Ekonomideki son durumla ilgili açıklamalarda bulunan Demokrat Parti İlçe Başkanı Murat Balakuş, “Son bir haftada dolar 5,4253 liraya kadar yükseldi. Uzmanlar bir kur krizi yaşandığına dikkat çekerek Merkez Bankasının kaçınılmaz olarak faiz artırımı için devreye gireceğini ifade ediyor. Seçim kampanyası boyunca yeni sisteme geçilmesi ile her şey daha iyi olacak, bir sihirli değnek ile her şey düzelecek propagandası yapıldı lakin son bir ayda enflasyon, dolar, cari açık, şirket borçları alarm vermeye başladı. Bu işin raydan çıktığını görmek istemeyen iktidar ise her şey yolunda mesajını vermeye devam ediyor. Tebrik etmek lazım ki bu konuda ekonomiden daha başarılılar. Sayın Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz son dönemlerde finansal piyasalarda yaşanan ve ekonomik temellerle izah edilmeyecek dalgalanmalar ergen duracaktır açıklaması yapmakla yetindi lakin acı gerçek şu ki dolardaki yükseliş enflasyonun zirve yapmasına neden olacak. Arka arkaya açıklanan zamlara yenileri eklenmeye devam edecek. Ekonomistler iktidarın kemer sıkma politikalarını devreye almaktan başka çaresi kalmadığını belirtiyor ve kurlardaki yükseliş şirketleri zor durumda bırakıyor. Türk lirasının son haftada rahip krizi ile birlikte yaşanan yüzde 10’a yakın değer kaybı özel sektörün borçlarının da katlanmasına sebep oldu. Merkez Bankasının açıkladığı verilere göre 217,3 milyar dolar borç yükü altındaki özel sektörün borcunda arttı. Doların 5,29 liraya yükselmesiyle sadece 10 gün içinde borcu 100 milyar lira daha artan şirketler 1 trilyon 127 milyar TL borçla karşı karşıya kaldı.18 Nisan’da erken seçim kararı alındığında 4,0074 liraya kadar gerileyen dolar o tarihten bu yana 1,3’lük artışla dün 5,2930 ile günü tamamladı. Temmuz enfeksiyonu yüzde 15,85’e yükselerek son 14 yılın zirvesine yerleşirken, tüketici kredilerinin yıllık faizi ise yüzde 35’e ulaştı. Bu arada ülkemizin en büyük sorunu olan işsizlik ise giderek büyüyor ve TÜİK’e göre resmî işsiz sayısı 3 milyon 86 bin kişiyi buldu. Allah aşkına bu tablonun neresini her şey güzel olacak diye anlatabiliyorsunuz. Cari açık 57 milyar dolar. Ülkemiz yüksek faiz ve yüksek enflasyon sarmalına sürükleniyor. Analistler bir yıldan vadeli kısa borcun 123 milyar doları aştığı, özel sektörün dış borcunun 243 milyar doları bulduğuna dikkat çekiyor ve buna nazaran sermaye girişinin kesilmesi ile birlikte ülkemizin Arjantin gibi borç krizine sürüklenebileceği uyarısı yapılıyor. Bu baş döndürücü gelişmeler neticesinde zor duruma düşen dev şirketler arka arkaya bankalarla kredi yapılandırması yapmak için masaya oturmaya başladı ve yapılandırma yapılan rakamların 20 milyar dolara ulaştığı ifade ediliyor. Yüksek faiz rakamları ile inşaat şirketleri iflasa sürüklenirken konut satışları bıçak gibi kesildiği ve bunun yanında otomotiv sektöründe satışlardaki gerileme yüzde 36’ya ulaşıyor ama iktidardaki açıklamalar hala altınlarınızı bozdurun dövizlerinizi bozdurun sorunu çözelim diyor. Lakin üretelim, istihdam edelim, tarım politikalarını destekleyelim, parayı betona, lüks tüketime yatırmayalım diye asla bir açıklama ya da bir eylem planı göremiyoruz. Bizler diyoruz ki milli ve yerli olarak bunlar çözülecekse kayıtsız şartsız hükümetimizin arkasındayız ve destekliyoruz lakin tablo iyi değil ve çoluğumuzun çoğulumuzun geleceği çok karanlık gözüküyor” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim