Dentafobi dediğimiz durum; bazı kişiler için diş hekimine gitmek çok çekindikleri hatta korktukları bir durumdur. Bunun nedeni daha çok geçmişte(özellikle çocukluk döneminde yaşanan kötü tecrübeler veya kötü izlenimlerdir.
Dentofobiyi iki şekilde değerlendirebiliriz.

Diş hekimi korkusunun (dentofobi) kişinin bizzat yaşamış olduğu tecrübeler ve dolaylı tecrübeler olarak iki başlık altında değerlendirebiliriz.Kişilerin tedavileri sırasında maruz kaldığı acılı ve travmatik durumlar diş hekimi fobisinin oluşmasında en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Bununla birlikte diş hekiminin ‘ilgisiz´ ve ‘soğuk´ tavırları da hastalar üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Kişinin korku nedeni her ne olursa olsun diş hekiminin hastaya yaklaşımı, korkunun en aza indirgenmesinde büyük önem taşımaktadır.
Dolaylı tecrübeler ise çevreden edinilen izlenimlerdir. Bireyin küçük yaşta büyükleri tarafından hekimle korkutulması, kitle iletişim araçlarında (tv, çizgifilmler..) diş hekiminin korku öğesi olarak gösterilmesi veya çevreden aktarılan olumsuz tecrübeler de bu kategoriye dahil edilebilir”.

Diş hekimi korkusuna dair öneriler....

1- Öncelikle aşırı korkusu olan bireylerde genel anestezi ve sedasyon gibi ileri tekniklerin her zaman alternatif olabileceğini unutmayınız.

2- Tedavi başlamadan diş hekiminize korkularınızdan bahsederseniz ve tam olarak neden korktuğunuzu belirtirseniz, diş hekiminiz korkunuzu yenmeniz için size yardımcı olacaktır.

3- Diş hekiminizden tedavi başlamadan tüm prosedürü adım adım anlatmasını isteyiniz.

4- Tedavi esnasında herhangi bir nedenle işleme ara vermek isterseniz, bunu tedavi başlamadan diş hekiminizle aranızda bir işaret ile belirleyebilirsiniz.

5- Derin nefes alıp rahatlamaya ve anlık streslerden uzaklaşmaya çalışınız. Randevularınızı günün stres ve yorgunluğu birikmeden önce, yani sabah saatlerine almanız sizin için olumlu olacaktır.

6- İşlemlere basit olanlarla başlayınız. Tüm tedavileri tek seferde yaptırmak zorunda değilsiniz, ilk seferde sadece bir temizlikle seans sonlandırılabilir.

7- Diş hekimi kontrollerine probleminiz olmasa dahi düzenli gidiniz. Böylece hem büyük işlemlerden kaçınabilir hem de ortama daha rahat alışabilirsiniz.

Çocukların Diş Hekimine Alıştırılmaları İçin ;
Küçük yaşlarda diş hekimine " tanışma " amacıyla götürülmeleri tavsiye edilir, hatta bu tanışmalar onların yaş günleri özel günlerine denk getirilebilir veya çok sevdiği bir yere gitmeden önce eğlence maksadıyla diş hekimine götürülebilirler.

Böylece ilk deneyiminde çocuk ağrısız ve korkusuz bir gün geçirir. Daha sonraki seanslarda ise mümkün olduğunca ağrısız müdahaleler yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuklar sadece canlarının yanıp-yanmadığını bilir. Olayları doğru bir şekilde yorumlayamazlar. Bu nedenle yapılacak tedavilerin zamana yayılarak yapılması , çocuğun diş hekimleri ile ilgili olumsuz izlenimler edinmemesini sağlar.

Sedasyon nedir?
Sedasyon, genel anesteziye bir alternatif olarak hastane koşullarında uygulanır. Sedasyonda olan hastanın bilincinde hafif bir azalma olur ve ‘Ağzını aç-kapat´ gibi basit komutları yerine getirir ve böylece tedavisi çok daha kolay bir şekilde yapılabilir. Açılan damar yolundan ilaç verilir. Hasta yarı uyur vaziyettedir, bilinci açıktır ancak tedavi ile ilgili detayların farkında değildir ve uyandığında hiçbir şey hatırlamaz.

Kimlere uygulanır?
Sedasyon yöntemi özellikle lokal anestezinin yeterli olmadığı hastalarda (diş implantı operasyonları, işlemin uzun süreceği seanslarda, çene kırığı tedavisi, çenede kist, gömülü yirmi yaş dişi, bulantı refleksi fazla olan bireyler gibi), stresini kontrol altına alamayan fazla endişeli kişilerde, zihinsel engelli hastalarda, hipertansiyon veya diyabet gibi eşlik eden hastalıklar nedeniyle yaşlılarda tercih edilir. Yüksek stres ve gerginliğe bağlı olarak kalp atım hızının artması ya da azalması ile terleme, kusma, düşük tansiyon gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu da tedaviyi aksatır ya da hastanın tedaviye devamında sorun çıkarır. Ayrıca çocukların diş hekimine gelirken duydukları stres ve uygunsuz şartlarda yapılan müdahaleler yaşamları boyunca onları etkiler. Bu şekilde yapılan diş tedavileri onların ömür boyu doktor ve tedaviden kaçmalarına neden olur. Bu durumda çocukları zorla koltuğa oturtmak yerine güvenli koşullarda sedasyon desteği alarak bu sorun çözülebilir.

Kalp-karaciğer-böbrek rahatsızlıklarında, depresyon, epilepsi veya astım gibi kronik bazı hastalıkları olanlarda doz ayarlaması önemlidir. Hastanın kendi doktorunun onayı alındıktan ve hastanın kendi ilaç dozlarının ayarlanmasından sonra sedasyon uygulaması yapılması gereklidir.