Köşe yazımın başlığını görünce acziyet içinde olan bir medya kuruluşu görüntüsü vermiş olabilirim. Ama bu şehri düşünen ve dertlenen birisi olarak, İnegöl için yalvarmam gerekiyorsa; o’nu da yapabilecek bir kişiliğe sahip olduğumu herkesin bilmesini istiyorum.

*********

Değerli okuyucularımız; 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi siyasi partilerin seçim beyannameleri yavaş yavaş netleşiyor. Şuana kadar başkan adaylarından, elle tutulur birkaç proje dışında bir şey duyduğumuzu söyleyemem.

Hali hazırda devam eden Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin altyapı çalışmaları nedeniyle, zaten şehir merkezinde yapılacak her çalışma çöp demektir. Altyapı tamamlanmadan yapılacak her çalışmanın adı savurganlık olur.

Bana göre önümüzde ki 5 yıllık dönemin bir hikayesi olmalı. O hikayeye göre, yatırımlar ve projeler hazırlanmalı. Bana göre de bu hikayenin adı “Turizm” olarak belirlenmeli…

Neden mi turizm?

Turizm yatırımları, İnegöl’e binlerce, on binlerce insanın gelmesi demektir... Bu, gerek hizmet sektörünü canlandırmak, gerekse de mobilyayı şaha kaldırmak demek. Kırsal mahallerinin gelişimine katkı demek. Her şeyden önemlisi para demek. Canlı para girişinin sağlanmadığı projeler bana göre İnegöl için gereksizdir.

İnegöl’de ki mobilya sektörü ve inşaat sektörünü canlandırmayacak, ilçedeki küçük esnaflara katkı sağlamayacak, kırsal mahallelere faydası olmayacak, şehre zenginlik ve görsellik katmayacak projeleri biz ne yapalım?

Siyasi partilerimizin tüm belediye başkan adaylarına buradan sesleniyorum;

Öyle bir hikaye yazalım ki; İnegöl, güney Marmara’nın incisi olsun... Adaylar mevcut belediye bütçesine göre projeler geliştirmek yerine, bu bütçeyi 5 yıllık planda 10 katına çıkaracak çalışmalar üretsin. Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle bir coğrafyayı bulamazsınız. Çölde safari turları yaparak milyonlarca turisti ülkesine çeken ülkelerin nasıl geliştiğine bakın.

Ucuz ve günü kurtaracak projeleri bırakın. Hikayenizde “ben ne yaparsam İnegöl’e yabancı sermayeyi getirip yatırım yaptırabilirim” sorusunun cevapları olmalı…

Uludağ’a sırtını yaslamış, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi 3 metropol şehrin tam ortasına konuşlanmış, ulaşımı bu kadar kolay olan bir şehir başka nerede var?

Bizim ormanlarımız kadar güzel ormanlar nerede var?

Bizim köylerimiz kadar güzel köyler nerede var?

Bir belediye başkanının görevi, kasadaki parayı(gelirler) nasıl tutumlu harcarım olmamalı... Bir belediye başkanı lider olmalı… Bir belediye başkanı gelirleri arttıran olmalı... Bir belediye başkanı bugüne değil, yarına yatırım yapan olmalı…

Ben şehrime ve İnegöl’üme aşık biri olarak sürekli hayalimde ki İnegöl’ü çiziyorum. Yaklaşık 20 yıldır, her seçim döneminde birçok proje önerileri sundum. Hatta şuan siyaset yapan eski belediye başkanları bunu bilir. Hali hazırda şu anki siyasilere de ulaştırdığım on’larca proje önerilerim oldu.

Ancak…

Şuana kadar hiçbir siyasi isim (bir kişi hariç) önerilerimle ilgili bilgi almadı. Şahsına özel olarak gönderdiğim siyasilerden nezaketen bile bir teşekkür almadım…

İNEGÖL ADINA YALVARIYORUM

Açıkçası bu kafa yapısıyla İnegöl’ün önümüzdeki 5 yılını heba etmemesini umuyorum. Bu nedenle tüm siyasi partilerimizin başkan adaylarına, İnegöl adına yalvarıyorum…

Başka bir İnegöl yok. N’olur İnegöl’e yazık etmeyin. N’olur başkan olma hesaplarıyla hareket etmeyin. N’olur mobilyacıyı düşünün, köftecilerimizi, çocuklarımızı, kadınlarımızı, yaşlılarımızı, çiftçilerimizi, köylerimizi düşünün…

Size yalvarıyorum N’olur İnegöl’ün geleceğini düşünün…

Saygılarımla…