İslam dininde, imandan sonra en önemli sayılabilecek ve müminlerin en birincil vasfı, ahlak mefhumunun içerisini dolduran şeylerden birisi de yalan konuşmamak yani doğru söylemektir.

Gerçek hayatta birileri bize bir şeyler anlatsa, anlatan kişiye konunun gerçeklik payını araştırmak adına; “bunu sen mi gördün/duydun?, yoksa birisi mi sana söyledi?” diye olaya bize aktaranın birinci dereceden tanıklık edip etmediğini bilmek için araştırırız.

Şimdi gelelim sosyal medyaya.. Hiç şüphesiz internet ve sosyal medyanın ahlakımız da açtığı birçok büyük yaralar var, fakat bunlardan bana en çok dert olan ve insanlar tarafından artık normal bir şekilde karşılanan yalan/doğruluk konusuna değinmek istiyorum.

Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.
Hucurât Suresi 6. Ayet Meali

Malumunuz facebook, twitter ve bilumum sosyal ağ siteleri artık genel itibari ile ideolojik kavgaların kaos ortamı oluşturduğu platformlar haline gelmiştir. Bu platformlar üzerinden hergün binlerce ideolojik meseleler ve kişiler hakkında önü arkası araştırılmadan bir şeyler yazılıp, çiziliyor. Ve bu yazılıp çizilenler milyonlarca insan tarafından paylaşılıyor, üzerine konuşulup beyinlerimiz de algılar oluşturuluyor. Bu paylaşımların/haberlerin bir kontrol mekanizmasından geçip doğruluk derecelerini onaylayacak bir sistem olmadığını ve internet denen uçsuz bucaksız bir okyanusun içinde yüzmeye çalıştığımızı hesap edersek, ne kadar büyük bir sorumluluk ile karşı karşıya kaldığımızı anlamış olmamız gerekiyor.

Güvenilir haber kaynaklarından, birinci ağızdan yani kişilerin kendi sayfalarından, konuların muhattablarından yayınlanmayan her haberin yalan olma ihtimalinin yüksek derecede olduğunu unutmamalıyız. Bir çok siyasetçinin, sanatçının, ilim/bilim adamının kendi sayfalarından/ağızlarından yayınlanmayan haberlerin, troll (bilgisizlik, karşıt görüşe sahip olma, sert bir tarzda taraflı yazı yazmaya çalışma) diye tabir ettiğimiz tamamen kendilerini tatmin etmek/tasdiklemek için kullandığı sayfalarından aslı astarı olmayan haberler yayınladığına çok kere şahitlik etmişizdir.

Üstelik bu paylaşımlar/haberler kişilerin ideolojilerini doğrulamak adına insanların hayatlarına, namuslarına, haysiyetlerine iftira atarak yığınlar üzerinde algı oluşturduklarını biliyoruz. Yalanın, önümüze bir “Paylaş/Retweet” butonu basitliğinde koyulduğu, bir deccal mesabesinde olan sosyal medya mecrasında emin adımlarla dolaşmak/boğulmadan yüzmek ve insanların haklarına geçmek istemiyorsanız, hucurât suresi 6. ayeti kendinize can kurtaran simiti edinin. Ve bu ayeti en güzel şekilde hayatında tatbik etmiş Hz. Muhammed´in (s.a.v) şu sözüne kulak verin.

“Kişiye, yalan olarak, her duyduğunu anlatması yeter!” (Müslim)