Yaklaşık iki yıl önce, Oylat Kaplıcası, Oylat Mağarası, Hilmiye ve Gündüzlü mahalleleri (köyleri) civarında çektiği ve oyuncularını Gündüzlü sakinlerinin oluşturduğu “Sivri Kaya” filmiyle adını duyuran İnegöllü yönetmen Hasan Kandemir, Holywood tarzı bir Türk aksiyonu olan ve şuanda çekimleri devam eden, uluslararası bir proje diye nitelendirilen  “Secret In The Prusa” filmi için destek çağrısında bulundu.

HOLYWOOD TARZI BİR TÜRK AKSİYONU

Bursa’da düzenlediği basın toplantısında  konuşan İnegöllü Yönetmen Hasan Kandemir, “Bundan 2 yıl önce bölgemizde İnegöl`ün Gündüzlü mahallesinde (köyünde), tamamıyla amatör köylülerle ve bütün prodüksiyon yükünü (Senaryo, Kameramanlık, Jimmy Jib Opr.Montaj, Kurgu, Yönetmenlik vs.) tek başıma yüklenerek çekimlerini tamamladığım, yarı amatör,  yarı profesyonel ‘Sivri Kaya’ isimli türkü filminin çekim bölgesinin çekiciliğinden aldığım cesaretle, bölgenin bir aksiyon filmi için ideal bir ortam olduğu ve mutlaka bu formatta,  ancak tamamıyla profesyonel olmanın ötesinde bir de aksiyonda ülkemizde işlenen formatların dışına çıkarak, olabildiğince Holywood tarzı bir Türk aksiyonu vizyonuyla yürüyen bir çalışmayı başlatma heyecanı içerisindeydim. Daha Sivri Kaya filmimin izleyiciye sunumunun ardından vakit kaybetmeden Senaryo çalışmalarını başlattım. 2013 yılı Eylül ayında bölgemde, sinemaya ve oyunculuğa meraklı arkadaşlarımı sosyal medya üzerinde buluşturarak, bir toplantı gerçekleştirip, bu ekibe Holywood tarzı bir aksiyon filminin gerçekleşmesi için gerekli koşulların neler olması gerektiğini, oyunculuğun, fiziki duruşun, diksiyonun, projeye uygun yüzlerin, görsel efektlerin gerçekleşme formatları ve böylesi sıra dışı bir projede tüm ekipte olması gereken azmin, motivasyonun ve başlangıçta amatör ruh yani maddiyata dayalı olmayan öncelikle bekleneni vermeye ve almaya yönelik bir altyapıda sağlam bir zeminde çalışmanın gerekliliklerini paylaştım. Ardından da bu koşulları kabul edip benimle yola çıkmak ve her zorluğu göğüslemeye aday arkadaşlarımla çalışmaları başlattım. Bazı arkadaşlarım uzak doğu sporlarıyla ilgili ve oyunculukla ilgili eğitimlere başlarken, aynı zamanda alanında başarılı aradığımız kriterlere uygun aday arayışlarını sürdürdüm. Kesinlikle bu kriterlere kendini hazırlamayan arkadaşlarımın, bu çalışmada yer alamayacaklarını, çok yoğun çalışmaları gerektiği vurgusunu defalarca tekrarladım. Sık sık motive toplantıları yaptım. Dövüş salonlarına giderek onlara destek verdim” dedi.

6 DAKİKALIK BİR REFERANS FRAGMAN  ÇALIŞMASI HAZIRLADIK

Bu çalışmaları sürdürürken, bir yandan da sosyal medyada çalışmaları tanıtmaya başladığını kaydeden Hasan Kandemir, “Bu sayede de Türkiye genelinden dövüş sporlarında idealist, TV dizi oyuncularından projemizde yer almak isteyen adayların başvurularıyla, proje tabanını genişletmeye ve ulusal arenada da dikkat çekecek hale gelmesini sağlamaya çalıştım. Çok başarılı dövüş sporu oyuncularıyla tanıştım. Bunlardan biri de 24 yaşındaki Aziz Cem’dir. Bugüne kadar Amerika ve bazı Avrupa ülkelerini dolaşmış. İngilizce ve Lehçeyi kendi imkanlarıyla öğrenmeyi başarmış, aynı zamanda da prodüksiyona, sinemaya ve dövüş sporlarına olan merakını birleştirerek, benim beklentilerime yakın kısa filmleri çekmeyi başarmış bir arkadaşımız. 2009 yılında bu başarısıyla ulusal haber kanallarına Erzincanlı Rambo sanıyla, kendi imkanlarıyla Holywood filmlerini aratmayan, görsel efektli kısa filmler ortaya çıkartma başarısını, haber kanallarına konu olarak ispatlamış bir arkadaşımız. Aziz, benim projeme dikkat çekmesiyle birçok noktada aynı beklentiler içinde ve yakın prodüksiyon bilgisine sahip olduğumuzu fark ettim. Görüşerek projemde olmasını ve hatta başrol almasını teklif ettim. Ortak noktalarımızın çokluğu sayesinde teklifimi kabul etti ve aynı zamanda projemde aksiyon yönetmenliği görevini de kendisine verdim. Aziz’in projemize katılımıyla, kriterlerimize uygun bir seviyeyi belli ölçülerde yakaladık. Ardından gerek onun önerdiği dövüş konusunda deneyimli arkadaşlarımızla ve gerekse bölgemizde kendini geliştiren arkadaşlarımızla ve de gerek sosyal medyada paylaşımlarımızdan etkilenerek, projemize katılmak isteyen adaylarımızın çoğalmasıyla, çekim için bazı referans kurgular yapabilecek seviyeye geldik. Bu gelişmelere Aziz’in iyi İngilizcesi sayesinde İtalyan kökenli, 17 Holywood projesinde rol almış Jason Statham ile yardımcı rolü paylaşmış, Amerikalı aktör Silvio Sımac`ın da sürece katılımıyla, projemizi basında da dikkat çekecek hale getirmeyi başardık. Geçtiğimiz yaz aylarında Silvio’yu da ülkemize, İnegöl`e çağırarak bir referans çalışma ortaya çıkarmak istedik. 10 gün sürekli ve zaman zaman da part-time çekimler yaparak, Holywood tarzı bir çalışmanın aslında bir hayal olmadığını, istendiğinde her zorluğun aşılarak, Ülkemizde de sıra dışı projelerin hayata geçirilebileceğini ispatlar nitelikte, 6 dakikalık bir referans fragman  çalışması hazırladık. Bu çalışmayla amacımız, bölgemizde destek için çaldığımız kapılarda, ‘ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ atasözünden çıkışla, gözle görülür, inandırıcı, somut deliller sunmaktı” diye konuştu.

HERKESİ İNANDIRARAK, KAMUOYU DESTEĞİ ALARAK YÜRÜMEK İSTEDİK

Çektikleri ve paylaştıkları bazı çekimlerle zamanla olgunlaşan bu sürecin, tümünü derleyerek hazırladıkları bu son çalışmayla projenin oldukça dikkat çekici bir hale geldiğine vurgu yapan İnegöllü Yönetmen Kandemir, “Yine bu süreç zarfında Yurt dışından bizleri takip eden bazı oyuncu ve dövüşçü arkadaşlarımız İtalya`dan, Amerika`dan ve hatta ‘Arap Tarkan’ olarak da bilinen Tommy Omran`ın menajerinden, projemize katılma teklifi geldi. Bizler, bugüne kadar dediğimiz gibi aceleci ve heyecanla hatalar doğuran bir ilerleyişi hiçbir zaman tasvip etmedik. Her şeye rağmen herkesi inandırarak ve kamuoyu desteği alarak yürümek istedik. En önemlisi de, kesinlikle mali destek arayışı öncesinde kayda değer bir referans ortaya koymak için bekledik. Ve nihayetinde referansımızı,  değerli basın mensubu arkadaşlarımıza da sunarak, onların görüşlerinin de eklenmesiyle, kamuoyuna neyi, nasıl ve ne şartlarda başardığımızı, mali kriterlerimiz tamamlandığında, bunun üstünde nasıl bir proje ortaya çıkartabileceğimizi göstermek istiyoruz” şeklinde konuştu.

AMACIMIZ, BÖLGEMİZİ, SİNEMA ALANINDA DA MARKA HALİNE GETİRMEK

‘Secret In The Prusa’ sinema filminin arka plan görsellerinde, İlçeleriyle birlikte Bursa’nın, Bilecik ve Eskişehir`in tarihi ve turistik mekanlarını kullanarak, ticari kariyer kazanmış değerlerini(Kaplıca, İskender Kebap, İnegöl Köfte, Mobilya, Uludağ, Oylat Mağarası vs.) kullanarak, tanıtımlarına Ulusal ve Uluslar arası arenada katkıda bulunmayı hedeflediklerini anlatan Kandemir, “Birçok alanda marka değerine sahip bölgemizi, sinema alanında da marka haline getirmek ama bunu gerçekleştirirken de etik bir çerçevede, kültürümüze yakışan bir çerçevede tanıtmak istedik ve istiyoruz. Yönetmen olarak, sıradan ve rutin işlerden ve rutin başarılardan haz duymadığımı net olarak ifade edebilirim. İlkem ve vizyonum, sıradışılık. Ülkemizde gerçekleştirilen aksiyonların hedef ve sıradışılıktan ziyade, sürekli maddiyatla ölçüşen, ‘ne kadar para, o kadar hizmet’ mantığıyla yürüdüğünü ve bunun artık değişmesi gerektiğini, büyük ve devasa rakamları basit ve hiçbir emek gerektirmeyen Sitkom (dar ve küçük alan projeleri) tarzının dışına çıkarak, geniş arazi ve geniş renkli, ilginç mekanları içine alan, ülke ve bölge tanıtımını amaçlayan, farklı format projelere dönüşmesi gerekliliğinde bir farkındalık ortaya çıkarmak amacındayım. Ülkemizde bu alanda yeni bazı projelerde, bu prensibin fevkalade uygulanmaya çalışıldığını görüyorum tabi ki. Ancak kesinlikle bu gelişimin sinemada da, aksiyon gibi farklı formatlarda uygulanması gerektiğine inanıyorum. Bir ‘Kınalı Kar’ dizisinin Cumalıkızık`a kattığı değer gibi, farklı formatlarda yeni değerler eklemek gayet mümkün. Bunun için, hem bölge firma kurum ve kuruluşlarının, hem de ulusal destek mekanizmalarının tetiklenmesi, garantörcü, riski göğüslemeyen destek mantığından ziyade, riski göğüsleyebilen ve bu sayede sinema sektöründe girişimciliği tetikleyen gelişmelere ihtiyaç var. Ama girişimcilerin de kesinlikle ortaya referans çıkartma ve bölgesini inandırmada maddiyatçı olmayı bir kenara bırakıp, önce vermeyi ve ardından kazanmayı hedeflemesi gerekmekte. Bizler, ‘Secret in the Prusa’ film projemiz için hep verdik. Artık desteğe ihtiyacımız var. Bunca emek harcanan sıra dışı bir projenin heba olmasını, eminiz ki kimse arzulamaz. İnegöl’ümüz, Bursa’mız ve ülkemiz için gurur verici bir sinema filmi projesine imza atmak istiyoruz. Kamuoyunun desteğini bekliyoruz” dedi.

YAKLAŞIK MALİYET 2 MİLYON 500 BİN TL

Yönetmenliğini kendisinin, aksiyon yönetmenliğini ise Aziz Cem’in yaptığı, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Yalova, İstanbul ve Yunanistan-Atina bölgesinde çekilecek olan ‘Secret ın the Prusa’  isimli, polisiye, macera, aksiyon filminde başrolleri, ABD’den Sılvıo Sımac, İstanbul’dan Aziz Cem ve Levent Koca, Antalya’dan  Hümeyra Şare, Samsun’dan Gökhan Koç ve İnegöl’den Adnan İlhan oynadığını belirten İnegöllü Yönetmen Hasan Kandemir,  sponsorluğun netleşmesinin ardından  ünlü sinema sanatçısı Cüneyt Arkın`ın oğlu Kaan Murat Arkın’la görüşüleceğini, projenin kendisine  sunulduğunu, ayrıca yurt içi ve yurt dışından tanınmış bay ve bayan oyuncuların  projeye dahil edilebileceğini kaydederek, 120 dakikalık filmin yaklaşık maliyetinin 2 milyon 500 bin TL civarında olduğunu söyledi.

Editör: TE Bilişim