Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olayları değerlendiren Aile Hayatını İyileştirme Derneği (AHİD) Başkanı Naci Köseoğlu, “Ülkemizin maddi ve manevi sahada güçlenerek dünyada söz sahibi olması batılı kafirleri ve onların içerdeki uzantısı olan parti ve örgütleri ciddi rahatsız ettiğinden ülkemizi kaosa sürüklemek ve sayın Cumhur başkanımızı devirmek ve tekrar eski Türkiye özlemlerini gerçekleştirmek için fırsat kollamaktadırlar” dedi.

Konu hakkında yazılı açıklama yapan AHİD Başkanı Naci Köseoğlu, “Tanzimat sonrası (1839) Osmanlı coğrafyasında açılan yüzlerce misyoner okullarından biri olan Boğaziçi Üniversitesi, son resmi yapılandırmadan dolayı rahatsız olunca iyice hırçınlaştı. Sürü öfkesine kapılarak üniversitenin yönetim binası işgal etmeye kalkanlardan bazıları tutuklandı. Sorguya alınan 108 kişiden sadece 7’si bu okulun öğrencisi, diğer 101 kişide okulla alakası olmayan bir takım çakallardı. Gezi olaylarında birkaç ağacı bahane ederek ülkemizi kaosa sürükleyerek; darbe yapmak isteyen terörist ve cuntacı zihniyeti şimdide Boğaziçi Üniversitesine yerli ve vatansever bir rektörün atanmasını bahane ederek; ülkemizi karıştırmak, huzurumuzu bozmak ve Müslümanların en mühim kutsalı olan Kabe’mize hakaret ederek bizleri provoke etmek ve çatışma ortamı doğurmak istemektedirler. Özellikle gençliğimiz ve Müslüman Anadolu aile yapımız için en büyük tehdit olan LGBT-İ’li cinsel sapkınların ve ahlaksızların yine sahnede olması ve seslerini çakal sürüleri gibi yükseltmeleri manidardır” diye konuştu.

Köseoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü;

“18 yıldır İslam aleminin hamisi olan Türkiye’mizin Amerikancı-batılı zihniyetten kurtulup yavaş yavaş özüne dönerek, kendi eksenine dönmesi ve ümmetin kurtuluşunun tek umudu haline gelmesi; ayrıca maddi ve manevi sahada güçlenerek dünyada söz sahibi olması batılı kafirleri ve onların içerdeki uzantısı olan parti ve örgütleri ciddi rahatsız ettiğinden ülkemizi kaosa sürüklemek ve sayın Cumhur başkanımızı devirmek ve tekrar eski Türkiye özlemlerini gerçekleştirmek için fırsat kollamaktadırlar. Ancak Müslüman milletimiz iman ve ferasetiyle bütün bu tuzak ve oyunların farkındadır. İbret ve basiretle bu gelişmeleri ve olayları izlemektedir. Kısacası ‘İt ulur; kervan yürür.’ Türkiye’nin güçlenmesini ve yükselişini bu çakal sürüleri engelleyemeyeceklerdir. Şu istikbalat inkılabında en gür seda İslam’ın sedası olacaktır.”

Editör: TE Bilişim