Sigarayı yeni bırakmış olmamın etkisi ile kilolar aldı başını gitti.
Artık uzun süredir ertelediğim tempolu yürüyüş olayını realize etme vakti geldi de geçiyor diye düşünerek başladım İnegöl sokaklarında yürüyüşe.

Yolda billboardlarda referanduma dair reklamlar, parti ve örgütlerin seçim arabaları…

Örgütlerin diyorum zira bilindiği üzere çeşitli terör örgütleri de referandum hakkındaki fikirlerini aleni bir şekilde ifade ettiler.
Bir çoğumuzun hayret ve şaşkınlıkla tanıklık ettiği Avrupa Ülkelerinin de bizim referandumumuza bir şekilde müdahil olma isteklerini de gördük.

Hatta olayı iyice abartıp bakanımıza yapılan küstahlığı, tirajı yüksek sayılı gazetelerin Türkçe attıkları manşetleri göz önüne alırsak aslında Avrupa´nın bu referandumu neredeyse bizlerden daha fazla önemsediğini görebiliriz.

Sebebini anlamak için siyaset bilimci olmaya gerek yok.
Yıllarca Ülkemiz üzerinde terör örgütleri ve siyasi piyonları aracılığıyla oynadıkları oyunları sona ermek üzere. Zira yeni sistemde uzaktan kumanda ile yönetebilecekleri siyasi aktörler ile kurguladıkları ve ülke gelişimimize takoz olan koalisyon hükümet modelleri sona erecek.

Çok daha güçlü bir yönetim modeli benimsenecek.
Rengimi belli ettiğime dair homurdanmaları hisseder gibi olsam da bu sistemin ülkemiz için çok daha faydalı olacağı kanaatindeyim. Ve en nihayetinde bu bir siyasi parti seçimi değil.

BİR İNSANA BU KADAR YETKİ VERİLMEZ!
Hayır cenahının son kalesi bu motto oldu.
Bugün yaşadıklarımız “EVET” sonrası yaşayacağımız sistemin bir prototipi olarak kabul edilebilir.
Şayet hali hazırda tek adam ile yönetildiğimizi düşünürsek bunda çekinilecek bir durum olduğunu da düşünmüyorum açıkçası.

YARGILASAKDA MI SAKLASAK,
YARGILAMASAKDA MI SAKLASAK…
Mevcut sistemde vatana ihanet suçları dışında yargılamayan bir Cumhurbaşkanı´nın yerini yaptığı her şeyden yargılanabilir bir Cumhurbaşkanı alıyor.
Şu paradoksu aktarmazsam çatlarım:
Yeni sistemde 400 Milletvekilinin onayı ile Cumhurbaşkanı yargılanabilecek. “Allah aşkına bu kadar milletvekili onayı nasıl alınacak” ;
Derken hemen her çıkan kanunu anayasa mahkemesine götüren muhalefet geliyor aklıma ve “ADAMLAR HAKLI” diyorum yüksek sesle…
Ben bu bölümde işin içinden çıkamadım…

TOPLUM MÜHENDİSLERİ İŞBAŞINDA
Yazımın başında çeşitli terör örgütlerinin de referandum hakkında fikir beyan ettiklerinden hatta propaganda yaptıklarından bahsetmiştim.
Terör ve teröristin amacını hepimiz maalesef çok iyi biliyoruz da; Nedir bu sıradan insanları terör örgütleri ve Osmanlı´dan beri bize her fırsatta kinini kusan Avrupa ile koro halinde aynı şeyi söyleten metafor.
Açıklayayım…
Gezi sivil darbe girişiminin ardından “TOPLUM MÜHENDİSLERİ” tarafından derinleştirilen toplumsal kutuplaştırma paralelinde Erdoğan düşmanlığını da körükledi.
Tıpkı 12 Eylül darbesi öncesindeki “sağcı” ve “solcu” ayrıştırası yerini Erdoğan düşmanlığı yahut hayranlığına bırakmış durumda.
15 Temmuz işgal girişimi sonrası kerhen oluşturulan “Yenikapı ruhu” bile baltaların gömülmesine yetmedi ve su akıp yatağını yine buldu.
Hal böyle olunca her iki cenahtan da insanların bir çoğu oylayacağı maddelerin yaşamlarına ne şekilde etki edeceğini bilmeden yahut bilmek istemeden direk “Erdoğan yapıyorsa doğrudur” ve “ Erdoğan yapıyorsa yanlıştır” mantığı ile çokta sorgulamamaya başladı.
Yani referandumdaki EVET de HAYIR da Reis için denecek.

KARARSIZLAR ve APOLİTİKLER
Yukarıda bahsi geçen insanların yanı sıra benim gibi herhangi bir siyasi kanada meyyal olmayan, bir siyasi fraksiyona tabi olup da referandumu siyasi bir meseleden ziyade, sadece yönetim formatı değişikliği olarak algılayan bir kitle de yok değil.
Fener maçında kaçan gol kadar derin ve etkili olmasa da kendi çaplarında kafalarındaki soru işaretini çözmeye çalışıyorlar.

NACİZANE TAVSİYEM
Hiçbirimiz anayasa uzmanı değiliz;
Müneccim hiç değiliz;
Gelecek yeni sistemin bizlerin hayatında ne gibi etkiler yaratacağını kestirmemiz çok güç.
Bazı şeyleri yaşamadan anlayamayacağız.
Siyasi tarihimize geri dönüp bakıldığında Ülkemizin tek başına iktidarlar zamanında gelişme kaydettiğini unutmayalım. Bunu yeni sistemin en büyük kazanımı olarak görüyorum.
Sosyal medya hesaplarımda belirttiğim üzere “Anayasa hükümleri Allah´ın ayetleri değildir”. İktiza ettiğinde değiştirilebilmeli, iptal edilebilmeli, yeni maddeler ilave edilebilmeli.
Şahsi fikrim:
 Sadece 18 madde değil anayasanın tüm maddelerinin komple değiştirilmesi, kadük (geçerliliğini yitirmiş) tüm maddelerinin kaldırılması ve günümüz ihtiyaçlarına göre “YENİ SİVİL ANAYASANIN” yazılmasıdır.
Referandumda önemli olan 18 maddenin değiştirilmesi değildir; Asıl önemli olan o maddelerin siviller tarafından değiştirilebilecek olmasıdır.
 Bu bilinçle sandığa gideceğinize ve  “YENİ TÜRKİYE” için gerekeni yapacağınıza inancım sonsuzdur.
Selam ve dua ile.