Bir yazar gözü ile size göre yazmak nedir?

Bir yazar gözü ile size göre yazmak nedir?

Yazmak bir mesleği ortaya çıkarmak, veyahutta bir meseleği açığa kavuşturma eylemidir.

Yazmanın da bir tür bağımlılık olduğu söylenebilir mi?

Evet, bu cümlede “bir tür” ibaresi kurtarıcı oldu. Bizim için evet bağımlılıksa bir tür bağımlılıktır.

Bir yazarı durmamacasına yazmaya sevk eden şey size göre nedir acaba?

Meselesini hala halledememiş olduğunu ifade etmeyi düşünmüş olmısıdır.

Yazar ile Gazeteci arasındaki fark nedir?

Gazeteci her şeye rağmen nesnel olmak zorundadır. Yazar için  böyle bir zorunluluk söz konusu değildir. O imgeleriyle de konuşabilir. 

Okumayan bir yazar düşünülebilirmi?

Mümkün değil olamaz.

Yazmanın çok iyi disiplin edici bir yanı olduğunu da söyleyebilir miyiz?

Bende disiplinli bir alışkanlık halinde değildir, yazmak. Zuhurata tabii olurum ama yazmayı da talep ederim.

Yazar ile Sosyolog arasında bir yakınlık vardır diyebilir miyiz?

Yazarı sadece Sosyolojiye indirgeyemezsiniz. Ne kadar bilgi alanı var ise yazarlık bunların hepsi ile bire bir ilişkilidir. Yazar farkına varmasa da..

Yazarın ekonomik özgürlüğe ihtiyacı var mı-dır?

Bu soru bana uzaktan “ Faulkner’in” bir cümlesini çağrıştırıyor. O sanıyorum yazarın yazacağı şeyden başka hiç bir şeye ihtiyacının olmadığını söylüyordu. Eğer bu cümle ona ait değilse benim olsun.

Yazı yazmanın, yazara acı verdiği söylenir. Bu doğru mudur acaba?

Acı duymayan nasıl yazı yazsın ki?

Yazıya konsantre olmak için muhakkak ihtiyaç duyduğunuz bir şey var mıdır?

Şiir ve kitap okumak

Zaman zaman yazmaya hiç bulaşmamış olsaydım diye düşündüğünüz olur mu?

Hayır. İnsanın doğmamış olduğunu düşünmesi gibi bir durum bu. Bilinçli olarak aklıma böyle bir şey gelmedi.

Bir yazarın Kitap okumasını bile sanki bir der-se çalışıyormuş gibi değerlendirebilir miyiz?

Benim aynen öyledir.

Size göre Yazarlığın sırrı nedir? (Orhan Pa-muk, inat ve sabırdadır. İlhamda değil diyor)

Bana göre yazarlığın sırrı, bir yazarın meselesi olmasıdır.

Yazmak için yaşamak önemli bir şey midir?

Zihinsel yaşamayı da gündelik yaşamaya dahil edersek yaşamak elbette önemlidir.

Bir yazar bazen acaba, Ben niçin yazıyorum hissine kapılabilir mi?

Eğer meselesini anlatıp bitirdiği kanaatindeyse artık niye yazmıyorum diye sorabilir kendisine. Ben zannetmiyorum ki hiçbir yazar kendisini ifade ettiği kanaatinde varmış oldum.

Günümüz yazarları özgünmüdürler yoksa gelenekleri mi bağlıdırlar?

Burada da kesin bir yargıya varamayız.

Okuma ve yazmaya tutkun olmak, yalnızlık getirir mi?

Yalnızlığa verdiğimiz anlama bağlı yalnızlığı belki de okuyarak ve yazarak telafi ediyoruzdur.

Sait Faik yazmasaydım çıldıracaktım demiş. Başarılı ve üretken bir yazar olarak yazmamak si-zi de etkileyebilir miydi?

Herhalde yazmasaydım kendimden öğreneceğim şeyleri ortaya koyamazdım.

Size göre insan, niçin okur niçin yazar?

Ben okuma ile yazmayı birbirinden ayıramıyorum. İkisini de özdeş sayıyorum. Yazma, okumanın kayda geçirilmesidir. Dolayısı ile okuma da meselesi olmanın ifadesidir.

Hafıza’nın bir yazar ve şairde ki yeri nedir?

Yazarlık yeteneği ile hafıza arasında bir bağlantı kurulabileceğini düşünmüyorum. Çok dalgın ve unutkan yazarlar olduğu gibi hafızası çok güçlü olanlar da var.

Yazar Çetin Altan, bir yazarın yazar olup olmadığını ölümünden iki yüzyıl sonra anlaşılır diyor. Size göre de haklılık payı var mı bu görüşün?

- (Gülerek) doğrusu üstad bence çok uzun süre vermiş.

Yazar gerçeği yansıtmaya çalışırken gerçekle irtibatını kaybedebilir mi?

Böyle bir tehlike her an mevcuttur.

Yahya Kemal’in şiirini tamamlamak için bir kelime yüzünden 16 sene beklediği söyleniyor. Siz çalışmalarınızda böyle şeyler yaşadınız mı?

Yahya Kemal’in ki, onunkisi biraz marazi bir titizlik, “Tolstoy’da” öyleymiş, gene de tabii o kelimeyi bulmadan eser içine sinmez.

Çetin Altan bir konuşmasında “Yazanlar yaşayamaz, yaşayanlar yazamaz” diyor. Siz bu tespite katılıyor musunuz. Bir yazar olarak siz neler söylemek istersiniz?

Ben bu tespite katılmıyorum. Çetin Altan’ın söylediğine uygun insanlar yazarlar olabileceği gibi hem yazıp hem yaşayan ve ya hem yaşayıp hem yazan, insanlarda olabilir. Çetin Altan Üstad’ın cümlesi biraz kolay bir genelleme olmuş.

Yazı hayat ile aramızı açar mı?

Yazı hayat ile açar. Çünkü yazı yeniden okumaktır. Ama bir devir sonra hayatla genede buluşur.