TSK ve ÖSO´nun birlikte gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtına dünyanın dört bir yanından destek ve dua geliyor.

Batının samimiyetsiz desteğine ihtiyacımız zaten yoktu fakat yine de bu operasyonu desteklemeleri sevindirici.

Azerbaycan´da, Tacikistan´da, Afrika´da, dünyanın dört bir yanından ordumuza gelen dualar bu zor günde yüzümüzü güldürüyor, yalnız olmadığımızı görüyoruz.

Fakat her zaman olduğu gibi içimizdeki hainler yine ülkemizin bekasını istemeyerek bizleri şaşırtmadı.

Biz bunların hain olduklarını biliyoruz ama bu sefer resmi bir kanalla hükümete mektup yazarak bu hainliklerini resmileştirdiler.
Vatanına milletine askerine düşman olan 170 isim hükümete mektup yazarak harekâtın sonlanmasını istemişler.

Kimler yok ki bu listede; eski bakan Ertuğrul Günay, oyuncu Halil Ergün, şarkıcı Zülfü Livaneli, gazeteci yazar Ece Temelkuran, tiyatrocu Genco Erkal, sözde ilahiyatçı İhsan Eliaçık ve şerefini bölücü örgüte ipotek ettirmiş 170 isim...

Mektupta ise şu ifadelere yer verilmiş.

´´ Ülkemizde ve bölgemizde savaş değil sulh ve sükûn istiyoruz. Sınırlarımızı korumanın ve beka sorunu yaşamamanın en iyi yolunun karşılıklı dostluk ve iyi komşuluk bağlarını güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Güvenliğimizin milyarlara mâl olan silahlanmayla, gencecik insanların yaşamı pahasına ve on binlerce aileyi yersiz yurtsuz bırakacak bir savaşla değil, karşılıklı müzakere ve işbirlikleri üzerinden sağlanacağını, üstelik bunun mümkün olduğunu, tecrübe ile biliyoruz. Türkiye´ye bir tehditte bulunmayan, Suriye toprağı olan Afrin´e silahlı müdahalenin bölgemize ve ülkemize barış ve güvenlik değil, daha büyük sorunlar, yıkım ve acı getireceğini, Kürt yurttaşlarımızı da yürekten yaralayacağını biliyoruz.
Orta Doğu´yu bir vekalet savaşları cehennemine çevirmiş olan yabancı devletlerin oradaki askerî varlıkları bile uluslararası hukukun ihlaliyken, onların arasına katılmak gibi bir niyet ve bu yönde atılacak adımlar ülkemizi sadece hüsrana uğratacak, on yıllarca telafisi mümkün olmayacak toplumsal, siyasal, ekonomik ve insanî kayıplara yol açacaktır.
Yurttaş kimliğimiz ve sorumluluğumuzla, halkımızın ve tarihin önünde siz yetki sahiplerini uyarıyor, sesimize kulak vererek sağduyulu davranmaya, savaşı derhal durdurmaya ve sorunu diyalogla çözmeye davet ediyoruz.´´

Ulan hainler ortada bir savaş mı var ki barış olsun.

Şuan kahraman ordumuz ülkemiz için tehlike arz eden, kurulması planlanan bir terör koridorunu imha ediyor.
Ya Afrin yıkılacak ya da teröristlerin hepsi yakılacak!
Son terörist ve destekçisi kalana kadar mücadelemiz sürecek, hepinizin kökünü kazıyacağız vatan hainleri!
Ki zaten sizin sorununuz barış, kardeşlik değil, kalleşlik!

Afrin´de ve diğer bölgelerde gebertilen teröristler için bu kadar bir yerlerinizi yırtacağınıza ekmeğini yediğiniz vatanınıza sahip çıksanıza!
Köpek bile yediği kaba pislemiyor alçak herifler!

Savunduğunuz teröristler tarafından 22 yaşında şehit edilen Aybüke öğretmeni hatırladınız mı?
Leşlerinin arkasından gözyaşı döktüğünüz teröristler tarafından kaçırılıp şehit edilen Necmettin öğretmeni hatırladınız mı?
Hamile eşinin yanında kafasına sıkılarak şehit edilen Astsubay Nejdet Aydoğdu´yu hatırladınız mı?

Üniversiteli militanlarınız tarafından okulunda şehit edilen Fırat Çakıroğlu´nu hatırladınız mı?
Kurban Bayramı´nda et dağıtırken 3.kattan atıp sonra da kafasını taşla ezerek katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü´yü hatırladınız mı?

Hatırlamadınız değil mi?

Çünkü siz bu kahpelikler olduğu zaman kafanızı kuma gömmekle meşguldünüz.
Ama bir şeyi unutuyorsunuz.
Siz o içi boş koca kafalarınızı toprağa gömerken kıçınız meydanda haberiniz olsun!