18 Mart günü, Çanakkale Deniz zaferinin 103. Yıl dönümünü kutladığımız bu günler de, Zeytin Dalı Hareketiyle, Afrin´den gelen zafer haberi sevinç ve mutluluğumuzu ikiye üçe beşe katladı. Türk bayrağını her nerede görsem göğsüm kabarıyor, ruhum şahlanıyor. Afrin sokaklarında dolaşan tankların üzerindeki Türk Bayrağı, Afrin merkezinde göndere çekilen Türk bayrağı, buranın asıl sahiplerinin de kim olduğunu gösterdi. Şu anda kurtarılmış bölgelerin asıl sahipleri yöre halkıyla birlikte Türk Milletidir. Onlarla akrabalık bağlarımız var, din birliğimiz var, kıblemiz bir. Eğer asıl sahiplerine bırakılacaksa onlara ve Türk Milletine bırakılmalıdır. Doğrusu da budur. Zeytin Dalı hareketinin zaferle sonuçlanmasında emeği geçen ve canının pahasına mücadele eden ordumuzda ki sade erinden en yukarıdaki komutanına kadar hepsine şükran borçluyuz. Şehitlerimize Allah´tan rahmet, gazilerimize sağlıklı günler diliyorum. Afrin tamam, sırada neresi varsa oraya da gidilmelidir. Menbiç´se Menbiç, Ayn El Arab´sa Ayn El Arab, Tel Abyad´sa Tel Abyad, Fıratın doğusu ise oraya da gidilmelidir. İş yarım bırakılırsa, sonu ağır bedeller ödemeye gebe kalır.

Bundan sonra ne yapılmalıdır; askeri hareket yavaşlamalı, diplomasi hız kazanmalıdır. Diplomasiyle sonuç alınması daha iyi olur. Tarihte bunun örneği vardır. 2. Dünya savaşında Türkiye tüm zorlamalara rağmen savaşa girmemiş, ama sonuçta galip devletler statüsünde sayılarak Milletler Cemiyetine çağrılmıştır. Böylece can ve mal kaybının da önüne geçilmiş olur. Sakın ola Zafer sarhoşluğuyla yanlış bir işe kalkışılmamalı. Dik duruşumuz korunmalı, terörle mücadeledeki kararlılığımızdan taviz verilmemeli.

Suriye´de kalması gereken, Türkiye´dir. Emperyalist ülkelerin orada işi ne? Amerika´nın, Rusya´nın ve diğer ülkelerin Suriye´nin bütünlüğünden yana oldukları söylemlerine kanmamalıyız. Onların amaçları Suriye´yi parçalamaktır. Tıpkı Irak´ta olduğu gibi. Türkiye kendi güvenliğini sağlamak ve Ülkemizi tehdit eden teröristlere karşı mücadele için oradadır. Soruyorum Amerika´nın Rusya ve diğerlerinin amaçları Suriye´de istikrarı sağlamak ise onca silah ve cephane kime karşı kullanılmak üzere teröristlere verildi?. Onların yaptıkları ahlaksızlığın daniskası. Suriye´de Türk ordusu ile savaşmayı hiçbir ülke göze alamaz. Sonucunun 3. Dünya savaşı olacağını bilirler. Hey gidi Nato, Birleşmiş Milletler neredesiniz? Bu iki kuruluşta, emperyalistlerin çıkarlarını korumak ve onların değirmenlerine su taşımakta olduklarını ispatlamışlardır. Ben artık güvenlik açısından bunlara artık hiç güvenmiyorum. Güçlü isen hepsi senin yanında. Amerika, Kore de, Vietnam da, Afganistan da yenilmiştir. Şimdide Ortadoğu bataklığında boğulacaktır. Sevgili Kürt Kardeşlerim Amerika´nın şimdi senin sırtını sıvazlanmasına kanma, seni kullanmak, zenginliklerini sömürmek için bunu yapıyor. Ve size özgürlük getireceğiz safsatalarıyla kandırılıyorsun. Biz kardeşiz, akrabayız, din birliğimiz var, sana bizden daha yakın kimse olamaz. Amaçlarına ulaştıkları zaman, onun yanında sen bir hiçsin . Ayıdan post, Amerika´dan dost olmaz.

Sonuç olarak, Suriye´nin bütünlüğünden söz etmek iyimserlik olur. Suriye parçalanmıştır. Biz Türkiye olarak sınır güvenliğimizi sağlamak için, Suriye de kalmalıyız. Güvenlik altına aldığımız yörelerde, yöre halkıyla geçinebiliriz. Ülkemize geldiklerinde nasıl onlara iş aş ev ve para verip kardeşçe geçinmiş isek , Kuzey Kıbrıs´ta Olduğu gibi Türkiye´nin garantörlüğünde federe bir yapıya kovuşmalarını sağlayıp dostça, birlikte yolumuza devam ederiz. Aksi halde, kazandığımız yerleri sahiplerine bırakıyoruz diyerek elimizi o bölgeden çekersek daha kötü sonuçlar biz bekliyor olur. Şehitlerin kanı elimizde, elleri yakalarımızda olur.

Suriye´nin bütünlüğü nasıl sağlanır? Emperyalist ülkeler terörü desteklemekten vazgeçip, her türlü askeri yardımı kesecekler. Silah mühimmat verilmeyecek. Yeni demokratik bir anayasa ve onun ışığında serbest, özgür seçimler yapılmalı, ülke yeni yönetime teslim edilmeli, göçmen durumunda olanlar yurtlarına evlerine dönecek, yabancı askeri birlikler ülkeyi terk edecek, bütün gelişmiş ülkelerin el birliği ile Suriye´nin yeniden inşası gerçekleşecek o zaman bütünlük sağlanmış olur.

Dilerim ki, yarın doğacak güneşle birlikte, dünya barış, huzur ve mutlulukla uyansın. Kimse aç ve açıkta kalmasın.Çocuklar ölmesin. Dünya herkese yeter, yeter ki hakça bölüşüm olsun. Eğer bu olmayacaksa, kahrolsun emperyalist ideal ve düşünceler.

Değerli kardeşlerim, Çanakkale Deniz Zaferinin yıl dönümünü ve Afrin Zaferini sevinç ve gururla aynı gün kutladık. Bundan sonra 18 mart´ın anlamı daha bir başka oldu, büyüdü ve gurur günümüz oldu. Çanakkale´de Kazanılan zafer, yedi düvele karşı kazanılmış, tarihe altın harflerle yazılmış bir zaferdir. Kahramanları da öyle. Çevremde bazılarının bu iki zaferi birbiriyle karşılaştırma ve kıyaslama basiretsizliğine düştüklerini gördüm. Unutulmamalıdır ki, her savaş ve kazanılan zaferler günün özelliğine, şartlarına ve özelliklerine ve kazanımlarına göre değerlendirilir. Birbiriyle kıyaslanmaz. Başarı ordumuzundur, onlarla gurur duyuyoruz. Ordunun içinde, her yöreden, her kesimden vatandaşların evlatları mevcuttur. Övünmek herkesin hakkıdır. Ordunun başarısı, bir kimseye, bir zümreye, bir guruba mal edilemez.