Öncelikle bu yazdıklarım bütün ekmek fırınlar için değildir. Geçtiğimiz günlerde zabıta ve sağlıkçılar ilçemizin genelinde ekmek fırınlarını denetim yapmışlar. Hijyen ve gramaj denetimlerinde bir çoğuna ceza kesmişler. Bana göre yeterli değil. Sebebine gelince; ekmek ve hamur yiyeceklerini görmemiz gerekiyor. Fakat sağlık boğazdan geçer deriz. Gelin görün ki aradığımız hususlarda nasıl yapıldığı değil, süslü püslü vitrinlerde güzel gözükmesi, bilhassa çocuk ve torunlarımızı özendirip, satmalarıdır. Anne-babalar dahi nasıl yapıldığını, ne gibi boyalar kullandıklarını bilmeden çocuklarımıza yedirmeye çalışıyoruz. İmal edenler doğru olanları anlatmaları gerekiyor. Birde çok merak ettiğim; ekmek veya kuru yaş pastalar satılmadığında ne yapıldığını merak ediyorum. Ben kendimi bildiğimden beri fırıncılar çuvallarla un alıp, çeşit çeşit ekmek yapıp satışa sunarlardı. Şimdi ise karton kutularla, poşetlerin içinde karışımlı maddelerler un ile karıştırılıp ekmek yapılıyor. Hijyen olmadığından çok fırın değiştirmek zorunda kaldım. Hala tedirginim. Eskiden fırınlarda sadece ekmek satılırdı. Şimdi ise yarış olurcasına hemen hemen bütün fırınlarda tatlı, kuru, yaş pastalar satılıyor ama bizler nerede yapıldığını, imalat yerlerini bilmediğimizden, sadece fırınlara gelip dağıtım araçlarıyla tatlı getirildiğinde görebiliyoruz. Vitrimler güzel ve temiz. Arkası çok kötü. Geçtiğimiz günlerde fırının önünde kapalı minibüs durdu. Biraz bekledim. Şoför arka kapıyı açtı. Meğer fırına tatlı getirmiş. Tepsiler üst üste konmuş. Ne göreyim; minibüsün içi leş gibi. Tepsiyi eline aldı, baklavanın şerbeti az olduğundan mezarlık ibriği tabir ettiğimiz şerbet mavi ibrikten tatlıya ilave yapıp fırına bıraktı. Loş ışıkların altında ‘Ye beni diyor.’ Ben hiç yemiyorum. Ekmek fırınları hamur işleri yapanları sıkça denetlenmeli. Çalışanların sağlıklı ve temiz olmaları, maske takmaları, servis yapanlar bone eldiven takmaları, kasada bulunan kişi herkesin elinden aldığı paradan geçecek olan, bulaşacak olan hastalıktan korunması, kısacası temizlik hususunda hiçte iyi yerlerde değiliz. Yazacaklarım çok olduğundan daha fazla yazmak istemiyorum. Fırına bir şey almak için giriyorsun, eldiven-bone yok, elinde süpürge veya paspas veya cam siliniyor. Bir şey istendiğinde poşeti alıyor. Poşet açılmadığında elini ağıza götürüp tükürüp ekmeği alıp servis yapılıyor. Paspas veya süpürge lavaboya yakındır. Hep merak etmişimdir; lavabo çıkışında eller sabunlanıyor mu? Yetkililer sağlığımızı düşünüyorlarsa, hamur işleri yapılan yerlere kamera sistemi yapılması için çalışmalar yapılması gerekiyor. Nasıl yapıldığını görmem gerekiyor. Yazacaklarım çok, burada kesmek istiyorum. Her şey sağlık içindir…