Lige yeni bir yönetim, yeni bir teknik heyet ve yenilenmiş kadrosuyla şampiyonluk hedefi ile başlayan İnegölspor, yeni teknik heyeti ile 12 maçta 36 puanın 18´ini toplayıp, beklenenin çok altında bir performans gösterdiği için Osman Özdemir ve ekibi ile yollarını ayırıp, takımı ikinci defa Menajer İsmail Güldüren´e teslim ettikten sonra devrenin kalan 5 maçında Güldüren´le 15 puanın sadece 4´ünü toplayarak devreyi 22 puanla 10. sırada tamamladı.
Pazar günü son maçında evinde Eyüpspor maçının ceza faturası olarak seyircisiz oynadığı maçta ilk yarıda daha etkili oynamasına rağmen ve de 53 dakikada rakibin 10 kişi kalmasına rağmen ancak beraberliği kurtarırken, sesiz tribünlerin sessiz maçından sonra devre tatiline sesiz, buruk, umutsuz, ezik ve görevini yapamamış bir ruh hali ile başladı.
Rakip 1461 Trabzon adı üzerinde Trabzonspor´un pilot takımı, başında da eski stoperi Hüsnü Kara var. Yaş ortalaması 21. Ancak bence bu takım Trabzonspor için ışık yakmıyor. Bu takımdan Trabzonspor´un formasına aday oyuncu göremedim. 2015 yılında bu takımla Alanya´da final oynamış ve penaltılarla 1. Ligin kapısından dönmüştük. Bu maç bu finalin aynı zamanda rövanşı mahiyetindeydi. Bir başka özelliği de İnegölspor´la 21 puanla 9 ve 10. sıraları paylaşıyorlardı. Daha doğrusu maç 6 puanlık bir maçtı. İlk yarıda bütün güçlerini beraberlik üzerine harcadılar. İnegölspor´un kalesine dahi gelemediler. İkinci yarıya aynı mantıkla başladılar ancak İnegölspor´un kaçırdığı bir pozisyondan sonra kaleci İbrahim´in uzun degajına genç Ali Aytemur ile birlikte koşan Ali Kuçik kalesinden dengesiz ve tereddütlü çıkan Tevfik´in sektirdiği topu boş kaleye yuvarlayarak hiç beklemedikleri bir golü buldular. Bu golün şaşkınlığından ve şımarıklığından kurtulamadan 2. dakika sonra Savaş´ın gördüğü kırmızı kartla 10 kişi kalmalarına rağmen maçtan 1 puanla ayrılmasını bildiler.
İnegölspor´a gelince, teknik heyet maça kalede Tevfik, geride Lider-Bilal-Ali-Recep, ortada Ömürcan-Oğuz-Emrah-H.Mustafa, ileride Emre Okur ve Mahmut tertibi ile başladığı maçın ikinci yarısında Emrah´ın yerine Hasan, Mahmut´un yerine Ömer Faruk Boz´u aldı.
Maça etkili başlayan İnegölspor ilk yarıda  girdiği 2-3 pozisyonu gole çeviremeyince sonuç ikinci yarıya kaldı. Ancak ikinci yarıda da aynı nakarat oynayan İnegölspor, 51. dakikada genç Ali ve kaleci Tevfik´in ortak hatasından kalesinde gördüğü golün ardından rakip takımın 10 kişi kalmasına rağmen 40 dakikada ancak H.Mustafa ile bir gol bulabilen temsilcimiz, bu kırk dakika içerisinde beraberlikten öteye farka gidebileceği maçta öylesine etkisiz ve ağır bir oyun oynadı ki, bizler gibi stad da bulunan birkaç kişi ve ekranlarda izleyen sizlerin beklediği galibiyet golü gelmedi.
Bu ağır tempoda ve böylesine etkisiz bir oyunla gelmesi de zordu. Kalede Şener´in sakatlığından sonra kaleyi doldurması beklenen Tevfik, maalesef oynadığı bunca maçta bir türlü kalesinde rahatlayamadı. Bu maçta yediği gole bardağı taşırdı. Geride Kaptan Bilal lige başladığı gibi tüm maçların en yüksek performanslı oyuncusuydu. Genç Ali geçtiğimiz sezon stoper mevkiine oturmuştu. Ancak bu sezon yedek kulübesinde tozlandı. Sol bek Recep her maçta görevini yaptı. Çok faydalı bir transfer oldu. Lider bekleneni veremedi. Belki kumaşı iyidir ancak İnegölspor´da kendini kabul ettiremedi. Bir iyi bir kötü geçinip gitti. Orta sahada Oğuz ve H.Mustafa kafa kafaya verip, biraz mücadele ve birazda koşsaydılar, bu son maçta fark gelirdi. Emrah´ın etkili olduğu bir maçı göremedik. Tecrübesi var. Fiziği iyi, tekniği de idare eder ancak bunları bir araya getirip İnegölspor´un orta sahasına damgasını vuramadı. Hem de bu kadar sınırsız forma şansı bulmasına rağmen? Keçiörengücü´nden büyük umutlarla alınan Hasan Küçcük, İnegölspor´a niçin geldi, amacı neydi, ne vermeye geldi? Doğrusu ben anlayamadım. Hele şu son maçta rakip 10 kişi kalmışken, büyük umutlarla oyuna alındı, maçı alıp kurtarabilirdi. Ancak o tersini yaptı, aldığı her topu ezdi. Bazen de topla giderken yere düştü. Tam bir acz içerisindeydi. İkinci yarı için hiç mi hiç umut vermedi. Hasan´ın durumu bir kez daha masaya yatırılmalı. İleride Ömürcan bu devrenin en iyi adamı. Aferin Ömürcan´a. Emre Okur ise takımın en fazla golü atan adamı (4 Gol). Eren ve Emre gönderilince herkes Emre Okur santrafor oynar diye düşünüldü. Ancak bunun olamayacağı bu maçta netlik kazandı. Emre Okur santrafor oynayamaz. Yerinde kalsın. Mahmut Şeker için görüşlerimi Eyüp maçından sonra yazdım. Tekrar etmeye gerek yok. Kaybettiği ve kaybettirdiği bunca yıla yazık.
Sonuç olarak İnegölspor ilk yarının son maçında on kişilik 1461 takımını yenemedi. İki puanı daha hem de evinde çimlere gömdü. Böylece ilk yarıda oynadığı 17 maçta 4 galibiyet, 10 beraberlik ve 3 yenilgi alırken, attığı sadece 20 gole karşılık kalesinde tam 19 gol gördü. Topladığı 22 puanla devreyi 10. sırada tamamladı.
Bu her sezon başında planlanan ve hedeflenen bir yer değil. İnegölspor camiasının hazmedeceği bir yer değil. Yeni ve genç yönetim İnegölsporumuzun bu yerini bu son maçtan sonra objektif bir şekilde değerlendirerek çıkış yolları arayacak. Çok önemli konularda çok önemli kararlar alması gerekiyor. İkinci yarıda İnegölsporumuzu bekleyen çok zor bir fikstür var. Son yılların en zor bir ikinci yarı fikstürü olduğunu görüp buna göre tedbirler alınması gerekiyor. Aksi halde ikinci yarı neler getirir, neler götürür bilemeyiz. İşi sağlama almak, ikinci yarıya fırtına gibi girmek lazım. Önce Menemen gelecek ardından lider MKE´ye gidecek. Varın gerisini siz düşünün.
Büyük umutlarla şampiyonluk için alınan bu oyuncu kardeşlerime devre arası tatile çıkarken bir soru soruyorum; “Evinizde 10 kişilik 1461 Trabzon gibi bir takımı yenemiyorsanız, aynı performansla ikinci yarı kimi yeneceksiniz.”
İyi tatiller, renkli rüyalar.