Bi´paket sigarayla, bir adet kitap, ortalama aynı fiyat.

O halde, yolu kütüphaneden değil de, kıraathanelerden geçen vatandaş!

SİGARA ALMA, KİTAP AL!

Kıraathane deyince aklıma geldi;

Aydın-Söke´de kahvehane işletmecisi Haluk Yalçınöz, dükkânına ufak bir kütüphane oturtarak, SİGARA İÇMEYİP KİTAP OKUYANA, ÇAY BEDAVA kampanyası başlattı.

Bunu duyan ahali boş kalır mı?

Saldır kitaplara!

Helal olsun abimize! Vallahi helal-i hoş olsun! Gerçekten de, şehri gibi “aydın” bir insanmış.

Ha diyeceksin ki, “ bizim şehrimizde böyle bir kahvehane bulunmuyor. Satın almak gerekiyor. E her kitap da o kadar ucuz mu, çoluğumun çocuğumun rızkı n´olacak?”

Tabi ya! Çoluğunun çocuğunun rızkı ne olacak, her gün sigaraya 10 lira verme o zaman!

İlla günde “on lira” harcayasın var,” haftalık” olarak kitaba ver o parayı da boyunun ölçüsünü görelim.

Ha, çok mu pahalı geldi? Kolayı var! Üç günlük sigara paranı biriktir, git, yine kitap al!

Gel şimdi seninle kabataslak bir hesap yapalım da, gör dünyanın kaç bucak olduğunu.

Gör senden gidenleri, lütfen gör!

Günlük olarak sigaranın bir paketine 10 Lira verdiğini varsayalım;

10 Lirayla günlük ortalama 10 ekmek alınabilir.

Ayda 300 Lira yapar ve orta gelirli bir ailenin mutfak masrafıdır.

6 Ayda 1800 Lira yapar, kaliteli bir bilgisayar parasıdır.

Yılda 3600 Lira yapar ve iyi marka, tam donanımlı bir televizyon parasıdır.

Peki, 10 Yılda n´apar abicim/ablacım?

Tam, 36.000 Türk Lirası!

Yani? Lüks bir otomobil parası…

20 Yılda 72.000 Lira eder ve iki o da bir salon, daire parasıdır.

-Allah yuvanızı şen etsin.-

Eğer sigaraya bağlı ölüm veya hastalık geçirmezsen (ki çok düşük bir ihtimal), 30 Yılda tam 108.000 Lira yapar ki bu, 3 oda 1 salonlu, güzel bir daire parasıdır.

Aptal olma!

Paranı havaya-cıvaya verme!

İlla vereceksen, kitaba ver!

Onlarca sahaf dolu etrafın... Emin ol, 5 Liraya bile bulursun orijinal bir kitabı…

Geçtim para verme olayını, eş, dost, akrabanla değiş-tokuş yap, yine oku!

Düşünsene. Şimdi o 10 Lirayı, haftalık olarak bir kitaba verdiğini düşün;

-Kanser olma ihtimalin binde bir olacak!

-Beyin hücrelerin ölmeyecek ve hatta daha da güçlenecek.

-Unutkanlık yaşamayacak, üstüne üstlük hafızan canlanacak.

-Cildin bozulmayacak. Kuru öksürüklerle boğuşmayacaksın!

-Çevrene, çocuğuna, torununa, eşine, komşuna yanık tütün ve iğrenç nefes kokuları yaymamış olacaksın. Misss gibi kâğıt kokusu alacaksın.

-Ve en önemlisi,  insanlara zararın dokunmamış olacak. Aksine, faydan dokunacak, iyi örnek olacaksın etrafındakilere.

-Dişlerin tartar bağlamayacak.

-En, en, en önemlisi genel kültürün, kelime haznen, düşünme hızın artacak, diksiyonun düzelecek & sosyal çevrende sözü lafı dinlenen “kaliteli” bir insan olacaksın.

Tahayyül etsene, bir ayrıcalığın olacak herkesin içerisinde.

Parmaklar seni gösterecek; ona sorun, o bilir, diyecekler.

Ufkun genişleyecek! Daha “özgür” olacaksın.

Ve inan olsun, sözde “mahalle baskısı” muhalifi şu ucuz “özgürlük budalası” tipler, sana nasıl özgür olman gerektiği hususunda akıl bile veremeyecek.

Sabah programlarını, magazinleri, dizileri angut kuşu gibi seyretmek yerine, gıptayla seyredilen birisi olacaksın.

Bir nevi, cehalete karşı psikolojik üstünlüğün olacak.

Evet. Bu devirde, hele hele şu memlekette kitap okumak bir psikolojik üstünlüktür.

Onun için gel, “kitabın psikolojik üstünlüğü” hareketine sen de katıl;

SİGARA ALMA, KİTAP AL!

(BEDAVA! MERAK ETME).

Facebook Hesabımız; Kitabın Psikolojik Üstünlüğü

Katılımlarınızı bekliyoruz.