İnegölspor için Samsun maçının dönüm maçı olduğunu hafta içi yaptığımız programlarda anlattık. Tabi teknik heyette ligde bulunduğumuz konum ve sezon başında belirlenen hedefi de uzun uzun anlatmıştır. Fakat gelin görün ki yine istediğimiz 3 puana ulaşamadık. Fatih Akyel’in gelmesiyle birlikte Bayrampaşa ve Samsun karşısında sergilenen futbol ilk 4 haftaya göre çok iyi, fakat bu işi artık galibiyet serisiyle süsleme zamanı geldi de geçiyor bile. Bir kere Samsun camia olarak buraları hak eden bir takım değil. Fakat aynı söylemi sahada mücadele eden takım için söylemek biraz zor. Çok iyi bireysel yetenekte isimleri var. Maçı da zaten öyle kazandılar. Fakat mücadele ve takım olgusu tam olarak yerleşik değil. Buraya yazıyorum Samsunspor’da direkt çıkamaz, hatta Play Off’a kalsalar bile işleri mucize. Gelelim İnegölspor’a, sahada biraz daha isteyen takım görüntüsündeydik. Fakat her zaman olduğu gibi aynı isteği maçın geneline yayamadık. Çok basit goller yedik. Maçı erken kafamızda bitirdik. Devre biterken golü bulup, tekrar diriliş moduna girsek de, yaptığımız hatayla kendi ayağımıza sıktık. Orta sahada üstünlülüğü kuramadık, zaten zar zor bulduğumuz pozisyonları cömertçe harcadık. Rakibin orta sahasında İlyas Kubilay’a, sağbekte Erhan Kartal’a sahada cirit attırdık. Anlayamıyorum Samsun’un tüm gollerinde İlyas Kubilay’ın katkısı var. Bir oyuncuyu başına diksek, rakip bu kadar etkili olamayacak. İzleyin kendi sahalarında Sancaktepe’ye nasıl yenildiler. Göreceksiniz korkunç markaj, yoğun pres, zaten başkada bir şey yapmamıza gerek yoktu, yapmadık. Sol arkada İshak, önde Samet’e çok rahat hareket ettirdik. Bu kadar iyi ayaklara sahip bir takıma yapmamız gereken tek şey rakibi oynatmamaktır. Oynatırsan rakibe şov yaptırırsın. İnegölspor’un acilen Emirhan’ı takıma katması şart. Samsun maçında onun yokluğu daha da ön plana çıktı. Serhat gününde değildi, kariyerini bilmesem yeni futbola başladı derim. Birhan bize anlatıldığı gibi değil. Yasin Görkem’in bana göre oynaması şart. Buna rağmen Fatih hocaya yedek kulübesi de pek yardımcı olmuyor. Bir tek yaşar girse gol gelir mi diye umudumuz artıyor, o kadar sonrası yok. Şimdi sırada Ankara’da Keçiörengücü ve içerde Sarıyer maçları var. Bana göre bu maçlar bizim için dönüm noktaları. 2 maçtan 6 puan çıkmazsa, kimse zirveden bahsetmesin. Çünkü beklenmedik puanlar kaybettik ve puantaj olarak istenilenin çok uzağındayız. Düşünün ligden düştü denilen Gaziantep bile şuana kadar 7 puan topladı ama borca gitti. Biz bu 2 maçı alamasak, neyin hesabını yapacağız. Maçların kazanılması içinde temponun artması, ısırgan bir yapıya bürünmek ve öyle basit goller yememeniz gerekiyor. Yoksa işimiz daha da zorlaşacaktır. Söylediğim gibi Fatih Akyel’in takım üstündeki olumlu bir dokunuşu var, inkar edemeyiz. Fakat çıtanın daha da yükselmesi gerek. Aksi taktirde işimiz çok zor. Son olarak Samsun maçında güzel dostluk görüntüleri vardı. Tribünde esen rüzgarlar hep konuşulan beklenen şeylerdi. Şeref tirübününde de öyle. Fakat benim bu maçta bir şey dikkatimi çekti. Arkadaş Samsunspor’a yaklaşık 30 kişilik yer ayrılmış şeref tribününde. Bunları nasıl yaptılar bilmiyorum ama maçı anlatırken bir ara gözüm çarptı, Ticaret Oda Başkanımız Yavuz Uğurdağ oturacak yer arıyordu. Sonrasında ne yaptı bilemem ama Yavuz Uğurdağ İnegölspor sevdalısı bir isim. Tamam misafir ağırlamak güzel bir şey ama bizimde değerlerimizi unutmamamız gerekiyor. Çünkü onlar bize daima gerekli olan değerlerimiz...