Savaşın yıkıntıları maddi birer zarar olsa da, insanlar üzerinde ki manevi yıkıntının izleri o kadar kolay onarılmıyor. Tabi ki ben savaşın kötü yanlarını anlatacağım. Ve üstelik savaşın insan üzerinde bıraktığı kötü anıları da anlatmayacağım.
     Günümüzde yaşadıklarımız savaşın gerçek yüzünü göstermiyor mu? Kitle imha silahlarını fütursuzca kullanan ülkeleri dehşet dolu gözlerle izleyip de, içimizin yandığını hissetmemek elde mi? Çocuk kadın yaşlı demeden insanları katletmekten çekinmeyen Hitler kafa yapısına sahip ülke liderlerini gördükçe insanlığından utanmayanlara da şaşmamak mümkün mü? 
     Nedir bu vahşet????    
     Bu kin ve bu nefret niçin????
     Neyin kavgası bu????
     Şu kısacık ömürde insanlar ve insanlık için çalışmak gerekirken neyi paylaşamamaktasınız? Yerlerinden, yurtlarından, doğup büyüdükleri vatanlarından kaçıp yaban ellere göçen insanların suçu ne? Suçu ne bombalanmış bir kentin bir yerinde ve bir evin enkazı altından çıkarılan 3-4 yaşlarında ki bir kız çocuğunun günahı? Parçalanmış bedeninden sızan kanların hesabını kim verecek? 

     Kan emici yarasalar, vampirler, çakal sürüleri ve leş kargaları nasıl bir kalp ve nasıl bir beyin taşıdığınızı çok merak etmekteyim. Adolf Hitleri bile gölgede bırakacak kadar silahsız insanlara karşı bu kitle imhasının hesabını kim verecek? Bir an insanlığımdan nefret eder bir duygu ile irkilip yaşanan bu vahşete lanetler yağdırıyorum. Kelimelerin bittiği ve sözlerin tükendiği yerde tükürüğüm boğazımı tıkar gibi oluyor nefes almakta güçlük çekiyorum. Bu nasıl bir vahşet tablosudur? Bu nasıl bir hikâyedir? Ve bu nasıl bir ağıttır yürekleri dağlayan?
     Dünya gözünü kapamış! Sırtını dönmüş bu vahşi katliama! Sesi çıkmıyor İnsan hakları diye övündükleri örgütün! Gözleri kör olmuş adeta yüzlerce ve hatta binlerce çocuğun katliamını görmez olmuşlar! Dilleri tutulmuş sanki tek kelime konuşamaz lal olmuşlar! Sanki onlar için normal sıradan bir olaymış gibi politik kınamalar ile geçiştirip, bu katliamların üzerine sünger çekmekteler!
     Bunun savaş olduğunu öne sürenler ise tam bir aymazlığın ve pişkinliğin içinde bocalaya dursunlar. Oysa savaşın gerçek manası: Karşı karşıya gelmiş iki ordu arasında olduğunu bilmezler mi? Bir yanda silahsız sivilleri, kadın, çocuk ve yaşlı insanları gözlerini kırpmadan katleden ve kendilerine asker diyen bir çakal sürüsü! Diğer yanda: “Bu bir savaştır” diyebilecek kadar aşağılık insan müsveddeleri! Ya biz savaşların nasıl olduğunu bilmiyoruz! Yâda sizler yeni bir savaş şeklini icat ettiniz!

     Ey katliamcılar! Unutmayın ki tarih kanla yazılmaz! Bir gün gelir akıttığınız bu kanda boğulursunuz! Yıllar önce yazdığım ve savaşımız olmayan NATO üyesi olduğumuz için Kore’ye yolladığımız askerler için yazdığım bir şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum:

KORE ŞEHİHTLERİNE
  
Kara demir, çelik miğfer,
Altında garip bir nefer!..
Vatanından ırak,
Bir avuç toprak.
Kimin için?
Niçin?
Yorgun nefer…
Yurdundan ırak,
Bir avuç toprak!?
Ne uğruna?
       Neden?
Üç çocuk,
Bir hatunum,
Bir de hasta anam…
Ahh!.....
Kara demir!
Çelik miğfer!
Altında bir garip nefer!..
Yurt garip,
Yol garip,
Vatan ırak!
Bir avuç toprak…
Sima ayrı,
Dil ayrı,
Değil bunlar,
Yurdumun insanı!
Kimin için?
Niçin?
Ah garip anam ahh!..
Yurdumdan ırak,
Yuvamdan uzak,
Bir avuç toprak…
Kara demir!
Çelik miğfer!
Altında bir garip nefer!..
Fatma daha beş,
Ahmet ise üç,
Henüz yüzünü bile göremedim
Davut’um! Oğlum…
Yurdumdan ırak,
Yavrularımdan ırak,
Bir avuç toprak…
Ne uğruna?
Neden?
Kara demir!
Çelik miğfer!
Altında bir garip nefer!..
Daha yirmisindeydi,
Canım silah arkadaşım,
Yağız Mehmet!
Gavur kurşunu ile 
Gidiverdi!..
Yurdundan ırak,
Yuvasından uzak,
Bir avuç toprak…
 Kimin için?
Niçin?
Ne uğruna?
Neden?
Gittiler?
Mehmet’ler!
Ali’ler!
Ve daha neler?
Ne neferler?...
Ahh kara demir!..
Ahh çelik miğfer!..
Bir hiç uğruna gitti,
Nice Mehmetler
Ve kahraman neferler!...

     (1976 yılında Kore de ki askerlerimizin kahramanlıklarını konu alan ve senaryosunu yazıp sahneye koyamadığım “Kara demir, Çelik miğfer” adlı üç perdelik oyun içinde yer alan şiirimi bu gün sizler ile paylaşmak istedim.)
     Yüce Rabbim bizleri şeytan ülkelerin şerrinden korusun ve böyle acıları bir daha yaşatmasın!