İnegöl bizlere miras değil gelecek nesillere bırakacağımız bir emanettir. Bu bakış acısı ile İnegöl de sürdürülebilir, sağlıklı ve huzurlu bir yaşamın temini önemlidir. Bu nedenle İnegöl insanımıza çevre konusunda bilgi vermek ve halkımızı bu konuda bilinçlendirmek, Belediyemizin ve sivil toplum örgütlerinin görevi olmalıdır.

Çevre eğitimi Ana Okulundan başlayarak, eğitimin tüm katmanlarına yayılmalı, gençler çevrenin önemini yaşam süreçleri ile uygulamalı olarak hayata geçirmelidir.

Çünkü çevre denince ilk aklımıza gelen (çöptür) katı atıklardır. Bu atıklar şehirsel yaşam sürecinde, oturduğumuz ev, apartman ve sitelerden başlayarak, okullar, hastaneler ve tüm iş yerleri dahil olmak üzere her gün binlerce ton olarak oluşmaktadır. Bu atık şu veya bu şekilde ilk kaynağından alınması zorunlu olan madde ve materyalleri ifade etmektedir. Geçmişte çöp olarak ifade edilen bu katı atıklar, bu gün yasa ve yönetmelikler kapsamında, yerel idare ve tüzel kurumlar tarafından düzenli olarak toplanma, bertaraf edilme ve yeniden değerlendirilme, geri dönüşüm, geri kazanı, olmak üzere endüstriyel bir hammadde haline gelmiştir. Dolayısı ile katı atık yönetiminin amacı, çevre ve insan sağlığına olan etkilerinin azaltılması ve ya bertarafıdır. Zira insan ve canlı yaşamın olduğu ortamlara hiçbir şekilde önlem almaksızın atılmaması gerekmektedir. Bu gereklilik ülkemiz de 1983 yılında çıkan çevre kanunu kapsamında yasal zorunluluk haline getirilmiştir.

Günümüzde hızlı nüfus artışının doğal sonucu olan şehirsel büyümede atık türlerinde ve miktarlarında artışa neden olmuştur. Şehirleşmenin ve nüfus artışının ortaya çıkardığı bu sorunun çözümü entegre atık yönetiminin gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. İnegöl de iyi bir atık yönetiminin oluşturulabilmesi için evlerden başlayarak bu sorumluluğun tüm katı atık üreticileri nezdinde uygulamaya konması ile gerçekleşebilir.

Katı atıkların toplanması, taşınması, insan sağlığına olumsuz etki yapmadan bertarafı 5393 sayılı Belediye Kanunu ile Belediyelere, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanunu ile Büyükşehir Belediyesine yetki ve sorumluluk verilmiştir. Ayrıca 2872 sayılı Çevre Kanunu ile Büyükşehir Belediyeleri, Belediyeler, Evsel katı atık bertaraf tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdür.

Katı atık sorununun çözümü bugüne değin İnegöl de yapılan vahşi katı atık depolama sürecinden, düzenli katı atık depolama ve en son aşama olarak entegre katı atık yönetimi, yani atık önleme, azaltma, geri dönüşüm, enerji geri kazanım ve bertaraf yöntemine dayanmaktadır. İnegöl’ün Yeniyörük Mahallesinde yapılmak istenen, düzenli depolama siteminden, entegre katı atık yönetimine geçiş süreci kapsamında İnegöl Belediyesine ait 2 adet parselin bila bedelle Büyükşehir Belediyesine devri ile gündeme gelen çöp olayı aslında bugünün meselesi olmayıp, bu kararın daha önce verildiği, ancak Bursa Yıldırım ilçesi ile Kestel ve Gürsu ilçelerinden çöplerin buraya sıkıştırılmış bir şekilde nakledileceğinin ifade edilmesi mecliste tartışma konusu iken, daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanınca bütün bunların bir dezenformasyon olduğu ifade edilmiştir. Gündemde tutulan bu tartışmaların aslında bir dezenformasyon olmadığı Büyükşehir Belediye Başkanının İnegöl Yıldırım Gazetesinde yer alan beyanatlarından da anlaşılmaktadır. Eğer İnegöl kamuoyunun da gündeme gelen bu endişeler dezenformasyon ise bu ilçelerden Yeniyörük Mahallesine çöp gelmeyecek demektir. Bir tarafta hem dezenformasyon hem de ilçelerden gelecek olan çöpün Yeniyörük Mahallesine taşınması toplumu manipüle etmekten başka bir şey değildir. Zira günlük bazda yaklaşık 1000 ton çöpün Bursa’dan söz konusu tesise taşınması zorunluluğu vardır.

Neden mi? Bu çöp gelmediği takdirde, mevcut düzenli depolama sitemi ile devam eden süreçte 1. çöpten elde edilecek olan metan gazı azalacak, dolayısı ile metan gazından üretilen ve yaklaşık 14.000 konutun elektrik enerjisi de azalacaktır. 2. Yani yapılan yatırım ekonomik olmaktan çıkacaktır. 3. Şuanki kapasitesi ile Büyükşehir Belediyesine verilmekte olan 8 milyon yıllık ortaklık kar payı artmayacaktır. Bu tesisin 8 yıl önce kurulduğunu ve toplam ekonomik çalışma süresinin 20 yıl olduğunu kabul edersek, bu tesisin 12 yıllık bir ömrü kalmış demektir. Sayın Başkanın beyanlarına göre entegre atık yönetimi için gerekli yatırım rantablı olması ve beklentileri olan 40 milyonluk bir ortaklık kar payı hedefine ulaşım, ancak ve ancak bu tesisin hammaddesi olan ilave çöp ile mümkündür. Bu karar Bursa için bir çözüm olsa bile, sonuç odaklı bir yaklaşımdır. Oysa bizler süreç odaklı bir yaklaşımla bu tesise sadece İnegöl, İznik ve Yenişehir çöpü taşınsa, bu tesisin İnegöl’ün çöpü için kullanım süreci 40 yıla çıkıyor. Diğer bir konu ise İnegöl Belediyesi katı atığı karşılığında bu oluşumdan bir bedel almadığı gibi, İnegöl Belediyesine tesisten elde edilen kar ortaklık payından hiçbir ödeme de yapılmamaktadır.

Basit bir örnekle İnegöl’ün katı atık kaybını sizlere izah etmem gerekirse, İnegöl’ün nüfusu 270.000 kabul edersek 270.000x1.2kg/kişi başı gün katı atık miktarı =324.000 kg= 324 ton gün demektir. Peki bu katı atıklar neleri içeriyor: Her kg katı atığın % 16 kağıt ve karton, hurda değeri 70 Krş/kg -% 6 cam, hurda değeri 60krş/kg - %2 Plastik hurda değeri 90 Krş /kg Günlük bazda 324 tondan elde edilen geri dönüşüm miktarı 51.840 TL, aylık bazda 1.555.000 TL, Yıllık geri dönüşüm toplam değeri ise 18.662.000 TL’dir. Diğer bir hesaplama ile biz aynı miktar katı atıktan ton bazında 15 konutluk elektrik üretirsek 324 ton x15=4860 konutluk elektrik üretimimizin yıllık bazda getirisi hane baş aylık 100 TL’den= 5.832.000 TL’dir.

Sonuç: 1. İnegöl kendi katı atık entegre yönetim sitemini kurmalıdır. 2. Katı atık alım noktasında ayrıştırma sistemini oluşturmalıdır. 3. Bu denli ekonomik değeri olan katı atığı her hangi bir bertaraf tesisine gönderiliyorsa ondan mutlaka kar ortaklık payı almalıdır.

İnegöl’de nüfusun 270.000 olduğu varsayımından her hanede 4 kişi yaşadığı kabul edilirse 270.000/4= 67.500 konut gerçeği ortaya çıkar. Konut başı ödenen aylık katı atık 11 TL+ KDV’dir.

Buna göre 67.500 x 13 TL/ay = 877,500 TL /Ay X12= 10.530 .000 TL yıl bazında İnegöl’den toplanan katı atık bedelidir. Bu şu demektir; bedelini ödeyerek üretmiş olduğumuz bir endüstriyel ham maddeden yıllık bazda elde edilmesi gereken 24.498.000 TL’lik bir ekonomik değer hiç edilmektedir. Sözümü bitirirken burada birkaç Alman atasözüne yer vermek istiyorum. Birincisi iyi adam, iyi insan, iyi idareci yoktur. İyi iş vardır. İkincisi, insanların ne söylediğine değil ne yaptığına bakacaksınız.