Songül Yakut… Jandarma tarihinde bir ilçeye komutan olarak atanan ilk kadın subay…

1976´da Malatya´da dünyaya geldi.

Eğitim hayatını Malatya´da tamamladıktan sonra Kara Harp Okulu´nun jandarma sınıfından 1997 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu.

2005-2007 yılları arasında Beypazarı´nda görev yaptı ve görev yaptığı bölgelerde aile içi şiddete karşı verdiği mücadele ile tanınan bir isimdi.

Türkiye´nin ilk kadın ilçe jandarma komutanı olarak bilinen Songül Yakut, yüksek lisans eğitimi ve başarılı çalışmaları nedeniyle 1 yıl erken terfi ederek yüzbaşı rütbesine ulaşmıştı.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kumpasıyla görevinden uzaklaştırılan Songül Yakut, verdiği zorlu hukuk mücadelesiyle üniformasına geri dönmüştü.

Bu sefer yarbaydı Songül Yakut…

31 Mayıs 2017 tarihinde Şırnak´ın Uludere ilçesine bağlı Şenoba´da meydana gelen helikopter kazasında, 12 askerimizle beraber Jandarma´nın ilk kadın komutanı Songül Yakut da şehit oldu.

Vasiyeti üzerine de tazminatı Mehmetçik Vakfı´na bağışlandı.
Hem de reklam yapıp, insanların gözüne sokarak değil, sessiz ve habersiz bir şekilde…

Analar neler doğuruyor değil mi?

Şehit Yarbay Songül Yakut´u annesi bu cümlelerle anlatıyor:
‘‘Babasını 8 yaşında kaybettik. En küçüğümdü ama hepimizin babası, anasıydı, o benim her şeyimdi. Lise sondayken televizyonda haber gördük, ‘Harp okulları kız öğrenci alacak´ diye. Onu görünce ‘Ben asker olmak istiyorum´´ dedi. Köyü, bahçeyi severdi. ‘Ben de köyü seviyorum´ diye ne çabalarla burayı aldı, yaptırdı. Şırnak´ta ilk teğmen iken izne gelmişti, 17 sene önce bu bahçedeki fidanları aldı, dikti, tek tek suladı. Daha 23 yaşındaydı, ondan sonra 3 gün hasta oldu. Yıllık izinlerinde tatile gitmez, gelir bahçeyle ilgilenirdi. Eve gelir, üniformasını çıkarır, şalvarını giyer işçilerle bahçede çalışırdı. Onun insanlığını tarif edemem. Öyle bir can bir daha gelir mi?”

Bir diğer kadın asker, Kerime Kumaş… 26 Ocak 2010 tarihinde ‘ İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında uçuş eğitimlerini tamamlayan 48 pilot arasındaydı.
Teğmen olarak mezun olan Kumaş, diploma ve brövesini “mezun tek kadın pilot” olarak almıştı.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi İstanbul semalarında uçan helikopteri kullanan Pilot Yüzbaşı Kerime Kumaş Yalova´da yakalanmıştı…

İfadesinde ise bir bir anlattı:

UH-1 tipi helikopterle İstanbul semalarında 3 sorti yaptığını…
Hüseyin Ergezer´in talimatıyla TRT binasına gittiğini…
Yusuf Yenihayat´ın talimatıyla da bir grup askeri öğrenciyi Beşiktaş Vodafone Park Stadı´na indirdiğini…
Ercan Korhan´ın talimatıyla Atatürk Havalimanı´na gittiğini, daha sonra Boğaz Köprüsü´nde mahsur kalan darbeci askerleri almak için görevlendirildiğini…
Hanımefendi maşallah herkesten talimat almış ama darbe yapıldığından haberi yokmuş(!)
Helikopterine kurşun isabet edince mecburen iniş yapmak zorunda kalan Kerime Kumaş şuan Silivri Cezaevinde vatanına ihanet etmenin cezasını çekiyor.
Adını Songül Yakut gibi ülke tarihine altın harflerle ve gururla yazdırmak varken, vatan hainliğiyle ve şerefsizlikle yazdıracak…

Mete Yarar bir yazısında aynen şunları yazmıştı.

‘‘Biz çocukluğumuzdan beri asker olmak istiyorduk, cemaattekiler proje gereği asker oldular.
Biz üniformayı üstümüze giymedik o bizim derimizdi bütündük, cemaattekiler görev icabı üzerine giydiler.
Biz vatanı ve milleti korumaya yemin ettik onlar çıkarlarını, biz askerdik onlar piyon kukla.´´