Rüyada görüp de kavuşamadığımız, elini dahi tutmaya fırsat bulamadığımız bir aşk;

 

Yerli Otomobil.

 

Ne zaman yapmaya kalksak bir aksilik, bir engel bizi buluyor. Bir türlü yapamıyoruz.

Yapsak seri üretime geçemiyoruz. Geçemediğimiz gibi bırakın dünyayı, ülke pazarına dahi açılamıyoruz.

Bir zamanlar ciddi maliyet ve uğraş verdik biz bu işe;

 

Yıl 1961

Dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla Eskişehir Demiryolu Fabrikasında Türk sanayinde çığır açan bir otomobil yaptık; DEVRİM.

 

Necmettin Erbakan’ın başı çektiği mühendis kadronun ürettiği bu yerli otomobil, 129 günde üretildi. Üç prototipi var; İkisi beyaz, birisi siyah. Beyaz olanı halk, siyahı bürokratlar kullansın diye düşünüldü. Ancak bu üç prototipten sadece biri dağılmadan, çürümeden ayakta kalabildi. Şimdi Eskişehir’de “İLK TÜRK OTOMOBİLİ” adıyla sergileniyor.

Direksiyonundan motor aksamlarına, döşemelerinden dış cephesine kadar yüzde yüz Türk malı bir otomobildi. Seri üretime geçemedik ve yine engeller peşimizi bırakmadı.

Fabrika kapatıldı. Mühendis ekip lağvedildi. Yapılan örnekler paramparça edildi. Olmadı. Yine olmadı.

 

70’li Yıllara Gelince

Her ne kadar “yerli otomobil” adıyla çeşitli markalarda üretim yapılsa da aksamlar yurt dışından, montajı bizdendi. İsmini Türkçe koyunca, yerli otomobil olmuyordu nihayetinde ama bununla avunduk yıllarca. Yerli Otomobil adıyla üretilen bu otomobiller 90’ların sonuna kadar üretildi. 2000’ lerden sonra yine tık yok.

 

Ve 2000’ler

Üç beş sanayicinin elindeki imkanlarla ürettiği belli başlı arabalar oldu. Olmadı değil! Yiğidi öldür hakkını yeme demişler. Ama yine bir destek görmedi, yine seri üretime geçilemedi. Patenti, isim tescili bile alınmasına rağmen, yerinden bile kıpırdayamadılar.

 

Suyla çalışanını dahi yapmamıza rağmen! Hiç

unutmuyorum, bir kış mevsiminde “motora kar teper, yine giderim” sloganıyla ün yapmıştı bir İstanbullu oto ustası.

Hatta Karadenizli bir sanayici, ahşaptan olanını bile yaptı. Haberlerde Ağaoğlu’nu o ahşap otomobille Rize yollarında tur atarken bile görüntülediler geçen sene. Olmadı. Yine seri üretime geçemedik, pazara açılamadık.

“Artık Yerli Otomobil Yapacağız” başlıklı haberlerin n’olur devamı gelsin ve “…cağız”,  “…ceğiz” yerine, “Yaptık, oldu” şeklinde olanları alsın.