İnsan kendine ait olan bir şeyi kaybettiğinde hele bir de bu vücudundaki bir organ olduğu zaman duygusal olarak etkilenmesi ve  travma kaçınılmazdır. Bir insan elini, kolunu, bacağını kaybettiğinde tüm hayatı değişir.Yaşam şeklini hareketlerini ve kabiliyetini etkileyen, zayıflatan bu olay hasta duygusal olarak çok ağır gelecektir. Tıpkı bu organlar gibi (o kadar dramatik görünmese de) diş kaybı da kişinin hayat düzenini değiştirecek kadar travmatik olabilir. Örneğin tüm dişlerini veya büyük bir kısmını kaybeden bir kişi damaklı protez kullanmaya mahkum kaldığında bu duruma alışması zaman alır, kişi endişe duyabilir ve bu durum depresyona kadar gidebilir. Özellikle öncesinde duygusal problemleri olan kişiler bu duruma çok daha zor uyum sağlar. 
Herkes diş hekimi muayenesinde bir miktar endişelidir. Fakat endişenin boyutunun artması hem tedaviyi etkiler hem de hastayı mutsuz eder. Diş hekimine karşı duyulan endişe finansal kaygılardan, ağrı korkusundan, istenilen sonuca ulaşamama ihtimalini düşünmekten ve genellikle daha önceki kötü deneyimlerden meydana gelmektedir. Özellikle diş kaybı sıklıkla travmatik olarak algılanır ve yaşlanma ile ilişkilendirilir. Bu nedenle takma dişe fiziksel olarak uyum sağlayamayan hastalar diş kaybından duygusal olarak da etkilenir. 

Diş hekimi korkunç değildir ?
Hastaların diş kaybını korkunç ve ürkütücü görmeleri şaşırtıcı değildir. Gergin bir hasta diş hekiminin de gerilmesine sebep olabilir. Diş hekimi sabır ve güven duygusu göstermelidir. Özellikle hasta dişlerini kaybedeceği zaman bu kaybın hasta üzerindeki etkilerini tahmin etmek zor olacaktır. Hekim hastanın psikolojik sınırlarını tahmin edemeyebilir. Bazen hastalar takma dişi yaşlanmak, görünüşte değişiklik, üretkenlik kaybı ve birey olarak değerlerinde genel bir düşüş olarak düşünebilir.

Bazı araştırmacılar hastanın takma dişe uyum sağlama yeteneğinin belirlenmesinde ve bu durumu kabullenmesinde kişinin ruh halinin önemli olduğunu sonucuna varmışlardır. 
Önemli olan sonuca ulaşabilmektir

Böyle bir durumda takma dişin kabul edilmesi ve takma dişe uyum sağlanmasında psikolojik faktörler ağzın anatomik durumu ve yapılan protezin kalitesinden çok daha önemlidir. Protez yapımından önce hastaların diş hekimi ile  konuşup ne istediklerini ne düşündüklerini öğrenmek çok daha önemlidir.Eğer hastanın beklentileri imkan sınırları dışındaysa, çok yüksekse bu da karmaşık ve tutarsız tepkilere ve memnuniyetsizliğe neden olacaktır. Ve bu durumda ne kadar iyi protezler yapılırsa yapılsın sonuç hasta için başarısız olacaktır. Bu aşamada yapılması gereken en doğru şey hastayla konuşup gerçekçi sonuçlardan bahsetmek beklentilerini doğru seviyelere çekmek olacaktır.