Tahin, susam ezmesine verilen ad´dır. Tarihçiler Anadolu´daki geçmişini 1300´lü yılların başına kadar çekiyorlar. O tarihlerde susamın köy değirmenlerinde ezilmeye başladığını bildiriyorlar. Helva da Arapça “Hulv” (tatlı, şirin, güzel) kökünden türemiş bir sözcük. Araplarda tatlı sözcüğünün yerine kullanılıyorsa da biz de özel bir tatlı türünün adı olarak kullanıyoruz.
Türkler İslam´la tanıştıktan sonra helva´yla da tanışmışlar. Tahin´in helvaya dönüşme sürecini ise tam bilemiyoruz. Yüzyıllar boyunca saray mutfağında da yer almış, Anadolu ve İnegöl insanının sofrasında da. İlçemizde yaklaşık son yüz elli yılı hakkında fikir sahibi olabildiğimiz tahin helvasının yüz yılının soframızdaki ve hayatımızdaki yeri oldukça etkin geçmiş. Son elli yılı ise giderek daha zayıflayan bir süreç şeklinde olmuş.
Değişen tüketici alışkanlığı dolayısı ile giderek soframızda daha az yer alan bir ürün haline geldi. Popüler olduğu günlerde üç dört çeşit olan tahin helvası türü, günümüzde yirmiye yakın ürün çeşidi ile sürüyor. Klasik tahin helvası yine de en çok tüketilen olma özelliğini sürdürüyor. Yüksek kalorisi, sindirim sistemini temizleyen özellikleri ile tatlı olmaktan ziyade doyurucu yönü ile hayatımızda daha önemli yer almıştır.
Bugün için ilçemizde iki üç işyeri olarak süren meslek günümüzden elli yıl öncesinin İnegöl´ünde çok daha fazla sayıda işyeri olarak sürdürülüyordu. Özellikle köy araçlarının ilçemizdeki konaklama bölgelerinin yakınlarında mutlaka bir helvacı bulunurdu. “Helva-Ekmek” yeme alışkanlığı özellikle köy kökenli İnegöllülerde çok yaygındı. Perşembe günleri ilçeye gelen köylü vatandaşlar helvacılarda karnını doyurur dönüşte de aynı helvacıdan şehir ekmeği alıp köye dönerlerdi. İlçemizde hafta içi 1000-1200, perşembe günleri 1800-2000 ekmek satabilen helvacıların olduğunu söylersek daha iyi anlamamızı sağlar sanırım.
1950´li yılların İnegöl´ünde bir terzi dükkanında geçen küçük bir anı. Terzi olan ustamız elindeki parayı uzatarak çırağını yanına çağırır.
-Oğlum fırından iki ekmek, aktardan da iki paket çivit al eve götür bırak. Çivit boya da o günlerin bir başka ürünü tabii ki. Çivit sözcüğünü ilk defa duyan çırak şaşırır anlayamaz. Çekinerek sorar
-Usta o dediğinden bulamazsam helva alayım mı. Usta ve dükkandakiler gülümserler. Bir dönem Ekmek denildi mi akla gelen ilk sözcük Helva idi. Saygılarımla.