Aslında işlerin istediğimiz gibi olmadığı, oynadığımız 2 maçta kendini hafifçe hissettirmişti. Fakat takımın yeni oturması, sezon başı derken, bunları fazla önemsemedik. Bana göre Gaziantep maçı da bizim için ölçü değildi. Asıl ligde ne yapabiliriz maçları Bodrum tarzı maçlardı ve biz ilk maçta rüyadan uyandık. Mağlubiyet olur, takım havaya giremez, farklı olumsuzluklarda yaşanabilir, eyvallah ama kusura bakma kardeş, daha 2.ligde 2 yıl mazisi bulunan Bodrum deplasmanında, seyirci daha maçın 40. dakikasında ‘3 3’ diye bağırıyorsa, sahaya İnegölspor armasının ağırlığını koyamamışsın demek kardeşim. Bir çiçekle bahar gelmeyeceği gibi, bir mağlubiyetle de dünyanın sonu gelmeyecek muhakkak ki, İsmail Ertekin hoca bu işin altından kalkacaktır ama bir gerçek var ki, biz şampiyonluk ya da Play-Off istiyorsak, bu futbolla olmaz.

Bodrum maçına giderken kesinlikle puan umudum vardı. Yenemesek bile yenilmeyeceğimizden emindim. Bunda beni umuda iten Bodrum takımını üst liglerde oynamış oyuncularla kurulu takım olması ve fazla mücadele örneği gösteremeyeceği şeklindeydi. Fakat fazlasını yaptılar. İzzet ve Hüseyin sol tarafımızı, Gökhan Yılmaz ve Emre Şahin sağ tarafımızı kullandırmadılar. Orta alanda ise Samet Katanalp tek başına cirit attı. İlk golde Enes orta sahada adam kovalarken, yerine dönemedi, bölgesi boş kaldı ve gol geldi. 2. golde oyuncularımız rakip oyuncuya asist yaptı. Penaltıyı ise hakem içeri çekerek ipimizi çekti. Daha 40. dakikada bu skor olunca da, bana göre maç orada bitiverdi. Bodrum takımı bize göre daha istekli, daha derli toplu ve organize bir görünüm verirken, İnegölspor 2. yarı yaptığı Enes-Arif Şahin, Yusuf Serdar- Yaşar Çetin değişlikleriyle biraz daha istekli görüntü verdi. Ceza alanı içine gönderilen 3-4 topa da Yaşar kafayı vurdu. Arif rakip savunma arasına sızma işini iyi yapmaya çalıştı, fakat bir kere iş baştan kopmuştu. Savunma 2. yarı ileri çıkışlarda rakibe fazla pozisyon verdi. Orta alanda Emirhan ve Birhan ne rakipten istedikleri topu aldılar, ne de top bizdeyken isabetli top kullandılar. Sağ önde Özer ofansta göze batan bir futbol ortaya koymaya çalışsa da, savunmaya fazla yardıma gelmemesi, Enes’in de işini zorlaştırdı. Bana göre İsmail hoca istediği ve aradığı 11’i henüz bulamadı. Fakat bir gerçek var ki bazı oyunculara verilen şans limitinin de dolduğunu açıkça hissettiriyor. En az bizim kadar kendiside İnegölspor’u zirvede tutmak istiyor. Fakat bana göre takımın bir kapasitesi var ve biz bunun daha fazlasını istiyoruz. Mesela bana göre İnegölspor tempoyu artırsa, paslaşma yüzdesinin limitini yükseltse ve Yaşar ile oyuna başlasa, hava hakimiyetindeki avantajından söylüyorum, gol bulma olasılığımız daha artacaktır ama bunun işin başta iyi bir kondisyonumuzun olması şart. Geride kalan 3 maçta hızlı oyun ve güzel futbol açısından en azından istediğimiz gibi bir görüntü görmedik. Fakat şunu unutmamak gerek, daha 3. hafta geride kaldı ve 3 maçta beraberlik, galibiyet ve mağlubiyeti yaşadık. Futbolcuların isimlerine takılı olan biri değilim. Fakat şundan eminim, takımda iyi bir arkadaşlık, iyi bir kaynaşma durumu var ve bunu sahaya yansıtırsak, iş kendiliğinden kolay olacaktır ama dediğim gibi İnegölspor’un yapması gereken, maçı fazla isteme ve rakibi ısırma anlayışını ön plana çıkartması gerek. Çünkü biz geçen yıl kısıtlı kadroyla bunu yaptık ve başarılı olduk. Şimdide bunu yaparsak sorun kalmayacaktır. 

Son olarak İnegölspor bodrum deplasmanında hak ederek bir maçı kaybetti ve önemli bir avantajı kaçırmış oldu. Fakat ligde daha çok maç var ve daha bu köprünün altında çok sular akacaktır. 

Hafta sonu oynayacağımız Kastamonu maçını kazanarak, hem güzel bir sayfa açmalı, hem de bu ligde son haftaya kadar var olacağımızı göstermeliyiz. Çünkü bu kalite ve kapasite isterseniz sizde fazlasıyla var arkadaşlar…