Dost ve kardeş ülke Pakistan ile Türkiye’nin birbirine benzeyen birçok yönleri var. Yaşadıkları sıkıntılar zorluklar sebebi ile Pakistan bu yanı ile de Türkiye’ye çok benziyor. Türkiye’de olduğu gibi Pakistan halkı da müziğe ve sinemaya karşı çok ilgi duyuyor. Pakistanlıların futbol sevgisi ise Türkiye’deki gibi değil. Futbol tutkusu yerine kriket tutkuları var, aynı bizde olan futbol tutkusu gibi. Pakistan’da müzik ve müzisyen denilince akla hemen Nusret Fatih Ali Han “Fateh Ali Khan” geliyor. Ali Han, Hint yarı kıtasının en tutulan ve tanınan müzisyenlerinden birisidir. Pakistan’ın diğer alanlarda da Dünya’da tanınan vatandaşları var. Bunlardan bazıları: düşünür ve şair Muhammed İkbal, Ressam ve Hattat Sadikeyn, Düşünür ve Yazar Mevdudi, Emekli Albay ve Yazar Mesud Akhtar, Pakistan’ın efsane kriket oyuncusu İmran Han ve Müslüman ülkelerin bilim adamları içinde Nobel ödülü alan ilk kişi olan Prof. Dr. Abdüsselam’da Pakistanlıdır. Eski kriket oyuncusu İmran Han şimdilerde Pakistan’ın Başbakanlık görevini sürdürmektedir. Evet müzik dalında Nusret Fatih Ali Han Pakistan’ın çok dinlenen ve sevilen müzisyeni olarak Dünya’da da çok dinlenen ve sesi ile şakıyan bir bülbülü olmuş adeta. Nusret Fatih Ali Han Hindistan, Nepal, Bangladeş, Sri Lanka, Afganistan, Amerika, Türkiye, İngiltere ve İran gibi daha birçok ülkede tanınır ve sevilir bir hale gelmiştir. Fatih Ali Han ağırlıklı olarak “Kavallı” söylemiştir. Kendi tarzını oluştururken geleneksel klasik müzik olan “Khyal” gibi diğer anonim türlerde de eserlere imzasını atmıştır. Pakistan’da ileri derecede eğitim almış bazıları da ailesinden olan bir grupla birlikte çalışmış. 1971’de babasından miras almış. 1970’ler ve 80’lerde, Fatih Ali Han, dinamik Hint ve Pakistan film endüstrisi ile de gittikçe eş anlamlı hale gelerek daha da önemli bir hale gelmiştir. Batılıların onun müziğine duyduğu hayranlık onu derleme albümlere, festivallerde boy göstermelere ve daha ileride batı etiketli kişisel albümlere yöneltmiştir. Batılı besteciler ile sesini batı müziğine uydurmayı amaçlayan çalışmalar yapmıştır. Geleneksel şarkılar, batı ritimleri ile desteklenmiş, klasik vokal talimleri ile yer değiştirmiş bir remiz ile İngiltere’de sürpriz bir şekilde büyük bir başarı elde etmiştir. Eğer olur da bir gün yolunuz Pakistan’a düşerse radyo ve TV’lerde, taksilerde, uzun yola giden otobüslerde saatlerce Nusret Fatih Ali Han’ın dinlendiğine şahit olabilirsiniz. Kendisi bugün hayatta olmamasına rağmen sesi ile Pakistan’ın bir bülbülü olarak, dünyaya Pakistan’ın adını duyuruyor. Nusret Fatih Ali Han 1997’de Londra’da Böbrek ve Karaciğer yetmezliğinden dolayı hayata gözlerini yummuştur.