Tarım, Türkiye için yaşamsal öneme sahip bir alan. Nedeni ise ortada. Fazla değil önümüzdeki 15-20 sene sonra dünyada tarım ürünlerine, yani gadıya bağlı "AÇLIK" başlayacak. Bu dünya genelindeki açlık dalgası ya da krizi doğal olarak Türkiye´yi de derinden etkileyecek. Bunan anlamı ise; genel olarak tarımın ve hayvancılığın değerinin bilinmesi ve gereken tüm önlemlerinin şimdiden, kriz patlamadan önce alınmasının kaçınılmaz olmasıdır. Zira motorlu araç, tren, uçak,gemi, buzdolabı, televizyon, telefon ya da bilgisayar kullanmadan insanlar yaşayabilirler ama, aç dururak yaşayamazlar. Bu gerçek de gıdayı rakipsiz ürün yapmaktadır. Gıdanın temeli ise toprak yani tarım ve hayvancılıktır.
Türkiye´nin bundan 10-15 yıl öncesinde olduğu gibi kendisine yetecek, hatta ihraç edecek başta buğday olmak üzere hububat üretimini, genel anamda tarımı ve et ve süt ihtiyaçlarınını karşılamak için de büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliğini behemahal hem ıslah etmesi, hem modernize etmesi ve hem de geliştirerek verimli hale getirmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Dünya nüfusunun 2050´de 9 milyarı geçeceği ve Türkiye nüfusunun ise 90 milyon olacağını öngürülüyor. Bunun anlamı, gıda tabelinin en az yüzde 26-30 oranında artması demektir.
Tarım ve hayvancılığın geliştirilmesinin sayılamayacak kadar yararlarının yanında pek çok yararları da bulunmaktadır.

Bunlar:
1. Halkımızın en başta gelen ihtiyacı olan sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazları, sağlıklı ekmek, sağlıklı et ve sağlıklı süt üretmek.

2. Tarım ve hayvancılığın teşvik edilerek yaygınlaştırılmasının olumlu bir başka sonucu ise yeni istihdam ortamı yaratılarak işsizliğin azaltılmasıdır.

3. Türkiye toprakları Tanrı´nın bir lütfu olarak hem tarım için, hem de hayvancılık için son derece elvirişli ve aynı zamanda verilmli bir coğrafyadır. Yurdumuzda aynı anda dört mevsim birarada yaşanabilmektedir. Bu muhteşem nimet dünyanın başka ülkelerinin azında vardır. Bu fırsatı doğru şekilde ve iyi değerlendirebilirsek, istikbalimiz deparlak olur.

4. Türkiye toprakları "Buğday"ın anavatanıdır. Buğday bitkisi dünyaya Anadolu toprakarından yayılmıştır. Bu nedenle dünyanın en iyi, en besleyici ve insan sağlığı için en yararlı buğdayları bizim ülkemizde yetiştirilebilir/yetiştirilmektedir. Bunu değerlendirmeliyiz mutlaka.

2018´DE TARIMA YÖN VERECEK 5 YENİ UYGULAMA
Tarım sektörü 2018 yılında mazot, tohum, hayvancılık, et ve gübre alanlarında yeni uygulamalarla karşılaşacak. Hükümetin daha önce aldığı kararlar doğrultusunda 2018 yılında sayılan bu beş alanda alınan yeni kararlar uygulanmaya başyacak. Bu uygulamalar Türkiye´nin tarımsal üretimini ve tarım dış ticaretini şekillendirecek.
Tarımsal konulardaki bu yeni beş uygulamalar şu şekilde sıralanıyor:
a) Mazot desteği %50´ye çıkacak, b) Gübrede DNA barkod uygulaması başlayacak, c)Tohumda sertifikalı tohum kullanmayana destek verilmeyecek, d) Hayvancılıkta küçük aile sözleşmeli üretim desteği başlayacak ve e) Kırmızı ette hayvan başına besi desteği başlayacak.
Başbakan Binali Yıldırım´ın Milli Tarım Politikası´nı açıklarken “çiftçinin kullandığı mazotun yarısı bizden” sözü 2018´de uygulamaya geçiyor. Mazot desteğinin yaklaşık 3 kat artırılmasını öngören uygulama çerçevesinde ilk ödemenin 2018 yılı Mart-Nisan döneminde yapılması bekleniyor.
Mazottaki yeni destekleme uygulaması çerçevesinde ürün bazında verilecek destek miktarları belirlendi.Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2017 üretim yılı için belirlenen ve 2018´de ödenecek ürün bazında mazot desteğinde en yüksek ödeme pamuk ve çeltik üreticilerine yapılacak.Pamuk ve çeltik üreten çiftçilere dekar başına 36 lira mazot desteği verilecek. Ayçiçeği, soya, dane mısır ve patates için çiftçilere dekar başına 17 lira,buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale üretenlere dekar başına 13 lira aspir,nohut,mercimek ve kuru fasulye üreten çiftçilere dekar başına 11 lira, fındık,yem bitkileri, çay, soğan, kanola ve havza modeli kapsamındaki 21 ürünün dışındaki diğer ürünlere ise dekar başına 9 lira mazot desteği ödemesi yapılacak.Tarlasını ekmeyerek nadasa bırakan çiftçiler dekar başına 5 lira mazot desteği alacak

GÜBREDE KERAKOD VE DNA BARKOD UYGULAMASI BAŞLADI
Yeni yıın başından itibaren gübre sektöründe Karekod ve DNA Barkod uygulaması başladı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı´nın 6 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazete´de yayınlanan “Piyasaya Arz Edilen Gübrelerin İzlenmesine Yönelik Tebliğ” kapsamında 1 Ocak 2018 itibariyle tüm gübre çeşitleri Karekod ve DNA Barkod uygulaması ile izlemeye alındı.
Piyasaya Arz Edilen Gübrelerin İzlenmesine Yönelik Tebliğ, tarımda kullanılan kimyevi gübrelerin, organik, organomineral gübreler ve toprak düzenleyiciler ile mikrobiyal, enzim içerikli ve organik kaynaklı diğer ürünlerin son kullanıcıya kadar takibine yönelik içerik ve ambalajların işaretlenmesi ile gübre dağıtıcılarının depo veya satış yerlerine kamera takılmasına ilişkin usul ve esasları kapsıyor.
Tebliğ ile gübre üreticileri piyasaya arz edilecek gübrelerde izlenebilirliği sağlayacak şekilde Karekod ve DNA Barkod içeren işaretleyici etiketli takip sistemini kurmak ve uygulama zorunluluğu getiriliyor. İşaretleyici etiket ve Karekod bulunmayan ürünler, 4703 sayılı ´Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun kapsamında “güvensiz ürün” olarak değerlendirilecek.

TOHUMDA SERTİFA DÖNEMİ
2018 yılında hayata geçirilecek uygulamaların en dikkat çekici olana ise tarımın temeli olan tohumculukta olacak. Sertifikalı tohum kullanımını yaygınlaştırmak için 2018 üretim yılında sertifikalı tohum kullanmayana tarımsal destek verilmeyecek. Uygulama kapsamında çiftçiler tarımsal destekten yararlanmak için sertifikalı tohum kullanmak zorunda. Sadece 5 dekarın altında üretim yapanlar için bu şart aranmayacak.
Ülkemizde yılda 2 milyon 700 bin ton tohum toprağa ekiliyor. Bunun ancak 1 milyon tonu sertifikalı.

KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ SÖZLEŞMELİ ÜRETİCİ OLACAKLAR
Yeni yılda hayvancılık politikasında değişiklikler olacak. Büyük işletmelerin teşvik edilmesi yerine 2018 yılından itibaren en az 3 yıl sürecek yeni bir proje ile sözleşmeli üretim yapacak küçük aile işletmeleri desteklenecek. Milli Hayvancılık Politikası temel alınarak hazırlanan proje ile küçük aile işletmeciliği,besicilik ve küçükbaş hayvancılığına yönelik destekler artırılırken, 2018 yılında 20 bin işletmenin rehabilitasyonu öngörülüyor. Bakanlığın 2018 yılında uygulayacağı hayvancılık politikası kapsamında canlı hayvan ve et ithalatı devem edecek. Ancak, bir yandan da üretimi artırmaya yönelik destekler sağlanacak.

BESİ DESTEĞİ TEKRAR BAŞLAYACAK
2018´de besi desteği yeniden uygulanacak. Yeni yılda 50 başa kadar kapasiteye sahip küçük aile işletmelerinin, yerli hayvanlardan ürettikleri karkas et için hayvan başına 250 lira destekleme yapılacak. Küçükbaş hayvan sayısını arttırmak ve küçükbaş hayvanlardan elde edilen et miktarını yüzde 10´dan yüzde 25´e yükseltmek için; erken kuzu-oğlak kesimlerini engelleyerek birim karkas ağırlığını arttırmak için kuzu ve oğlaklara 2018 yılında destek verilecek. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2018 yılını aynı zamanda Buzağı Yılı ilan etti. 2018´de buzağı ölümlerinin yüzde 15´ten yüzde 5´e kadar düşürülmesi ve hayvan hastalıkları ile mücadele edilmesi hedefleniyor.
Maliye Bakanı Naci Ağbal´ın verdiği bilgilere göre: "Devletin 2018 yılında çiftçiye ödeyeceği tarımsal destekler ana hatlarıyla belli oldu. Tarıma 2018 yılında toplamda 14.8 milyar liralık destek ödenmesi öngörülüyor. Bu desteğin 4 milyar lirası hayvancılık, 1.9 milyar lirası mazot desteği, 1.7 milyar lirası kırsal kalkınma ve 1.5 milyar lirası ise pamuk primi desteği olarak ödenecek. 2018 yılında bütçeden tarıma ayrılan kaynağın toplamda 29.6 milyar lira olduğunu belirtti. Tarımsal kaynak bütçesinden, tarımsal destek programları için 14.8 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 10.1 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal Kamu İktisadi Teşekkülleri´lerin finansmanı ve ihracat destekleri için 4,7 milyar lira ödenek ayrılacak."

HAYVANILIK İÇİN 4 MİLYAR LİRALIK DESTEK
Hayvancılığa 2018´de toplam 4 milyar lira destek sağlanacak. 2017 yılında 3 milyar 793 milyon lira destek öngörülmüştü. Böylece 2018 yılında, toplam destekler içerisinde hayvancılığın payı geçen yıla göre yüzde 2.5 oranındaki düşüşle yüzde 29.5´tan yüzde 27´ye gerilemiş olacak. Son 4 yıla bakıldığında hayvancılık destekleri toplamda 2.9 milyar liradan 4 milyar liraya ulaşmış olacak. 2015´te hayvancılığa 2 milyar 973 milyon lira, 2016´da 3 milyar 13 milyon lira, 2017´de ise 3 milyar 793 milyon lira destek sağlanması öngörülürken 2018´de destek tutarı 4 milyar lira olması planlanıyor.

DESTEK MAZOTTA ARTARKEN GÜBREDE AZALACAK
2018 yılında destek miktarı en çok artacak kalemlerden birisi mazot olacak. Hükümetin, Milli tarım politikası çerçevesinde “çiftçinin kullandığı mazotun yarısını devlet karşılayacak” vaadinin ilk uygulaması 2018´de olacak. Bu nedenle mazot desteğinde yaklaşık 3 kat artış öngörülüyor. Buna göre 2015 yılında 700 milyon lira,2016´da 740 milyon lira ve 2017´de 723 milyon lira öngörülen mazot desteği 2018´de 1.9 milyar lira olacak.
Mazot desteği artarken, gübre desteğinde ise düşüş olacak. 2015 yılında 880 milyon lira, 2016´da 880 milyon lira ve 2017´de 877 milyon lira olarak açıklanan gübre desteği 2018 yılında 553 milyon lira olacak.

ÜRÜN KALEMLERİ VE DESTEK MİKTARLARI
2018´de önceki yıllardan farklı olarak ödenecek mazot desteğinde aslan payını pamuk ve çeltik alacak. Pamuk ve çeltikte çiftçilere dekar başına 36 lira mazot desteği verilecek. Dekar başına 4 lira gübre desteği ile birlikte pamuk ve çeltik üreticisine dekar başına toplam 40 lira destek ödenecek. Ayçiçeği, soya, dane mısır ve patates için çiftçilere dekar başına 17 lira mazot ve 4 lira gübre desteği ödemesi yapılacak. Buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale üretenlere dekar başına 13 lira mazot,4 lira gübre olmak üzere 17 lira destek verilecek. Aspir,nohut,mercimek ve kuru fasulye´de dekar başına 11 lira mazot 4 lira gübre, fındık,yem bitkileri, çay, soğan, kanola ve havza modeli kapsamındaki 21 ürünün dışındaki diğer ürünlere ise dekar başına 9 lira mazot 4 lira gübre olmak üzere 13 lira ödeme yapılacak. Tarlasını ekmeyip nadasa bırakanlara ise dekar başına 5 lira mazot desteği ödenecek.
Diğer bazı kalemlerde çiftçiye doğrudan ödenecek destek miktarları ise şöyle: Genç çiftçi hibe desteği, kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı kapsamında çiftçilere 2018´de 1.7 milyar liralık destek ödenmesi öngörülüyor.

DESTEKLER SÜREKLİ TARTIŞMA KONUSU OLDU
Tarımsal destekler her dönem tartışılıyor. Hükümette olanlar tarıma çok destek verdiklerini söylerken, muhalefet partileri ise desteklerin yetersiz olmasından şikayet eder. 2006´da kabul edilen Tarım Kanunu´na göre, tarıma Gayri Safi Milli Hasıla´nın en az yüzde 1´i kadar destek verilmesi gerekiyor. Ancak Yasa´nın kabulünden bu yana 10 yılı aşkın bir süre geçti henüz hiç bir yıl Gayri Safi Milli Hasıla´nın yüzde 1´i kadar tarıma destek verilmedi. Genelde yüzde 0.50 civarında destek sağlanıyor.

ÖZSÖZ: Cennete vatanımızın hangi yöresinde olursa olsun tarıma uygun arazilerimizin ve halen tarım yapılan topraklarımızın kesinlikle konut veya sanayii inşaatına yasaklanması gerekiyor. Aksi halde zaman içinde bu ihmalin telafisi olanaksız olabilir.
..............................
(Yararlanılan kaynak: Gazeteci Ali Ekber Yıldırım. (http://www.aliekberyildirim.com.)