ´e de uygulanacaktır, uygulanmaktadır. Bu sabah baskınlarda yapıldı. Bununla ilgili süreç kararlılıkla devam edecektir. Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde de tampon bölge oluşturma fikrinin bugün ne kadar haklı bir fikir olduğu ortaya çıkmış oluyor. Siyaset ön görmektir, ileriyi görmektir. Günlük değil, yıllık, hatta 10 yıllık programlar yapmaktır. Türkiye hiçbir zaman terörle ve teröristlerle işbirliği yapmamıştır. DAEŞ bir terör örgütüdür. PKK bir terör örgütüdür. Türkiye´nin varlığına, birliğine, bütünlüğüne kastedenler, bunda emeli olanlar güçlü, büyük Türkiye Cumhuriyet Devleti tarafından gerekli dersi alacaklardır. Hükümetimiz ve devletimiz bu kararlılıktan da asla vazgeçmeyecektir. Türkiye huzur ve barış havzası olmak isteyen bir coğrafyadır. Sadece 780 bin kilometrekare topraklarıyla değil, komşularıyla da birlikte” dedi.

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Erhan Bilican ise, ziyaretlerinden dolayı AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin´e, AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel´e ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti.

Editör: TE Bilişim