İnegölspor’un Adıyaman karşısında favori olduğunu maç öncesi kestirebiliyorduk da, maçın hakeminin bu oyunu adeta gerilim film moduna çevireceğini tahmin etmemiştik.

Aslında çok baskılı, çok arzulu ya da pozisyon arama çalışmalarına pek giremesek de maçın 30. dakikasinda bulduğunuz gol farkın geleceğini ve aylar sonra ilçe stadında çok rahat bir maç izleyeceğimiz sinyalini vermişti. Geçen hafta kazanan kadroyu bozmayan sade sağ bek Türker’in sakatlığında Aykut’u o bölgeye çeken Hasan hoca bana göre kararında hatalıydı. Eğer Adıyaman karşısında Yunus Emre oynamayacaksa, yazık bedava çaba sarf etmesin. Yoksa açık oynayan bir adamı elinde ben varken bu bölgeye çekiyorsan ya genç oyuncuya güvenmiyorsun yada Aykut ondan daha ekstra bir oyuncu. İnegölspor ilk golden sonra maçın tamamına yakın süre rakibinden etkili bir oyun ortaya koydu. 2.golden sonra rakibin dağıldığı anda kara vicdanlı hakemin uydurduğu ilk penaltı ile rakibin direncini arttırdı.

Sonrasında ise  bana göre net penaltı Selimcan’ın müdahalesi ile bizim için işler kötüye dönmeye başladı. İsmet Hakkı’nın atılması ile de eyvah derken takımda müthiş bir istek ve arzu hasıl olamaya başladı.

O dakikadan sonra daha agresif olduk ve maçı kazanma adına çaba sarf ettik. Uyduruk penaltı ile de maçı kazansakta bana göre zaten maçın hakkı bizden yanaydı. Takımın rakibin beraberlik golünden sonra galibiyeti istemesi, beni gelecek maçlar adına umuda sevk etti ve bizim geride kalan 4 haftada görmediğimiz şeylerdi.

Bu galibiyet özellikle son 20 dakika 3 puandan fazlası olma adına önemliydi. Kazanıp üst sıralara doğru yol alırken en azından alt sıralarla işimizin olmadığını da göstermiş olduk. Bundan sonra oynayacağımız 2 maç Afyon ve Diyarbekir maçları bizim âdeta yol haritamızı belirleyecek gibi ama 2 takımda ligde istedikleri yerde değil ve bunu lehimize çevirmek bizim elimizde gibi…