İçinde bulunduğumuz hafta da İstiklal Marşının kabulüyle beraber  Şanlı Çanakkale  Zaferinin kutlamalarını ve coşkusunu  yaşamaktayız. Çanakkale´yi sadece fotoğraflara ve sinevizyon gösterilerine hapsetmeyelim. Çanakkale bir ruhun doğuşu ve bir karakterin ortaya çıkış  feryadıdır. Türk Milleti, Çanakkale Zaferi ve 15 Temmuz ile Milli İradenin gücünü tüm Dünya´ya haykırır şekilde ortaya koymuştur. Gençlere ve çocuklarımıza birlik beraberlik olgusunu dayanışmayı ülke ve devlet temasının ne anlama geldiğini çok iyi anlatmalıyız. Tarihini yaşayan, yaşatan milletler  bölücü tüm unsurlara karşı göğüs gerebilecek  dirayete sahip olacaklardır.

Ülkemizin içeresinde bulunduğu dönemde dayanışmaya ve birlik beraberliğe daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Türkiye´nin bölgenin lider ülkesi olduğunu  sindiremeyenlerle ciddi mücadele içerisinde olduğunu gözlemlemekteyiz.

1071 Malazgirt Savaşı ile Anadolu´yu anavatan yapan, 1299 Osman Gazi ile tüm Dünya´ya hükmedecek bir cihan devletine  dönüşen, Trablusgarp ve Anafartalar ve Çanakkale´deki komutanlık başarısı ile devleşen Gazi Mustafa Kemal´i  yaşatmak ve milli beraberlik duygusunu sağlayabilecek yegane davranış bütünlerini ortaya koymak, Türk  vatandaşının en önemli gayesi olmalıdır, diyerek bu haftanın öneminin ve farkındalığının bir kez daha altını çizmek istiyorum.

Bu hafta içerisinde gazetemize ve tarafıma mail ve görüşme aracılığıyla ulaşan en önemli konuların başında ÖSYM´ nin yapmış olduğu sınavlarla ilgili artan harç ücretleri konusu olmuştur. Özellikle sosyal medya ve ülke gündeminde bu konu sınava girecek gençler arasında ciddi bir kaygı ve tepki unsuru olmuştur. KPSS ve diğer sınavlara hazırlanan adaylarımızın bir çoğunda işsizlik ve düşük gelirli olmaları ile ilgili sorunlar ve geri dönüşler almaktayız. Sınav harç ücretlerinin daha makul seviyeye çekilmesi gerektiğini düşünenlerin sayısı bir hayli fazla olmaktadır.

Yaklaşan sınav öncesinde özellikle gelecek kaygısı yaşayan genç arkadaşlarımıza bu anlam da motivasyonu bozucu etkilerden  kaçınmamız gerektiğini düşünenlerdenim. Özellikle yeterli kadro sayısı ile ilgili beklentiyi  alamayan ve geleceğinin belirsizliği yaşam tarzına yansımış olan kararsız, umutsuz kişileri kazanma adına  iş sahası geliştirme ve sosyalleşmeye yönelik çalışmaları arttırmak gerekecektir.

Sınavı kendimi sadece bir deneyeyim anlayışında kişilerin dışında zor şartlarda ekonomik zorluluklarla eğitim ve öğretim hayatına devam eden genç dimağların unutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle kendisini bu konuda ifade edemeyen, gerçekten akademik ve bilgi anlamında donanımlı gençlerin maddi ve manevi anlamda desteklenmesine yönelik gereken hassasiyetin tüm bürokratlarımız ve sivil toplum örgütleri tarafından  gösterileceğine inanıyorum.