Son yıllarda tesadüf müdür bilinmez ki bence asla değil, ülke menfaatini ve gelişimini engellemek için yapılan her saldırının arkasındaki en büyük destekleyici ve tetikleyici güç olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini görüyoruz…
Ne zaman bu cennet ülke Türkiye´ye harici veya dâhili bir saldırı olsa, hep saldırandan yana oldular…
Sezgin Tanrıkulu ve Eren Erdem´nin başını çektiği milletvekillerine bakın bir tanesini şehit cenazesinde göremezsiniz ama nerede bir DHKP-C´li geberse en ön safta yer alırlar…
Bu söylediklerim iddia değil, gerçekler…
Fakat şuan CHP´de gündem Enis BERBEROĞLU…
Vatana ihanet suçundan tutuklanan CHP´li vekile ilk olarak HDP sahip çıktı.
Kendi vekillerinin de içeride olduğunu hatırlatarak bu olayı şiddetle kınadılar.
E hal böyle olunca bayan fetöcü durur mu? twitterdan verdi hemen desteği.
Kim olduğunu anladınız siz, hani şu 6 ay sonra başbakan olaacaamm diyen vardı ya işte o!
Kılıçdaroğlu da ekibiyle beraber Ankara´dan İstanbul´a cezaevine kadar yürüme kararı aldı ve herkes sokaklara çıkması konusunda çağrıda bulundu.
Yürüyüşün teması da adaletmiş!!!
Sen bence istanbul´a doğru değil de kandile doğru yürü sayın Gandi! İstanbul sana fazla gelir…
Neyse Kılıçdaroğlu´nun bu şovundan daha fazla bahsedip reklamını yapmayacağım, ona yılın kapağı Devlet Bahçeli´den geldi: Akılsız başın cezasını ayaklar çeker…
Yürü bakalım Kemal Bey görelim boyunun ölçüsünü…
Bir de Alman itimiz var hatırlarsanız gerçi sokak köpeği demek lazım ama Almanların kucağından inmediği için iltifat ettim kendisine istemeden…
Bu köpek, Kılıçdaroğlu´nun yürüyüşünü Bastille olaylarına benzeterek gizli gizli mesaj veriyor hain!
Bastille, Fransız İhtilali sırasından önemli eylemlerden biri olan 14 Temmuz 1789´daki Bastille hapishanesi baskınıdır.
Kitleler hapishaneye baskın düzenlemiş ve kraliyetin hükmüyle hapse atılan ve itiraz hakkı bulunmayan mahkûmlar serbest bırakılmıştır.
Paris´teki ortaçağ kalesi ve hapishanesi Bastille, monarşik otoriteyi temsil etmekteydi.
Hapishane baskını sırasında 7 mahkûm bulunuyordu, ancak monarşinin suistimalini temsil ediyordu.
Baskın, Fransız İhtilali´nin parlama noktasıdır.
Aklı sıra yeni Bastille olur mu diye sahiplerinin dizlerinde dua ediyor.
Ama köpeğin duası kabul olsaydı…
Berberoğlu neden tutuklanmıştı bir hatırlayalım…
19 Ocak 2014´te Suriye´deki Türkmenlere yardım götüren MİT tırları, FETÖ üyesi Savcı Aziz Takçı tarafından durduruldu.
Takçı, yetkisi dâhilinde olmamasına rağmen tırlarda arama yaptı.
FETÖ elinde bulunan ve devlet sırrı olan bu görüntüler, dokunulmazlığı olduğu gerekçesi ile CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu´na verildi.
27 Mayıs 2015´te Enis Berberoğlu, bu görüntüleri FETÖ işbirlikçisi Can Dündar´a verdi.
29 Mayıs 2015´te Can Dündar bu görüntüleri Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı Cumhuriyet´te yayınlandı.
MİT tırlarının durdurulmasından sorumlu FETÖ üyesi savcılar Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Aziz Takçı, Özcan Şişman ile Yaşar Kavalcıklıoğlu mesleğin şeref ve onurunu memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte eylemlerinden dolayı meslekten ihraç edildi.
Bu savcılar ‘‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs´´ suçuyla tutuklandı.

FETÖ propagandası yapan ve örgütün amaçları dâhilinde hareket eden Can Dündar ise yargıdan kaçıp Almanya´ya sığındı.
Son olarak Enis Berberoğlu, ‘‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk maksadıyla açıklamak´´ suçundan müebbet hapis cezasına çaptırıldı.
Ancak ceza ‘‘failin geleceği üzerindeki olumsuz etkileri´´ göz önüne alınarak 25 yıla indirildi.
Bu vatan hainliğinin cezası 25 yıl yani…
Bence adaletsizliğin kralı burada var!
Biz de adalet için İstanbul´dan Ankara´ya doğru yürüyüşe geçelim artık Kemal Bey´le nerede karşılaşırsak…