Çevre tutkunu olduğumuz için arkadaşlarla birlikte sık sık dağlara, ormanlara gidip, bol bol oksijen alıp, ciğerlerimizi dolduruyor, doğal kaynaklardan buz gibi suyu yudumlayıp, yedi sekiz saatlik doğa yürüyüşünden sonra İnegöl’e dönüyoruz. DOĞA YÜRÜYÜŞÜNE BEKLİYORUZ Bu yürüyüşlerimizden birisi daha geçtiğimiz Pazar günü Bursa Demirtaş Dağcılık Kulübü ve İnegöl Doğa Sporları Kulübü ile birleşip, saat 08.30’da İnegöl’den hareket edip, Kıran köyü mesire alanı, Şelaleler, Gürgen alanını dolaştıktan sonra Fev- ziye Köyüne gelip, altı saat süren yürüyü-şü tamamladıktan sonra İnegöl’e döndük. Her zaman söylediğim gibi, bize katılmak isteyenleri, hemen hemen her hafta sonu düzenlediğimiz Doğa Yürüyüşlerimize bekliyoruz… Bu gün sağlıklı yaşam konusunda dikkatimi çeken bir konuyu da sizlerle paylaşmak istiyorum.. Ben şehir merkezinde de bisikletle dolaşmayı, neredeyse İnegöl’ün tamamını turlamayı çok severim. Dolaşırken de bir kısım ilginçliklerle karşılaşıyorum. SERMAYESİ ÜÇ TEKERLEKLİ EL ARABASI Mobilyacılar Sanayi Bölgesinde bisiklet turu sırasında, cadde ve sokaklarda 85 yaşındaki Hüseyin Demir birkaç kez karşıma çıktı. O yaştaki bir insanın gayretli çalışması gerçekten dikkatimi çekti. Sermayesi olan üç tekerlekli el arabası ile gezmiş olduğu yerlerde, çöp konteynırlarına veya çevreye atılmış hurdaları topladığını gördüm.. Hani derler ya ‘Ekmeğini taştan çıkarıyor’ diye, 85’lik dede Hüseyin Demir adeta ‘Ekmeğini çöpten çıkarıyor’. ÇALIŞAN DEMİR PAS TUTMAZ İlerleyen yaşına rağmen, ekmek parasını alnının teri ile kazanıp, kimseye muhtaç olmadan geçinip gidiyor. “Sağlığım olduğu müddetçe çalışıp, kimseye muhtaç olmamaya, hiç kimseye yük olmamaya gayret ediyorum” diyor… Fakirlik maaşı aldığını da söyleyen 85’lik Hüseyin dede, gençlere, orta yaşlılara, yaşlılara, emeklilere ve herkese seslenerek, “Çalışan de-mir pas tutmaz. Kahve köşelerinde otur- mayın, sağlığınızı kaybedersiniz” diyerek, yılmadan çalışmalarını istiyor. Hüseyin dedenin, yaşına rağmen göstermiş olduğu performans, zaten söylediklerini tasdik ediyor. Başka söze gerek yok… ARAÇ SAYISI ARTTIKÇA HAVA, ÇEVRE VE GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ DE ARTIYOR Hüseyin dedenin mesajını ilettikten sonra dikkatimi çeken önemli bir konuya daha değinmek istiyorum. İnegöl’deki motorlu taşıtların sayısı her geçen gün artmakta olup, şehir içerisinde çok müşkül olaylara sebebiyet veriyor. Egzozlarından çıkan duman ve gazlar, özellikle İnegöl şehir merkezinde yaşanmakta olan Hava Kirliliğinin biraz dana artmasına neden oluyor. Artan araç sayısı karşısında cadde ve sokakların yetersiz kalması nedeniyle sık sık maddi hasarlı, yaralamalı ve hatta ölümlü kazalar meydana geliyor… Kaldırımlarda, sokak girişlerinde, cadde ve sokaklarda sağlı sollu parklanmalar hem taşıt hem de yaya trafiğini olumsuz etkiliyor. Bir de modeli geçmiş araçlar, arıza yapmış, lastikleri inmiş, kapıları camları kırık dökük, çirkin vaziyette bırakıldığından dolayı da çevre kirliliği oluşuyor. Bunlarla ilgili İlçe Trafik Komisyonunun bir önlem alması, gerektiğinde araç sahiplerine yaptırım uygulaması gerektiğini hatırlatmak istiyorum…