Yıllar önce dünya üzerinde henüz hava ve çevre kirliliğinin yaşanmadığı, küresel ısınmanın olmadığı dönemlerde Uludağ’ın zirvesinin yanı sıra eteklerinden bile Temmuz, Ağustos aylarına kadar kar eksik olmazdı. Mevsimler normal akışı içerisinde gi-der, yağışlar zamanında ve yeterli ölçüde olurdu. Ancak son yıllarda gerek gelişen teknolojinin etkileri, gerek insanların hava ve çevre temizliğine karşı duyarsızlıkları yüzünden küresel sorunlar ortaya çıktı. Yaklaşık 25-30 yıl öncesinde kış aylarında kar, ilkbahar ve sonbahar aylarında ise yağmurlar zamanında ve yeterli ölçü- lerde yağardı. Su kaynaklarımız boldu. Uludağ’ın eteklerinden gürül gürül kaynak suları akar, çeşmelerimizden yaz aylarında bile buz gibi kaynak suyu içerdik. Küresel nedenlerden dolayı beyaz örtü bitmek üze-re, bazen kış aylarında kar, ilkbahar ve son bahar aylarında ise yağmur yüzü göremez oluyoruz. Kaynaklarda tükeniyor, dereleri-miz kuruyor. Yerel yönetimler zamanında gerekli önlemleri almadığından, altyapıyı kurup he-nüz tükenmemiş olan kaynakları şehirlerin içme suyu şebekesine bağlayamadıklarından dolayı, şehir merkezindeki insanlar ya su sıkıntısı yaşıyor yada derin kuyulardan şebekeye pompalanan kuyu suyu içmek zorunda kalıyorlar. Yerel yönetimler gerekli duyarlılığı göstermediklerinden, kaynak suları özel şirketlere tahsis ediliyor. Yerel yöneticilerin beceriksizliğinin ceremesini vatandaşlar para ile kaynak suyu alıp içerek ödüyor… Uludağ’ın eteklerindeki kaynakların hemen hemen hepsi özel şirketlere satıldı-ğı için, İnegöl Belediyesi de şehrin su ihtiyacını karşılamak için, çevrede açtırılan 7-8 derin kuyudan, içme suyu şebekesine kuyu suyu pompalamak suretiyle karşılamaya çalışıyor… Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında kuraklıktan dolayı şebekeye yo-ğun miktarda pompalanan kuyu suyu, çeşmelerden akan suyun kalitesini önemli ölçüde bozuyor… Bazı derin kuyuların, yi-ne çevreye saygısı olmayan, geleceğini düşünmeyen, insan ve çevre sağlığını umursamayan insanların attıkları çeşitli atıklarla kirlenmiş, canlıların yaşayamayacağı duruma gelmiş olan derelere yakın olmaları, içme suyu şebekesine pompala- nan kuyu suyunun ne derece sağlıklı olduğunu gösteriyor… Ayrıca özellikle şebekeye kuyu suyunun yoğun şekilde pompalandığı yaz aylarında ishal vakalarının artması, endişeleri- mizi artırıyor. Bir yandan da, bazı yerlerde kanalizasyon şebekesinin eski ve yetersiz olması, sızmaların, kaçakların meydana gelmesi, bunlarında derin su kuyularına karışma ihtimalini artırıyor. Zaten bazı de-rin kuyuların pompalandığı yerin çevresine ve yapısına bakıldığında, tehlikenin uzağımızda olmadığını görmek mümkün.. Ekonomik durumları iyi veya normal olanlar parayla satın aldıkları kaynak suyu içerken, içme suyu satın alamayan insanlar ise kuyu sularını içmek zorunda kalıyorlar. Daha fazla tehlike yaşanmadan yerel yöneticilerin gerekli önlemleri almaları, merkezi yönetimin de artık kaynak sularının bir şekilde özel şirketlere satılmasının önüne geçmesi gerekmektedir. BU ÇÖPLÜK KİMİN SORUMLULUK SAHASINDA? NEDEN ÖNLEM ALINMOYOR? Sürekli doğa ile iç içe olup, hemen he-men her gün bisikletle olsun, yürüyüş ol-sun dağ tepe demeden dolaştığım için, bir çok olumsuzluklara şahit oluyor ve görüntülüyorum... Geçtiğimiz gün de Babasultan köyü tarafından gelirken, İnegöl-Bursa arası yolun Şehitler (Doma) köyü yol ayrımı ile Babasultan köyü yol ayrımı arasındaki mevkide, Bursa’dan gelirken yolun sağında bulunan, bir müddet önce restoran veya eğlence merkezi olarak faaliyette bulunan, şimdi ise atıl vaziyetteki binanın bahçesinin ve çevresinin çöplük olduğunu gördüm. Çektiğim fotoğraflarda da görülüyor, öyle küçümsenecek, birkaç çöpün biriktiği yer değil, gerçekten bir çöplük. Atık cinsinden ne ararsan var. Bursa’dan gelişte sa-ğa bakıldığında rahatlıkla görülüyor.. Biraz ilerisinde konutlar var, çevresinde tarlalar, meyve bahçeleri var. Bu güne kadar gerek çevre sakinleri gerek tarla ve meyve bahçelerinin sahipleri yada köy muhtarı ve köy sakinlerinin dikkatini çekmedi mi? Bu ibret tablosu karşısında kimse neden ses çıkarmıyor, anlamak mümkün değil.. Ama görev kime düşüyorsa, biran önce bu çirkinliğin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Buradan tüm yetkililere duyuruyoruz..