Yaşamış olduğumuz dünyamızda her türlü doğal felaketi yaşayıp görüyoruz. Maalesef can ve mal kayıpları da oluyor. Bunlar başımıza gelmeden önlemler alınmalıdır. Tabi ki bazı felaketlerin önüne geçmek mümkün değil. Örnek vermek gerekirse, mesela kuvvetli esen rüzgar, tayfun, tsunami, sel ve diğer felaket deprem. Türkiye’mizin bazı bölgelerinden fay hatları geçiyor. Yaşıma göre depremler olduğunda ne gibi yıkımlara, can ve mal kayıpları verdiğimizi hatırladığımda, çok üzülüyorum. Deprem olduğunda inşaat yapımında yıkım ve çökmeler, can kayıpları olduğunda hatalar meydana çıktığında, suçlu arayıp duruyoruz. İş işten geçmiş oluyor. İlçemizde inşaat yapılanması 1967 senelerinde başladığını hatırlıyorum. Daha sonraki yıllarda meslek olarak seçtiğim sıhhi su tesisatçılığı yani çeşmecilik olmuştur. Bu mesleği yıllarca yaptım. Çalışmalarım esnasında binaların yapımında hatalarla dolu olduğunu o yıllarda gördüm. Elinde testere keser olan kalfa-usta oluyordu. Bu günlere geldiğimizde teknoloji ilerlemiş olduğu halde bazı inşaatlar usule göre yapılmıyor. Nedenlerin başında kestirmeden para kazanmak geliyor. Binalarda çalışmalarım esnasında, binalarda çatlak yerleri sıva veya montalama yapmak şartıyla kayboldu. Bana göre depremin ne zaman geleceği belli olmadığından, kamu görevi yapanlara çağrıda bulunuyorum; ilçe geleninde depreme dayanıksız olanların tespiti yapılıp, yıkımının yapılması gerekiyor. Bazı nedenlerden dolayı ilçemizin cadde ve sokaklarını çokça geziyorum. Yıllar önce yapılmış olan binaları tespit ettim. Çatlakların olduğunu gördüm. Bu gibi binalar çoğunlukta. Bir an önce deprem olmadan önlemler alınsın diyorum. Maske, mesafe kuralına uyalım, sağlıcakla kalın…