Ligde haftaların boyu kısaldıkça, özellikle alt sıralardaki gerilim ve telaş, panik had safhada. İlk yarıda hemen hemen bütün sezon boyu bir etki gösteremeyen İnegölspor kalan maçlarda herkesi adeta matematik profesörü yaptı. Adeta elde kalem kağıt kim nerden puan alır, kim nerede puan kaybeder yazıyor çiziyoruz.

İşin garip tarafı sezon başlarında söylediğimiz gibi alınan sonuçlar adeta aleyhimize işliyor. Bu açıdan artık her maç final, her maç düşünülen sade puan oluyor. Trabzon deplasmanda bunlardan biriydi. Kadro kalitesi, puan sıralamasındaki yeri itibariyle bizden kat kat kaliteli bir takım olan Hekimoğlu Trabzon, biraz yedek ağırlıklı kadro ile çıktığı maçta daha 20. dakikada iki farkı yakalayınca adeta Karadeniz de dalgalar arasında kaybolduk. Bu işin olmazsa olmazıdır. İşler kötü giderse her şey ters gider. Suçlu aranır, denge kaybolur sahada. Öylede oldu. Bir anda İnegölspor takımında tecrübeli oyuncular Ali Aydemir‘e tepki gösterdiler ki, haklı idiler. Yediğimiz 2. gol pas hatasının çıkışında geldi. İşte bu sahadaki kaos bizi nereye sürükleyecek diye beklerken, anı bir geri dönüş geldi. Önce penaltıdan Mehmet'in, ardından Abdülkadir’in güzel pasında Gökhan’ın golü geldi. Devreye beraberlikle girince de takımda rayına oturmuş oldu.

2. yarı ev sahibi takımın isteği arzusu ve etkili oyunuyla geçti. 2 topları direkten döndü. Bir kaç pozisyonda kaleci Gökhan kalede devleşti. Puanı takıma kazandırdı. Takımda kapasitemiz belki bunları şu an konuşmak ne bir yarar ne bir fayda getirir. Kalan 3 maç ve bize gerekli olan puanlar belli. Özellikle iç sahada bu hafta Urfa maçı mutlak puan alınması gereken bir karşılaşma. Ardından Uşak ve Hacettepe maçları, rakiplerin alacağı sonuçlara göre şekillenecek ama tek gerçek ise bana göre ligde henüz her şey bitmedi ve biz bunun farkında olarak mücadeleye devam etmeliyiz.