Son günlerin flaş konularından biri de Cemaatler meselesi. Bununla ilgili geçen sene bu zamanlar bir yazı yazmıştım. cemaatlerin hepsi kötümüdür? Cemaatleşmek ve cemaat nedir? Vesileyle bu yazıyı tekrar gündeme getirmeye karar verdim..

Arapça kökenli bir kelime olan cemaat “topluluk, toplantı” anlamlarına gelir.

Cemaat birlik olmayı, beraber iş tutmayı, vahdeti işaret eder. Fakat son dönemeçte toplumun algısında “cemaat” maalesef FETÖ örgütünün içini boşalttığı ve dahi içini kötülükle beslediği bir kelime haline getirilmiş oldu.

Cemaat kavramı da tıpkı, “imam” “himmet” “hoca” “abi” “abla” gibi bizden, bize ait olan tüm kavramlarla birlikte bozuma uğratıldı. Kafirler el birliği etse, bize, inançlarımıza, şiarlarımıza Pensilvanya´da ki bu zat ve takipçileri kadar zarar veremezlerdi herhalde.

Bu olup bitenler ışığında ve yaşadığımız 15 Temmuz sürecine mebni olarak toplumun seküler kesimi mal bulmuş mağribi gibi, oportünist/fırsatçı bir refleksle harekete geçmiş ve “vurun abalıya” diyerek tüm cemaat ve tarikatlere savaş açmış duruma gelmiştir. Oysa nasıl ki suç işleyen, hata yapan bir insan yüzünden tüm insanlığa savaş açmıyorsak, açmamız saçma ve akılsızca bir tutumsa; Fetö cemaati(!) yüzünden de suçlu suçsuz, hatalı, hatasız her tür yapıyı bir çuvala doldurup, gerek elleriyle, gerek dilleriyle hedefe koymayı, “vurun abalıya” diyerek o çuvalı duvardan duvara vurmayı bir müslüman olarak kabul edemiyorum. Bu cemaat karşıtı cephede, bir kısım İslami camianın sözümona kanaat önderleri de teşne olmaya kalkarak kendi içinde bir tenakuzu/çelişkiyi yaşamak durumuna düşmüştür. Cemaatlere dil uzatırken kendilerinin de cemaatsel bir yapı olarak faaliyet sürdürdüklerini unutup “cambaza bak” oynatarak milletin aklıyla dalga geçmektedirler.

Oysa tevhid üzere olan, hayırlı bir topluluk ile birlikte, güç zehirlenmesi yaşatacak maddi her tür çıkar ilişikisi içine girmeden, yalnızca hayırda yarışmak adına cemaatleşmek dinimizde hiç bir zaman yerilmemiş bilakis teşvik edilmiştir.

Allah bir ayetinde; “Sizden, iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır.”

(Kur´an Meali; Al-i İmran-104)

Ebu Hureyre (ra)den peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“İki kişi bir kişiden hayırlıdır. Üç kişi iki kişiden hayırlıdır. Dört kişi üç kişiden hayırlıdır. Cemaat olmanız gerekir. Muhakkak ki, Allahın (yardım) eli cemaatle beraberdir. Allah azze ve celle ümmetimi ancak hidayet üzere cem eder, toplar. Bilin ki, cemaatten uzak duran her kişi ateşe düşer."

(Kaynak; Kenzül Ummal.c.1. Hn.1025)

Muaz (ra)den peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Muhakkak ki şeytan insanın kurdudur, tıpkı tek kalan, sürüden uzaklaşan, kenarda olan koyunu alıp giden davar kurdu gibi. Sakın bölünmeyin. Cemaatin, umumun, mescidin yanında olun.”

(Kaynak; Kenzül Ummal.c.1. Hn.1026 ve 1027)