UKOME kararı ile İnegöl otobüslerinin son durak olarak Kestel´e kadar girişine izin verilmesinin yankıları sürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi İnegöl´e ve İnegöllülere üvey evlat muamelesi yapmaya devam ediyor. Üstelik İnegöl´ü yönetenler bu ötelemeye sessiz kalmaya devam ediyor. 

İnegöllüler artık Bursa´ya gitmek için Kestel´de inecek ve Bursa´ya girişlerini aktarmalı olarak gerçekleştirecek. Gerekçe olarak da Bursa´nın trafik yoğunluğu gösteriliyor. 

Bursa´nın trafik yoğunluğunun azaltılmasına saygı gösteriyorum, zira bizler de Bursa´ya gittiğimizde trafik yoğunluğundan şikayet ediyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi bu kararla vatandaşlarına daha refah bir şehir içi seyahat planlaması hedefine de saygı gösteriyorum ancak aynı saygıyı gelirinin %40´ını aldığı İnegöl´e de göstermesini bekliyoruz.  

Bursa Büyükşehir Belediyesinin bu kararının İnegöllere özel olmadığını ve art niyetli olmadığını düşünüyorum ancak İnegöl halkı maalesef böyle düşünmüyor. İnegöl otobüslerinin Bursa şehir merkezine alınmamasını bir siyasetçiye ya da yerel yöneticiye anlatabilirsiniz fakat İnegöl´den evlatlarını görmek için Bursa´ya giden yaşlı teyzeye, İnegöl´de oturup Bursa´da çalışan işçiye, Bursa´da oturup her gün İnegöl´e okuluna gidip gelen öğrenciye, il ile ilgili çözülebilecek evraklarını otobüslerle Bursa´ya gönderip işlerini hızlıca halleden memura ve Bursa´ya rahatça gidip gelen vatandaşa anlatamazsınız. Bursa´ya hastanelere gitmek için araç değiştirirken iyice hastalanan vatandaşlara anlatamazsınız. Bu konuyu Bursa Büyükşehir Belediyesi´nin İnegöl´e üvey evlat muamelesi yaptığını kafasına yerleştiren çok kıymetli İnegöllü vatandaşlarımıza anlatamazsınız. İnegöl halkına köye sokulmayan seyyar satıcı muamelesi yapamazsınız. İnegöllülere ikinci sınıf vatandaş gibi davranmazsınız. Buna hakkınız yok. Ayıptır, günahtır, yazıktır!

İnegöl Belediye başkanının ve yerel yetkililerimizin bu konuda İnegöl kamuoyu gibi düşündüğüne inanıyorum. İnegöl halkı olarak belediyemizi suçlamaktan ziyade destek vermeliyiz ki Bursa´ya karşı güçlü durabilsinler. 

İnegöl Belediyesinin Bursa´ya karşı İnegöllülerin haklarını savunacağını, Bursa Büyükşehir Belediyesinin de bu konuyu ortak yol bularak çözeceğini umuyorum. Aksi halde “İnegöllülerin Bursa şehir merkezine sokulmama” olayı yerel siyasi tarihimizde kara bir leke olarak kalacak ve sorumlular İnegöl halkının hafızasında kötü bir yer edinecektir. 

***

Kutlu Doğum Haftası  

FETÖ´nün Kutlu Doğum Haftasına olan ilgisine ve bu İslam düşmanı örgütün ülkemizdeki en büyük kalemşör ve yöneticilerinden Mümtazer Türköne´nin “Kutlu Doğum Haftasını biz uydurduk” demesine rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı´nın kutlamada bu denli ısrarlı olmasını anlayamıyorum. 

Gerek Resulullah gerekse Ashab döneminde kutlanmayan gecelerin bu denli farz edilişini kabul etmekte güçlük çekiyorum. 

“Kutlu Doğum Konserlerle Kutlandı” şeklinde haberleri gördükçe içimden bin tövbe ediyorum. 

İyi niyetle de olsa dinleştirilen geleneklerin nereye doğru gideceğini çok merak ediyorum. 

İslam adına yapmış olabileceğimiz yanlış ve hatalardan Allah´a sığınıyorum.  

***

Velhasıl...

Bir yöneticinin herkesi memnun etme olasılığı sıfırdır. Zaten herkesi memnun etme gibi bir görevi de yoktur. Bir şekilde orta yolu bulan yöneticiler başarılı sayılan yöneticilerdir. Yöneticiler olarak sizleri destekleyen ve haklarınızı savunmak için yetki verenleri pişman etmeyin.