Grupta puan kaybına üzüldüğüm iki takım var, biri Kocaeli Birlik, diğer Afyon.

Afjet Afyon ile İnegöl´de oynadığımız maçı hatırlayın, şanssız başladık, çabuk goller yedik. Devre arasında sazı elimize aldık ama süre yetmedi. Bu filmin adeta devamı niteliğindeydi ikinci maç.

Maça bu defa iyi başlayan ev sahibi Afyon oldu. İlk yarıda sağlı sollu ataklarla kalemizi sanki abluka altına aldılar. Göbekten de çok hata yaptık, belki bu defa golleri atsalar maç farklı bitecekti. Şans ilk yarıda bizden yana oldu. Yediğimiz golde baraj kuş kafesi gibi açılınca onlar dahi şaşırdı erken gole. Afyon gibi takıma karşı gol yersen de plak anında döner.

Golden sonra onlar oynadı, biz seyrettik. Her köşe vuruşunda eski oyuncumuz Bayram kafa vurdu, vurulan kafaların gol olmaması bizim için ayrı bir şanstı. Bu oyuncuya bu kadar ceza alanı içinde müsamaha göstermek bizim savunmaya yakışmadı.

Yine ilk yarıda sağ bekte Enes, solda İsa adam kaçırdılar, orta alanda zaman zaman hakimiyet bize geçse de çoğunlukla Afyon takımı bu bölgede cirit attı. Çizgide Cengiz geçmiş maçlara nazaran sahada yoktu. Enes Ata´nın maç eksiği fazlaca göze çarptı. Raif gol umudu olarak sahadaydı, güzel ve 100. golünü attı. Dakikası da iyiydi ama ikinci gelmeyince rakip ümitlendi ve seyircisinin baskısıyla golü sahanın en kısa ama ele avuca sığmayan oyuncusu Yasin´le bularak 3 puanı aldılar.

Maç boyunca bu oyuncuya nasıl önlem alınmadı hayretler içindeyim. Onun başına bir oyuncumuzu diksek, hatta nöbetleşe markaj yapsak adım atamazdı, yapmadık. Bizim kanatlardan ilk yarıda iş çıkmadı. Uzun toplarla yada orta sahada rakip savunmayı delmeye çalıştık, sadece bir pozisyonda oldu, onunda Emirhan atamadı. Final paslarında ciddi tercih hataları yaptık. Rakip takımın korkunç presine aynı cevabı veremedik. Oysa bizim şu ana kadar ki sermayemiz üst düzey mücadelemizdi. Bu maçta özelikle ilk yarıda bu ayrıcalığımızdan eser yoktu. Rakibin geriye kaçtığı ilk yarının son anlarında bir hayli fazla duran top kazandık, bunları yine iyi kullanamadık. Rakip takımda daha önce İnegölspor forması giymiş 5 oyuncunun olması da onlar için ayrı ve farklı motive olmuş. O da ayrı konu tabi.

İkinci yarıda İnegölspor bu maçın önemini daha iyi idrak ederek sahaya çıktı. Mücadele ve istek artınca Afyon´da ister istemez geriye yaslandı, savunmada hatalar yapmaya başladı. Biraz daha üstüne gidince beraberliği sağladık. Rakip bocalar diye düşünürken, onlar bu defa risk aldı ve daha fazla kalemize gelmeye başladı. İlk yarıda çakılı oynayan İsa 3 kritik pozisyonda müdahale ederek takımı ayakta tuttu. Sağda Enes yerinde bindirmeler yaparak sıkıntı yaşadığımız ofansa katkıda bulundu. Hatta orta sahada Emrah ile Emirhan biraz daha özveriyle mücadele ederek rakip kaleye dikine gitmeye başladılar. Tabi maç berabere giderken, Afyon teknik heyeti risk aldı ve birazda olsa bu riskin karşılığını aldılar. Yetmişli dakikalarda gol yiyen İnegölspor´da oyuncu değiştirme konusunda her hangi bir atraksiyon olmadı. 60. dakikadan sonra Ali Sakal oyundan alınıp Barış ya da Uğur oyuna atılmalıydı. Geç kalındı. Maçın son 4 dakikası oynanıyor, oyuna Uğur atılıyor. Görende galibiz sanacak. Sen bu değişimi gol yer yemez yapacaktın ve elindeki kartları açıp son vuruşu gerçekleştirecektin, yapamadık. Bir anlamda bana göre oyuncu değişiklikleri de sahadan puansız ayrılmamıza neden oldu gibi.

Maçın birde korkak hakemi vardı. Maça 4 dakika uzatma gösterdi. İnegölspor frikik kazandı. Serbest vuruşu kullanmak için 4 dakika geçti. Sonrasında yine aynı noktada Ahmet Hakan düşürüldü, maç berabere bitip, başıma dert almayayım diyen orta hakem maçı hemen btirdi. İlk yarıda Raif´in düşürülmesini saymıyorum bile.

Evet Afyon deplasmanı özeti böyleydi.

Yenildik, puan kaybettik. Her şey bitti mi hayır. Şans devam ediyor olması için mücadelemiz sürecek. Fikstürde zor maçlarımız var ama imkansız olan bir şey yok. Ben haftalardır söylüyorum, play-off olur yada olmaz, siz elinizden geleni yaptınız ama bana göre yapması gerekenler sahneye çıkmadı. Bu imkanlar, bu şartlarda bu sezon zaten başarılıyız. Benim zoruma giden 10 yıldır amatör kümelerde sürünen Afyon bu atmosfere girmişken, sanayisi olmaması ya da İnegöl kadar olmamasına karşın bu durumdaysa, söylenecek tek şey, ölmüşüz de ağlayanımız yok…