Memlekette o kadar çok malzeme var ki hangi birini yazsam da iki lafın belini kırsak diye kara kara düşünüyorum. Referandum kararımı mı açıklayayım yoksa aracın arkasına mı yazayım bilemedim. Aracım yok ama olsa yazardım. “benden hayır çıkmaz.” Böylelikle iki tarafa da olan mesafemi ortaya koyar yola devam ederdim. Madem lafı açıldı burdan yürürüm ben.

Hazır çıktık yola hiç lafı eğip bükmeden kara kitabın orta sayfasını koparıp paylaşayım sizlerle sevgili sosyal medya sakinleri. Sandıktan ne çıkarsa çıksın iki tarafın da sonu aynı olacak. Oyunun rengini belli edenler nasıl oyuna geldiklerinin farkında değil. Bu oyun her iki tarafın da kendi sonlarını kendi elleriyle bitirme oyunu. Kartlar yeniden karılıyor. Bu işte bir gariplik var diyenler seslerini arada bir çıkarıp sonra içlerine kapanıyorlar. Seziyorlar, biliyorlar bişeyler ama ellerinden birşey gelmiyor. Sözleri de, yüzleri de para etmiyor artık. İsim vermeye hacet yok. Hamili kart en yakınlarımızda duruyor. Hani şu yola beraber çıktığımız refiklerimiz.

Tahammül edemiyorlar ezberlerinin, alışkanlıklarının bozulmasına. İnsan tabiatı, zor da olsa, çetrefilli de olsa kendi bildiği yoldan gitmesi zihni konforu gereğidir. Burası önemli.

Recep Tayyip Erdoğan sadece muhalefetin, düşmanlarının, dünyanın bütün lordlarının değil, kendi teşkilatının da ezberini, dengesini bozuyor. Bana sorarsanız en çok kendi teşkilatının. Son günlerini yaşıyorlar son demlerini. Erdoğan´a ayak uydurabilecek kabiliyetle mücehhez değiller. Kalite ve kalibreleri buna müsait değil. Ellerinden gelen birşey yok. Vermeyince Mabud meselesi. Bunu hepimizden çok iyi biliyor Erdoğan. Bu düzeni bu ezberi bu tabuların köküne kökenine kibrit suyu döküyor bu yüzden. Derdi muhalefetin kıyamete kadar iktidar etmeme değil. Zaten 1950´den beri ana muhalefet partisi iktidar olamasın diye seçimler yapılıyor bu ülkede. Bu millet bu partinin hiçbir iddiasına yer vermiyor uhdesinde. Vermeyecekte.

Meseleyi neden Erdoğan özelinde tarif ediyorlar. Çünkü bütün dünya mutfağını başlarına çalmak istiyor Erdoğan. Şefin special´i hepsinin iştahını kaçırıyor. Şimdiye kadar önlerinden eksik olmayan menülerini yırtıp atıyor. Masayı başlarına geçiriyor. Onlar istiyorlar ki çocukları da aynı menülerden açık büfe semirsin, koltuklarda otursun. Bu masal böyle devam etsin. Onun ne sermayedar dindarların desteğine ne de tökezlemesini dört gözle bekleyen düşmanlarının kösteğine ihtiyacı var. Garip Anadolu insanının dualarını muska gibi taşıyor göğsünde sadece. Bakmayın siz ‘yalnızım´ dediğine, beyhude hastag kasmayın #yanlızdeğilsinReis falan diye. Allah´tan başka dostum yok demek istiyor. Kim Allah´ın tuzağından kaçabilir Olric.

Bu topraklardaki son oyun kurucu Recep Tayyip Erdoğan. Oyunu öyle bir kuruyor ki lehine de aleyhine de oy versen oyuna geliyorsun yeğen. Başka çaren yok.
Yol belli usul usul yürü şimdi.

Şimdi açın hareketli bişeyler de neşemiz yerine gelsin. Düğünümüzde oynamayan cenazemizde ağlamasın.