Rahman ve Rahim, iyiliği sonsuz ikramı bol olan Allah’ın adıyla!

Kıymetli okuyucular! İnsan inanan bir varlıktır. İnanan insanın Allah’a ulaşmadaki yolunu Kur’an bize göstermiştir. Buna rağmen insanlar Allah’a ulaşmada farklı aracılar, vesileler arayarak doğru yaptıklarını sanırlar. İyi niyetle yapmış oldukları ibadetleri, amelleri Allah katında değer görmeyerek boşa çıkmış olurlar. Bunun nedeni ise vahiyden, Kur’an dan onun mesajından bihaber olduklarından kaynaklanmaktadır. Şimdi vesile - Allah’a ulaşma yolunu Kur’an-ı Kerimde ki ayetlerle anlamaya çalışalım.

Vesile, sözcük olarak “bir şeye arzu ile ulaşmaya çalışmak.” anlamına gelmektedir.

Kavram olarak vesile, İman ve Salih ameli aracı yaparak Allah’a kul olmayı gerçekleştirmeye çalışmak, yani kulluğu Allah’a has kılacak şeyleri yapmak anlamına gelmektedir. Vesile, sözcüğü Kur’an da iki ayette yer almaktadır. “Ey iman edenler! Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakının ve ona yaklaşmak için (vesile) yol arayın. Kurtuluşa ermek için onun yolunda bütün gayretinizi gösterin (Maide 35)

Vesile sözcüğünün içinde yer aldığı diğer ayette ise Allah (cc) şöyle buyurmaktadır: “İşte onların o yöneldikleri de, Rablerine daha yakın olmak için vesile arayan, O’nun rahmetini umar ve azabından korkarlar. Şüphesiz senin Rabbinin azabı sakınmaya değerdir.” (İsra 57)

Maide 35 inci ayetin tefsirinde müfessirlerin tamamına yakını, Allah’ı hoşnut edecek ameller işlemek, ilim ve ibadetle O’nun yolundan gitmek şeklinde tefsir etmişlerdir.

Bir şeyin Allah’a yaklaştırıcı vesile olabilmesi için sahih bir imandan kaynaklanması ve salih bir amel kapsamında yer alması gerekir. Sahih bir imandan kaynaklanmadan ve “salih amel” amacına uygun olmaksızın yapılacak her hangi bir şeyin Allah’a yaklaştırıcı vesile olması mümkün değildir. Duruma tersinden bakıldığında, söz konusu sahih imana ve salih amele dayanmayan her iş ve ibadet Allah’tan uzaklaştırmaya vesile olur. Tıpkı günümüzde Allah’a yaklaştırsınlar diye ölü veya diri bir takım şahısların, kutsanan bir takım değerlerin aracı/ vesile yapılması gibi. Öyle ki bu kimseleri vesile edinmekle insanlar Allah’a yaklaşmak yerine şirke yakınlaşmaktadırlar.

Kur’an’a göre vesilenin meşru ve geçerli olabilmesi için gidilecek tek yol, yine Kur’an’a tabi olmaktır. Allah’ın Resulleri de bu yola uymuşlardır. “Deki: Ben türedi bir Resul değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.” (Ankaf 9) Allah’a Allah’ın dışında götürecek başka hiçbir yol yoktur. Diğer bir deyimle, Allah’a ancak Allah’la varılabilir. Onun da nasıl olacağını Allah kendi kitabında açıkça belirtmiştir. Allah, kendisine yakınlaşmada kulu ile kendi arasında bir aracı koymadığı gibi, hiçbir aracı da kabul etmemektedir. “Her kim Rabbine yaklaşmayı umuyorsa, iyi iş (salih amel) yapsın ve Rabbine kullukta hiçbir şeyi ortak koşmasın.” (Kehf 110) ayetiyle, Allah’a yakınlaşmayı, Allah’ın emirlerine tabi olmak, onları hayatına geçirmek ve Allah’ın dışında hiç bir şeye kulluk etmemek esasına bağlamaktadır. Yine bazı ölü ve diri şahısları kutsayarak hatta bazı mekânları, türbeleri vesile kılarak Allah’a yönelmek, onlardan destek isteyerek, onların yüzü suyu hürmetine Allah’tan bağışlanma dilemek, hâşâ Allah’a merhametsizlik, eksiklik atfederek dalalete doğru sürüklenmektedirler. Oysaki Rabbimiz: “ yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz.” (Fatiha 5) “Mescitler kuşkusuz Allah’ındır. O halde Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın.”  (Cin 18) ayetleri başta olmak üzere birçok ayette açık ve anlaşılır bir şekilde kendisi dışında hiç kimseden ve hiçbir şeyden yardım istenmeyeceğini belirtmektedir.

Allah’a yaklaşmanın özel bir ritüeli yoktur. Allah’ın yapmamızı istediği şeylerin tamamı bizi O’na yaklaştırdığı gibi, sakınmamız da bizi O’na yaklaştırır. Zaten Allah’a ulaşmada vesile aramayı isteyen ayetin başlangıcında “Allah’ın emirlerine aykırı davranmaktan kendinizi koruyun.” (Maide 35) denerek özellikle haram ve günahlardan uzak durmayı gerekli görmektedir. Kur’anın önemle söz ettiği namaz, zekât, oruç, hac, cihad. Sabır, infak, hayır, cömertlik, dürüstlük, adalet, dua, zulme karşı koyma, haksızlığa karşı olma, yardım severlik gibi ibadetler başta olmak üzere Allah’ı hoşnut etmeye yönelik yapacağımız her şey, bizi Allah’a yaklaştıracak birer vesiledir.

Kısacası Kur’an da Allah’a ulaşmanın vesilenin yolları:

  1. Salih amel
  2. Dua
  3. Esma-i Hüsnalarla olur.

Sizleri Allahın selamıyla selamlıyor, Allah’a ulaşmada salih amellerimizin vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.

Allah’a emanet olunuz.