Ortodonti; çapraşık diş ve uyumsuz çene ilişkilerini teşhis eden, önlemeye çalışan ve tedavi eden diş hekimliğinin bir uzmanlık dalıdır.

Çocukluk döneminde süt dişlerin değişip, kalıcı dişlerin gelmeye başlamasıyla pek çok çocukta çapraşıklıklar gözlenir. ” Çocuğumun dişleri eğri geldi” sözleriyle anne babalar büyük bir endişeyle bize başvururlar. Bu durumun en büyük nedeni kalıtımdır. Ancak zamanında alınmayan bazı önlemler de çapraşıklara yol açabilmektedir. 

Ortodontik problemlerin temelinde yatan nedenler
Çeneleri ilgilendiren bozukluklar (alt çenenin önde ya da geride olması gibi) genellikle genetik kaynaklıdır. Bu durumda hastanın yaşına göre tedavi yöntemine karar verilir. Eğer hasta ergenlik dönemine henüz girmemiş ise ve alt çenesi ya da üst çenesi gerideyse ortodontik yöntemlerle tedavi edilebilir. Hasta ergenlik dönemini bitirdi ise şiddetli iskeletsel bozukluklar ortodonti-cerrahi işbirliği ile tedavi edilir. Fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak da (ağız solunumu gibi) çene uyumsuzlukları oluşabilir.Bu durumda bir kulak burun boğaz uzmanınında görüşü önemlidir. 

Kalıtımsal nedenler dışında uzun süre yalancı emzik ya da biberon kullanma, parmak emme, tırnak yeme, vb.gibi alışkanlıklarda ortodontik bozukluklara sebep olabilir. Alışkanlıklar olabildiğince erken tedavi edilmelidir (7-10 yaş arası). Böylece, basit bir aparey kullanımı ile kötü yönde etkilenecek olan iskeletsel bozukluğun önüne geçilmiş olunur. Alışkanlıklar erken yaşta farkına varılırsa, birtakım alışkanlık kırıcı apa"reyler ile engellenebilir. Üst çenedeki iskeletsel darlıkta erken yaşlarda ortodontik apareyler yardımıyla tedavi edilebilir. 

Bazen çocuk çene kemiği büyüklüğünü ebeveynlerden birinden, diş büyüklüğünü diğerinden alır. Eğer çene büyük, diş küçükse dişler aralıklı olur. Dilin nomalden büyük olması, ağızda çekilmiş diş boşluklarının olması da dişlerin aralanmasına sebep olur. Çene kemiği küçük, dişler büyükse dişler çeneye sığamaz ve çapraşıklık oluşur.

 Çapraşık dişlerin bir diğer sebebi de erken veya geç süt dişi kayıplarıdır. Her süt dişinin bir düşme zamanı vardır. Örneğin, geç düşmesi gereken bir süt dişi erken dönemde düşerse ağızda bulunan daimi dişler bu boşluğa doğru kayarlar ve oradan çıkması gereken diş kendine yer bulamaz. Bu durumda bu diş, diş kavsinin dışına ya da içine doğru gelişir, ya da bazı durumlarda gömük kalır.

Bu tedavi için en uygun yaş aralığı nedir ?
Ortodontik tedavide kesinlikle yaş sınırı yoktur. Ancak yaşa göre tedavi planlaması ve süresi değişebilir. Çene ile ilgili bozukluklarda 7-10 yaş aralığında muayene olmak önemlidir. Ortodonti uzmanı gerekli gördüğü takdirde erken yaşlarda bu tedaviye başlamak daha doğru olacaktır. Eğer problem sadece diş kaynaklı ise her yaşta bu tedavi uygulanabilir.

Tedavi esnasında ağrı duyarmıyım?
Uygulama seansı ve ara seanslar kesinlikle ağrısız ve basittir. Ancak, teller ilk takıldığında yanaklarda geçici yaralar oluşabilir. Bu yaralar 1 hafta içerisinde kendiliğinden geçer ve genellikle tekrar oluşmaz. Nadir durumlarda (braket kopması, telin kırılması, vb.) tekrar yara oluşabilir. Bu gibi sorunlar hekimin küçük bir müdahalesiyle giderilebilir.Bunun yanında teller ilk takıldıktan sonra ve ara seanslar sonrası dişler sıkıldığında ve sert şeyler yendiğinde dişlerde sızı oluşur. Ancak bu sızı 3-4 gün içerisinde kendiliğinden geçer.
Teller dişlerimi çürütür mü?
Ortodontik teller dişleri kesinlikle çürütmez. Tam aksine braketlerin yapıştırıldığı alanlar, altına bakteri giremediği için çürükten korunur. Ancak braketlerin etrafı daha çok bakteri tuttuğu için çürüme riski telsiz bir ağza göre daha çoktur.Burada önemli olan nokta ağız ve diş sağlığına gösterilen önemdir.Normal bir birey nasıl dişlerini günde üç defa fırçalıyorsa , ağız içerisinde braket bulunan hastalarda aynı önemi vermesi yeterlidir. Ağız bakımı iyi olduğunda ve braketlerin etrafı ayrıntılı olarak temizlendiğinde bu risk ortadan kalkar.

Teller takıldıktan sonra dişler eskiden olduğu gibi rahatlıkla fırçalanabilir. Fırçalarken kopma, çıkma gibi riskler yoktur. Bunun için özel olarak tasarlanmış ortodontik fırçalar ve ara yüz fırçaları kullanılabilir.

Teller ile neler yiyebilirim ?
 Aşırı bir kısıtlama söz konusu değildir.Sadece tellerin kırılmasına sebep olabilecek sert yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Elma, armut gibi sert şeyler ısırıp koparılarak değil, keserek yenmelidir. Özellikle erik, zeytin gibi çekirdekli gıdalar çekirdeğiyle ağza atılmamalı, çekirdeği dışarıda ayrıldıktan sonra yenmelidir. Asitli içecekler içilmemelidir. Sakız, lokum gibi yapışkan şeylerden uzak durulmalıdır.

Ortodontik tedavi süresi herkes için eşit değildir
Ortodontik tedavinin süresi hastanın yaşına, problemin şiddetine ve yapılacak olan tedavi tekniğine göre değişir. Ancak hasta uyumu tedavi süresindeki en önemli faktördür. Eğer hasta randevulara düzenli geliyorsa, ağız bakımı iyiyse, braketler ve tellerini sık sık kırmıyorsa, verilen aparey, lastik, vb. düzgün kullanırsa minimum sürede tedavi tamamlanır. Planlama iyi yapıldıysa ve hasta da uyumluysa en şiddetli durumlarda bile tedavi süresi 2,5 yılı geçmemelidir. Ortalama tedavi süresi 2 yıldır. Diğer taraftan daha kısa sürede biten tedevilerde vardır. Sadece ağız içerisinde hem süt hem daimi dişlerin bulunduğu hastalarda daimi dişlerin çıkmasıda bekleneceği için tedavi süresi uzayabilmektedir.
 Özellikle çiğneme kuvvetlerinin etkisiyle hiç ortodontik tedavi görmemiş kişiler de bile ileri yaşlarda dişler de çapraşıklık oluşabilir. Ortodontik tedavi sonrası ise dişlerin yeni pozisyonlarına alışması ve etrafında iyi bir kemik desteğinin oluşması uzun zaman alır. Bu yüzden teller çıkarıldıktan sonra tekrar bozulma riskini ortadan kaldırmak için pekiştirme işlemi yapılmalıdır. Bu amaçla dişlerin arkasına ince teller yapıştırılabilir, ya da hastaya takıp çıkarılabilen şeffaf plaklar verilebilir.