Tarihi sevenler tarihine meraklı olanlar bilirler; tarihin içerisinde yaşanmış olan bir Moğol istilası vardır. Moğolların hükümdarı hiçbir şeyden korkmayan Cengiz Han’dır. İlginçtir, korkusuz olarak görülen, tanınan Cengiz Han’ında en çok korktuğu bir şey varmış. O da gök gürültüsüymüş. Gök gürlemesinden Cengiz Han çok korkarmış. Cengiz Hanın ismini ve Moğollar kelimesini duyanlar o zamanlar çok korkarlarmış. Çünkü Cengiz Han, savaş açıp istila ettiği yerleri yakıp yıkarak, hiçbir şey tanımadan yerle bir edermiş. Ne kitap, ne kütüphane, ne tarihi eser. Her şeyi yakıp yok ederek iz bırakırmış ve bugünlere kadarda şöhreti öyle anılarak gelmiştir.

İşte yaşadığımız bu çağda,  bu zamanda bizimde başımıza bela hem de büyük bela olan Korona, sanki şaka maka değil, bir Moğol istilasına benziyor gibi. Sanki öyle bir durum içerisindeyiz. Korona da ne Doğu ne Batı tanıyor, ne çocuk ne yaşlı, ne fakir ne zengin ayırt etmeden önüne denk geleni anında işini bitiriyor. Şakası hiç yok. Bütün dünyayı panik haline getirdi. Hükümetler, liderler, iş adamları, dünyanın en zenginleri bile çaresiz. Hala ülkeleri kasıp kavuruyor. Avrupa’yı bile kırdı geçti. Medeniyetin beşiği denilen, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Amerika gibi ülkeler bile çaresiz kalarak panik, kaygı içerisinde büyük travmalar yaşıyorlar. Acaba neden bu haldeyiz diye düşünmeye başladılar. Hata nerede diye kendilerine soruyorlar. Korona’nın hakkında bu işin uzmanları da her gün yeni yeni şeyler öğreniyoruz diyorlar. Bu yüzden bu illet etkisini azaltıncaya kadar tedbirleri elden bırakmak, gaflete düşmekten başka işe yaramaz. Yoksa bu illetin hiç şakası yok. Pusuya yatmış hepimizi izliyor sanki. Hepimize Moğol istilası gibi bir şey yaşatmak istiyor gibi. Süper güç olarak adlandırılan, Emperyalist Amerika, bu işi salgın işini yönetmede en kötü olan ülkeler arasına girmiş. En kötü Amerika’ymış. Türkiye iyi bir şekilde başından beri bu virüs ile mücadelesini sürdürmeye devam ediyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız, kararlı bir şekilde hareket ederek, elinden gelen her şeyi yerine getirmeye çabalıyor ve çalışıyor. Tereddüde düşmeden, kararlı bir şekilde mücadele ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız, Fahrettin Koca ve ekibini yine sağlık alanında ki uzmanları ve çalışanları, bilimine yakışır şekilde radikal yaklaşım ile ne gerekiyorsa yapmaya, kuralları elden bırakmayarak bir an evvel normal hayata geçebilmeye çalıştıkları için ülkemiz adına tebrik ediyorum. Hepimize düşen ise kendi kendimizin doktoru gibi hareket ederek bu illet dünyada etkisini yitirmiştir denilinceye kadar tedbir ve temkinli olmayı sonuna kadar sürdürebilmeliyiz. Tedbiri bırakmak için henüz çok erken. Bu bir savaş, küçücük virüs bizimle savaşıyor, hem de dalga geçer gibi. Hiç şakası da yok. Bütün dünyayı, Moğol istilası gibi perişan hale getiriyor. Tedbiri elden bırakırsak, hiç haber vermeden sinsice gelen bu musibet, aynı Moğolların acımasızlığı gibi hepimizi mahvedebilir. Bizi sıkıştırıp yok etmesine imkan vermeyerek, biz onu yok etmek için hepimiz mücadele etmeliyiz. Bu da tedbirleri hiç bırakmayarak gerçekleşecektir. Moğol istilası faciaydı. Bu musibette milletler için, bütün dünya için bir facia. Bu yüzden, ısrarla tedbir tedbir. Yoksa, bu işin sonu bizlere, hepimize dinmek bilmeyen gözyaşları yaşatacak.