İnegöl’de incelemelerde bulunan CHP Bursa milletvekili Orhan Sarıbal, domates, patates ve süt üreticilerinin başta olmak üzere çiftçinin sıkıntıda olduğunu söyledi. Sarıbal, bu dönemde Venezuela’dan peynir ithalat etmenin ithalat lobisini mutlu edip çiftçiyi mağdur etme anlamı taşıdığını söyledi.

BUSKİ önünde su faturaları ile ilgili basın açıklaması yapan CHP Bursa milletvekili Orhan Sarıbal’a basın mensupları domates üreticilerinin tarlada bıraktıkları domatesler ile süt üreticilerinin sıkıntılarını sordu.

Sarıbal yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Hatırlayın koronavirüs süreciydi, AK Parti Genel Başkanı dedi ki, bir karış boş yer bırakmayın. Akabinde Tarım Bakanımız dedi ki, çiftçimiz eksin biz çiftçimizi yarı yolda bırakmayacağız, ürünü tarlada bırakmayacağız, kimseyi mağdur etmeyiz. Bu sözleri kamuoyuna AK Parti Genel Başkanı ve Tarım Bakanı söylüyorsa, bu önemli bir anektottur. Evet halkımızda ekti ürününü de aldı. Geçen sene sanayi domatesinin kilosu 80 kuruştu, fabrikalar kapışıyordu, tarlaya gidip alıyorlardı domatesi adeta. Bu sene taahhütler yapıldı, 50-55 kuruş arasında ve fabrikalar alıyor. Alıyorlar ama nasıl alıyorlar? Fabrikalar kendi aralarında bir zincir kurmuş, birbirini arıyorlar ve kademeli alıyorlar. Dolayısıyla çiftçi tam taahhüdünü veremiyor, fire veriliyor. Yüzde 10-15 ve çiftçinin cebine 40 kuruş bile girmiyor. İkincisi üretim fazlası diye bir satış var rampa satışı diyoruz. Orada 35 kuruş 33 kuruşa kadar düşüyor. Üçüncüsü, Manisa’daki fabrikaların uyguladığı uygulamayı söyleyeceğim. Örneğin 500 ton ürün vereceğim fabrikaya ama bana diyor ki günde bana 20 ton getir. Ben 500 ton ürünü her gün 20 ton götürdüğümde aşağı yukarı 25 günde teslim edeceğim. 25 günde o ürün tarlada kalır mı? Kalmaz. Ne olur? Elbette çürür. Şimdi bu hususta da hukuksal bir süreç yönetiyoruz. Sorunları çözecek olan kimdir? İktidardır. Fabrikanın da çiftçinin de sorunlarını çözecek olan iktidardır. İlk olarak ya gidecek fabrikaya sen stokla zararını karşılayacağım diyecektir ya da çiftçilere diyecek ki fabrikaya anlaştığın fiyattan sat zararını ben karşılayacağım. Ama en önemlisi bir çiftçi olarak söylüyorum yıllardır çiftçiyi örgütsüz bırakıp, tüccara ona buna bırakan sistem çiftçinin mezarı olur. Siz sözleşmeli tarımı bir kurum olarak yapmıyorsanız, o fabrikayla o fabrika sizin mezarınız olur” dedi.

Venezuela’dan peynir ithaline ilişkin olarak da Sarıbal, “Nesini söyleyeyim canım efendim türküsü gibi bu topraklarda siz 18 yılda 65 milyon ton buğday ithal etmişseniz, 13 milyon ton pamuk ithal etmişseniz, 26 milyon tonun üzerinde soya ithal etmişseniz, 8.5 milyon canlı hayvan ithal etmişseniz, 300 bin ton et ithal etmişseniz söylemeniz gereken şey şudur; “iktidar bir politika uyguluyor”. O politika da şudur, yabancı çiftçileri, yabancı firmaları ve yabancı ithalat lobilerine destekleyen bir politika izliyor. Benim ülkeme, çiftçime vereceği desteği yabancı çiftçilere, tüccarlara ve yabancı ithalat lobilerine veriyor. O zaman adını net koyalım; bu iktidar bu çiftçiden yana bir çaba sarf etmiyor. Bu iktidar, bu ülkenin topraklarında tarım yapılmasını önemsemiyor. Bu iktidar kendi ithalat lobisi kazansın diye ithalata her türlü kolaylığı sağlıyor ama yerel üretimi engelliyor” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim