Değerli okurlarım öncelikle on bir ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif'iniz bereketli ve hayırlı olması dileği ile bu günkü yazıma bir fıkra ile başlamak istedim:

Yoksul biri zengin bir komşusuna iftar için misafir olur. Akşam ezanı okunur, iftar yemeğin de çorba falan derken sofraya kızarmış bir kuzu gelir. Misafir adam mis gibi kızarmış kuzu etini görünce öylesine hızlı, hızlı lokmaları peşi sıra yutunca ev sahibi zengin adam dayanamaz biraz esprili bir dille:

“Efendi öyle çabuk ve hırsla yiyorsun ki, kuzunun annesi sanki sana boynuzu ile toslamışta hırsını kuzusundan çıkarıyorsun gibi!” Misafir bir yandan lokmaları yutarken, diğer yandan da ev sahibine cevap verir:

“Sende şu kuzuya kıyamaz gibi öyle yavaş yiyorsun ki, Sanki kuzunun annesi seni emzirmiş gibi!”

Hep söyleriz ya Allah kimseyi açlıkla imtihan etmesin! Tok açın halinden anlamaz!  Aç yatan rüyasında bir kuzu bitirir! Aç ayı oynamaz! Daha buna benzer birçok özlü sözleri sayabilirsiniz.

Dünya üzerinde birçok ülkede, özellikle Afrika’da beslenme sorunu yaşayan ve ölen insanları hiç düşündünüz mü?

Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde yardıma muhtaç insanlar; iftar sofrasında bir dirhem ete ekmeğe hasret.  Bütün ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizi aklımıza getiriyor muyuz? Özellikle sürekli artan fiyatlar karşısında çaresiz kalan insanların iftarda ne yediklerini hiç merak ediyor muyuz?

Sofralarımızdan artan ekmek ve yemekleri çöpe atarken, Afrika’da açlıktan ölen insanlar gözümüzün önüne geliyor mu? Ve içimiz rahat o lokmalar boğazımızdan geçiyor mu?

İşin kötü yanı ise, yiyeceklerimizin birçoğunu israf etmemiz. Ben çöpler de ya da bir duvarın dibinde veya bir ağacın altına atılmış ekmekleri gördükçe içim sızlıyor. Ve sürekli bu konuyu defalarca bu köşeden iletmeme rağmen maalesef gıda israfında şampiyonluğumuzu hiçbir ülkeye kaptırmıyoruz. İsrafın böylesine pes demekten başka söyleyecek söz bulamıyorum doğrusu!

Yine kendimize şöyle bir soralım: “Ben aileme veya kendime yetecek kadar ekmek v.s. alsam israf etmeden tüketsem fenamı olur? Bir yandan çılgınca fuzuli şeylere harcadığımız paralarımızı neden boş yere harcıyoruz? İsrafın hiçbir bahanesi veya sebebi olmaz. Birileri bir dilim ekmeğe muhtaç iken sen bütün, bütün ekmekleri çöpe atarsan bunun hiçbir mazereti kabul edilemez. Bakınız yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim de A’râf Sûresin de ne deniyor: “Ey Âdemoğulları! Her Namaz kılacağınız da güzelce giyinin. Yiyin. İçin, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A’râf. 7/31)Peki, biz neden hala israf etmeyi inatla sürdürüyoruz? Bu konu da yeterince duyarlı değil miyiz? Ben altmış dokuz yaşındayım. Ve benden de yaşlı olanlar çok iyi hatırlarlar. Ekmeği karne ile aldığımız o kara günleri. Üstelik birinici sınıf, ikinci sınıf diye iki tür ekmek çıkardı. Birinci sınıf ekmeği parası olanlar yine karne ile alırdı. Şimdiler de bakıyorum bu nimetler biraz bayatladı diye çöpe atılıyor veya bazıları da akılı sıra hayvanlar yesin diye duvar kenarlarına, ağaç diplerine bırakıyor. Zamanla iyice katılaşan bu ekmekleri hiçbir hayvan yemiyor sonunda çöpe gidiyor. Belediyemizin ilçe genelinde muhtelif yerlere bayat ekmekler için koyduğu kutuları birçoğumuz görmezden gelip kısa yoldan çöpe atmaktan çekinmiyoruz. Nimete saygımız adeta yok olmuş gibidir. Ya birçoğumuz israfın anlamını iyi kavrayamamışız. Ya da bile, bile Allah’ın israf konusunda ki uyarısını bilmiyoruz. Her halükarda ben israfın haram olduğuna inanıyorum. Özellikle de temel gıda maddemiz olan ekmeğe saygımız kalmadığı kanısındayım. Bu konuda hiç abartısız söylüyorum, isterseniz şöyle bir çıkıp İnegöl’de bir dolaşın. Mutlaka sizde göreceksiniz, bir ağacın dibinde veya bir kaldırımın kenarında atılmış ekmekleri. İnsanlar ihtiyaçları kadar ekmek alıp tüketseler, Yada kalan bayat ekmekleri fırınlarında peksimet olarak kızartarak tüketmeyi deneyebilseler fena olmaz mı?.Yüce Rabbim soframızdan nimetimizi eksik etmesin… Kıtlık yüzü göstermeyip, bizleri bir dilim ekmeğe muhtaç etmesin! Ramazan ayınız bereketli ve hayırlı olsun!