Apolitik duruşumu az biraz da olsa sosyal medyadan takip eden dostlarım bilirler.
Padişahın hakkını Padişaha da verdiğimi de bilirler. Biliyorum “o Sezar olmasın sakın” diyenler de olur şimdi ama ben öyle kullanmayı yeğledim.
İyiye iyi, kötüye kötü demek mottomdur.
Bu şehirde yaşayan biri olarak, bu şehrin sorunlarına, özlemlerine değinmesem olmaz. Cümlenin girişindeki “ŞEHİR” sözü lafın gelimi idi. Yok efendim “İnegöl il olsun” gibi ucuz şoven tavırlarına bürünmeyeceğim.
Ancak birçok şehirden büyük ekonomisi, giderek artan nüfusu ile birçok büyükşehir ile aynı hizmeti hak ediyor diye düşünmekteyim.
Düşünmekte olmak beklentilerin gerçekleştirilebilmesi için yeterli değil; Bende yazarak ifade etmeye karar verdim.
Zira şehrin göbeğinki evimden her çıktığımda trafik keşmekeşi ile yahut her sağlam yağış sonrası oluşan olumsuzlukları artık gazetelerden evvel sosyal medyadan çok rahat gözlemleyebiliyorum.
Ha birde şu herkesin ağzına sakız olan ancak hala çözüm getirilmemiş “yamalı bohça asfaltı” durumları var.
Hani belediyemiz gelir cirlop gibi asfaltını atar, Telekom iki gün sonra gelir o canım asfaltı keser, kazar, belediye gelip yamar ya; işte o durum.
Bunlara bir de doğalgazımız, su şebekemiz ve bir de elektriğimiz için kazılar ilave oldu mu tamamdır. Yamalı bohça asfalt konseptimiz vücut buldu demektir.

ÇÖZÜMDE PAYI OLMAYAN
SORUNUN PARÇASIDIR
Pekü; Bunları eminim benden evvel birçok kişi medyada veya dost meclisinde dile getirdi ama çözüme neden varılamadı.
Bunları cicileyip bicileyip yazmak kolay ama “senin bi´ çözüm önerin var mı?”
Derseniz; Tebükü de var.
Yazalım efenim….
Çok uzun değil rahmetli Hikmet Şahin döneminde dillendirilen ancak ölü doğan bir projeden bahsetmek istiyorum.

İnegöl´ün altına tüneller kazarak kanalizasyon, elektrik, doğalgaz, su ve telefon hatlarının bu tünellerden geçirilmesi projesi.

Biliyorum, altyapı projeleri politik açıdan “NANKÖR” projelerdir. Adı üstünde altta kaldığı için pek oy getirmez.
O dönem yanılmıyorsam Ecevit hükümeti zamanıydı ve ekonomik kriz bahane edilerek bu projeye ödenek çıkmamış ve proje kâğıt üzerinde kalmıştı.

Aradan aylar hatta yıllar geçti. İnegöl üç sefer tek başına iktidar gördü. Gel görelim bu kadar imkana rağmen İnegöl´ümüz bu “MEGA PROJELERİ” göremedi.

Hani diyorum vicdan ve vizyon sahibi birisi o projeleri tozlu raflardan çıkarsa, günümüz şartlarına göre revize etse.

Hazır o tünelleri kazmışken içine de bi´ tren koysa…
Metromuz yahut hafif raylı sistemimiz olsa; İnsancıklar Alanyurt´a, Yenice´ye hatta Bursa´ya bu vesaitlerle gitseler…

Ohhhh! Mis :=)

Ulaşım kolaylaşınca popülasyon şehir merkezinden havası temiz yüksek yerlere doğru kaysa. Otomatikman azıcık da olsa hava kirliliği azalsa, trafik azalsa.
Olmaz mı?

Olur olur.

Fazla mı hayalperestim?
Bence değilim.
Ben sıradan vatandaşım.
Hani şu anlı şanlı televizyon programlarında bahsettiğiniz “SOKAKTAKİ ADAM” benim.

O sokaklardaki kocaman billboardlarda “AMAN EFENDİM BİZ SİZLERE ŞÖYLE HİZMET ETTİK, BÖYLE HİZMETLER GETİRDİK” diye yazdıklarınızı gülerek ve kızarak okuyan benim.

Bizden aldığınız vergiler ile yaptığınız kaldırımlara arabamı park ettiğimde tekrar park ücreti ödeyen yine benim.
 “Yok efendim büyüdük artık o tür projeleri Büyükşehir Belediyesi yapıyor, biz sadece rutin belediye işlerini yapıyoruz” kolaycılığı ile işi kotaramazsınız.

Şayet her iki belediye de aynı siyasal fraksiyondan ise İnegöl´ümüz için yapılan ve yapılmayan her şey için “S O R U M L U S U N U Z”.

Tıpkı bu beklentileri dile getirmek zorunda hisseden ben kadar “SORUMLUSUNUZ”.

Fayda zarar hesabı ile, yok efendim “coğrafik koşullar buna imkân vermez” gibi bahaneler beni ve benim gibi düşünen birçok kişiyi asla ikna etmeyecek gibi duruyor.

ÇITAMIZI SİZ YÜKSELTTİNİZ
Proje, gerçekten bakıldığında ütopik gibi duruyor ama; 1453‘te Fatih gemileri karadan yürütebileceğini düşünmeseydi ya da yakın tarihimizde bir beyin “şu tren denizin altından gitse ne kadar iyi olurdu” demeseydi; Şimdi ne İstanbul bizim olurdu ne de Marmaray projesi hayata geçerdi. Ve tebükü de ne de çıtamız bu kadar yükseğe çıkmış olurdu.

“MANTIK SİZİ A NOKTASINDAN B NOKTASINA HAYAL GÜCÜ İSE HER YERE”
Sözlerime Albert Einstein´nın sözleri ile son vermeyi düşündüm;

 Zira bizlerin “MEGA PROJE” hayal edebilecek ve bunu hayata geçirebilecek kadar perspektife vizyona sahip yöneticilere ihtiyacımız var.

Selam ve dua ile