Banka şube müdürü Seçil Erzan, Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu gibi tanınmış isimleri içeren bir fon vaadiyle yaklaşık 25 milyon dolar dolandırma suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, müştekiler arasında Emre Çolak, Emrah Çolak ve Volkan Bahçekapılı da yer aldı. Erzan savunmasında, "Batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsaydım bu gemi batardı, ben de kurtulurdum. Çözüm planım ise yatırımları satarak mağdur ettiğim insanlara ödemekti. Planım buydu. Kazandırırken Seçil'dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum" ifadelerini kullandı.
Duruşmada Erzan, "Her şey gereksiz özgüvenle, gereksiz sorumlulukları üzerime almamla, 'ben yaparım, ben çözerim' edasıyla başladı. Benim görmezden geldiğim küçük şeyler çok, çok önemliymiş. Bana dokunmaz sandığım ve bin yıl yaşamasına izin verdiklerim gram gram bana zehir salmışlar. Fark etmemişim onları" şeklinde konuştu.
Asıl dolandırılan benim
Sanık Erzan, "Ben dolandırıcı değilim, esas ben dolandırıldım. Fon diye bir şey çıktı ancak bu benim iradem dışında çıktı. Galatasaray futbolcularıyla yakın olduğum dönem paralarını değerlendirmek için destek olurdum. Bu konuda elimden geleni yapardım ama zimmet yaparak insanların parasını üzerime almadım" dedi.
Erzan ayrıca, "Galatasaray camiasından beni bilen ve güvenen bir insan parasını elden teslim etti. Sonra da kulüpten ayrıldı. Ben de parasını değerlendiriyordum, ihtiyaç oldukça parasını gönderiyordum ama istediği para çok, çok, çok fazla olmaya başladı. Bana 300 bin dolar ödedi ben de bir şekilde o parayı devam ettirdim" ifadelerini kullandı.
Sanık, daha sonra hakimin "300 bin doları kimin verdiği" sorusu üzerine "Fatih Terim. Galatasaray camiasında onun sözüne güveniliyordu. Ben bir fon vaadinde bulunmadım, sonradan bir fon furyası ortaya çıktı" şeklinde konuştu.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, Denizbank'ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi müdürü olarak görev yapan Seçil Erzan, müşterisi Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayanarak 2 milyon dolar alarak bu parayı değerlendirmeyi taahhüt etmiş. Ancak, 3 Nisan'da söz verdiği tarihte müşteriye parayı iade etmemiş ve ulaşılamaz hale gelmiş.
Erzan, iddiaya göre, bir anda 200-300 kat daha fazla para talep ederek müşterilerini tehdit etmiş. Bu durum karşısında mağdur olan müşteriler, işten atılma korkusuyla Erzan'a karşı ses çıkaramamış. Erzan'ın, sorunlarını çözme çabalarında yardım talep edenlere yardım edemeyen durumda olduğunu ve sonunda yatırımları satarak mağdurlara ödeme yapma planı oluşturduğunu ifade ettiği belirtiliyor.
İddianamede adı geçen diğer sanıklar arasında Buse Terim Bahçekapılı, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Fernando Muslera, Arda Turan, Selçuk İnan, Volkan Bahçekapılı gibi tanınmış isimler bulunuyor. Bu isimler, müşteki sıfatıyla yer alırken, Seçil Erzan ve diğer bazı isimler ise şüpheli sıfatıyla anılıyor.
Denizbank'ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi müdürü olan Erzan'ın, müşterisinden aldığı parayı taahhüt ettiği tarihte geri ödememesi üzerine durumun bankaya bildirildiği ve yapılan araştırmalara rağmen Erzan'a ulaşılamadığı ifade ediliyor. Bu nedenle, Seçil Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve soruşturma başlatıldı.
hazırlanan iddianamede, mağdurlar arasında tanınmış sporcular, iş adamları ve hekimlerin bulunduğu belirtiliyor. Mağdurların, şüpheli Seçil Erzan'ın kendilerine yüksek kar getirisi vaat eden güvenilir bir fon olduğunu söylediği ve kamuoyunda tanınmış isimlerin, örneğin Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi, bu fonun dahilinde olduğunu iddia ederek, bu fonlara yatırım yapmaya ikna edildikleri ifade ediliyor. Ancak, gerçekte böyle bir fonun var olmadığı ve müştekilerin paralarını, şube müdürü olan şüpheli Erzan'a güvenleri sebebiyle yatırdıkları belirtiliyor.
İddianamede yer alan bilgilere göre, Buse Terim Bahçekapılı'nın 190 bin Amerikan Doları, Emre Belözoğlu'nun toplamda 4 milyon 292 bin dolar, Fernando Muslera'nın 1 milyon 200 bin dolar, Arda Turan'ın 13 milyon 900 bin dolar, ve Selçuk İnan'ın 3 milyon 685 bin dolar şüpheli Erzan'a teslim edildiği ifade ediliyor. Ancak, Erzan'ın bu paralardan bazılarını geri vererek toplamda milyonlarca dolar dolandırdığı belirtiliyor.
Hazırlanan iddianamede, şüpheli Seçil Erzan'a yöneltilen suçlamalar arasında 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'özel belgede sahtecilik' bulunuyor. Savcılık, Erzan'ın bu suçlamalar nedeniyle toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep ediyor. Diğer altı şüphelinin ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmalarını talep edildi.
