Çoğu insan genel hikayeyi biliyor olsa da (insan hatası nedeniyle nükleer reaktör patladı, Avrupa’nın belli yerlerine de yayılan radyoaktif gazları serbest bıraktı) çok az kişi konuyla ilgili ayrıntıları biliyor. İşte, Çernobil hakkında muhtemelen bilmediğiniz bazı gerçekler.

Çernobil, Hiroşima’ya Benziyor

26 Nisan 1986’da patladığında Çernobil nükleer reaktörünün yakınlarında yaklaşık 30.000 kişi vardı. Radyasyona maruz kalanların, 1945’te Hiroşima‘ya atom bombası atıldıktan sonra hayatta kalanlar tarafından alınan ortalama doza benzer olan ortalama 45 rem (REM bir radyasyon dozaj birimidir) aldığı düşünülmektedir.

45 rem, radyasyon hastalığına neden olmak için yeterli olmasa da (genellikle yaklaşık 200 rem’e maruz kalınca olur), yine de kanser riskini %1.8 artırdığı biliniyor. Bu risk, doğal nedenlerden kaynaklanan 6.000 normal kansere ek olarak, ortalama 500 kanser ölümüne yol açar.

Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler ile ilişkili olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan (IAEA) yapılan bir 2006 tahmini, bu oranların çok daha yüksek olduğu yönünde. IAEA, Avrupa çapında ve hatta Amerika Birleşik Devletleri’ne ulaşan radyasyonun toplam dağılımını inceledi ve Çernobil‘den gelen kümülatif radyasyon dozunun yaklaşık 10 milyon rem olduğunu tahmin etti ve bu da kazada ek bir 4.000 kanser ölümüne yol açabilecek bir miktardı.

İlk Birkaç Haftalık Süreçte En Büyük Risk Atlatıldı

İlk patlama çok büyüktü, ancak radyasyondan en büyük zarar ilk birkaç hafta içinde oldu. Radyasyonu bir bombanın şarapneli patladığında, çevreye saçılan parçalar olarak düşünebilirsiniz.

Tıpkı patlayan kabarcık sargısı gibi, her nükleer çekirdek patlayabilir ve radyasyonu sadece bir kez serbest bırakabilir. Çernobil patlamasından sadece 15 dakika sonra radyoaktivite, başlangıç değerinin dörtte birine düştü; 3 aylık bir süre zarfında ise ilk etkisinin yüzde 1’ine düşmüştü.

Ancak günümüzde etkileri az da olsa devam ediyor. Olayın gerçekleştiği ilk yıllarda, civardaki insanlar bu radyasyondan çok fazla etkilendi.

Çernobil’de Onlarca İtfaiyeci Öldü

Çernobil patlaması sadece çok fazla radyasyon yaymakla kalmadı, aynı zamanda santralde devasa bir yangın başlattı. Alevleri durdurmak için acele eden itfaiyeciler yüksek düzeyde radyasyona maruz kaldı ve düzinelercesi bu radyasyon sebebiyle hayatını kaybetti. Tahminen, itfaiyecilerin her biri 1 katrilyon gama ışınına maruz kaldı. Peki, bu ne anlama geliyor?

Gama ışınları:  nükleer silahlardan, kirli bombalardan ve reaktör patlamalarından salınan yüksek enerjili bir radyasyon türüdür. Son derece enerjik bir X-ışını gibidir. Her 1 rem radyasyonda yaklaşık 10 trilyon gama ışını bulunur.

Çernobil’de Güvenlik Önlemleri İhmal Edildi

Çernobil’de, patlama öncesinde en önemli güvenlik önlemi bulunmuyordu: bir muhafaza binası.

Bir muhafaza binası, nükleer reaktörü çevreleyen ve gaz geçirmeyen bir kabuktur. ABD Nükleer Düzenleme Komisyonu’na göre, genellikle kubbe şeklinde ve çelik takviyeli betondan yapılan bu kabuk, bir kaza sırasında atmosfere salınabilecek fisyon ürünlerini (ortaya çıkan radyasyon gibi) sınırlamak için yapılır.

Uzmanlara göre Çernobil’de bir muhafaza binası olsaydı, bu kaza neredeyse hiç ölüme neden olmayabilirdi.

Çernobil’de Günümüzde Vahşi Yaşam Popülasyonu Artıyor

Patlamanın ardından Çernobil bölgesi tahliye edildi; insanlar ayrıldıktan bir süre sonra bölgede yaban hayatı başladı.

2015 yılında yapılan bir çalışmada, insanların boşalttığı bölgelerde yaşayan geyik, karaca ve yaban domuzu sayısı, yakınlardaki el değmemiş doğadaki hayvan nüfusuna oldukça yakın. Özellikle kurtların bölgede çok fazla ürediği ve vahşi yaşam popülasyonunun önemli bir kısmını kurtların oluşturduğu ortaya çıktı.

Bununla birlikte, yapılan araştırmalar Çernobil’deki yaban hayatı seviyesinin, Avrupa’daki diğer korunan bölgelerden hala daha düşük olduğu ve radyasyonun bölgeyi hala etkilediği ortaya çıktı. Her ne kadar etkisi günden güne azalsa da…

Kaynak: Haber merkezi